English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yapamam işte

Yapamam işte tradutor Francês

145 parallel translation
Biliyorum, ama yapamam işte.
Je sais bien, mais je ne peux pas faire ça.
Yapamam işte!
C'est impossible.
- Lütfen sorma, ama yapamam işte.
Ne me le demande pas.
Yapamam işte.
C'est impossible.
Onu yapamam işte, Kelly.
Je ne pourrais pas, Kelly.
Yapamam işte.
Je ne peux pas.
Devam et, yeter. Yapamam işte.
Ma tête fonctionne plus.
Yemek yapamam işte.
Je sais pas cuisiner.
- Yapamam işte.
Pourquoi?
Üzgünüm. Ama yapamam işte.
- Je ne peux pas.
Niels, yapamam işte.
Je peux pas y aller, Niels.
Yapamam işte.
Mais je ne peux pas.
Şu anda bir tek bunu yapamam işte.
C'est précisément ce que je ne peux pas faire.
Yapamam işte.
Je ne peux tout simplement pas.
Parçalanıyormuş gibi hissediyorum burada. Haykırmak istiyorum ama yapamam işte. - ------------- laneti yapamam!
Je vais éclater, je veux hurler, mais je ne peux pas le faire, dang-diddily-do-dang!
Yapamam işte. Tamam mı?
Je ne peux pas, c'est tout.
Üzgünüm, yapamam işte
Désolé! Pas maintenant.
- Yapamam işte.
- Je peux pas.
Yapamam işte.
Je... Je peux pas.
- Yapamam işte.
- Je ne peux pas faire ça.
Yapamam işte. Dostum bize şu anda ihtiyacı var.
- Kenny a besoin de nous.
- Yapamam işte.
- C'est juste que je ne peux pas.
- Yapamam işte.
- C'est juste que je peux pas.
Yapamam işte.. Neyi yapamazsın işte?
C'est hors de question... et pourquoi ça?
Yapamam işte.
Je peux pas.
Yapamam işte!
Je n'en peux plus.
Yapamam işte.
Je ne peux vraiment pas.
Biliyorsun, yapamam. Üzgünüm, yapamam işte.
Désolé, mais je ne peux pas.
Yapamam işte. Dahası, kıştan beri bir şey yemedim.
En plus, je n'ai rien mangé depuis cet hiver.
Kusura bakma. Yapamam işte.
C'est impossible.
Artık... artık beni aramayı bırak. Yapamam işte.
Non. s'il te plaît, arrête de m'appeler.
- Neden? - Yapamam işte.
- Impossible.
- Bana hepsini bile versen, bunu yapamam işte.
- Tu peux tout me donner. Je peux pas.
- Yapamam işte.
Parce que non.
İşte bu yüzden yapamam.
Alors, j'ai bien réfléchi, mais c'est impossible.
Benden ne istersen iste ama bunu isteme, lütfen, yapamam... yalvarırım...
Je ferai tout, mais ne me demande pas ça, je t'en conjure.
- Üzgünüm yapamam... Kaçtı işte...
- Non, c'est trop tard.
Ama yapamam, işte oldu.
Mais hélas...
İşte bunu yapamam. Bu iş müdüre kadar gider.
Je ne peux pas faire ça, ça doit...
İşte şunu yapamam.
Ça, je ne peux pas.
Bunu yapamam, işte bu yüzden buna mecburum.
C'est impossible. C'est pourquoi je dois le faire.
İşte onu yapamam. Bitmesi kesin bir davam vardı ama bitmedi. Mahkemeye gitmem gerekiyor.
Non, l'affaire est plus compliquée que prévu, je plaide cet après-midi.
Mulder. Yapamam. Ben sağduyumu çoktan yitirdim işte.
J'ai déjà dépassé les limites du bon sens.
Olay bu işte. Yapamam.
Il se trouve que je ne peux pas.
Hayır, biliyorum. İşte. - Yapamam...
Allons, laisse-moi faire.
Kumandayı ver. Bana Samantha'nın bu işte yer almayacağına dair söz verirseniz.. vereceğim. Bunu yapamam.
Vous l'aurez... si vous me jurez que Samantha restera en dehors de ça. C'est impossible.
- Ben yapamam... - İşte sana bu yüzden ihtiyacım var.
C'est pour ça que j'ai besoin de toi.
Hadi gidelim. Hadi halledelim şunu. İşte yapamamız gereken bu. "
"Oui, allons faire ça." Je vous emmerde.
Sadece yapamam işte.
Je l'ai tué.
Yapamam işte.
Désolée. Je ne peux pas.
işte bunu yapamam.
Et ça, je ne peux le faire.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]