Yarali tradutor Francês
51 parallel translation
Yarali var mi
Y a-t-il des blessés?
VALİNİN OĞLU YARALI KAZADA KIZ ÖLÜMDEN DÖNDÜ!
UNE FILLE DANS LE COMA APRES UN ACCIDENT
- Iyi ama yarali.
- Oui, mais il a été blessé.
Dikkat yarali.
Occupez-vous des blessés!
Yarali ve simdi de hastalandi.
Il est blessé et il a mal maintenant.
- Ne? Haynes yarali.
Haynes est blessé.
3000 ÖLÜ KÖTÜ ADAM 432 YARALI
3000 MÉCHANTS MORTS 432 BLÉSSÉS
General, elcilerle birlikte 12 kaybimiz var. 23 kurtulandan 5 i agir yarali.
Général, en incluant l'ambassadeur et un Général Seh, nous avons 12 morts et 23 survivants parmi les survivants, 5 sont gravement blessés
General, 3 kisi kayip, digerleri yarali.
Général, il en manque trois les autres sont tous blessés
Klinige getiren bazi yarali zanlilari sorgulayacagiz.
On va interroger les prisonniers conduits à la clinique.
Yarali misin?
Vous êtes blessée?
MADRİD'TE SİLAHLI ÇATIŞMADA, BİR POLİS MEMURU ÖLDÜ DİĞERİ AĞIR YARALI
Un policier tué, un autre blessé dans une fusillade à Madrid
Yarali insanlari iyilestirmek, yeni organlarla... benim zirhimi aristirmaya karsi gereksiz kiliyor.
Soigner des blessés avec de nouveaux organes.. fait de mes recherches sur les armures obsolètes.
Yeni "Yarali Yüz" olacak...
Ce film va être le nouveau "Scarface".
TUHAF SOYGUNDA AĞIR YARALI
ÉTRANGE AGRESSION
Kaya kartallari gucsuz veya yarali avlari bulmak icin yamaclari gozluyor.
Des aigles royaux patrouillent ces falaises, à la recherche de faibles et de blessés.
Eger su an ayrilmayi düsünüyorsa, kendini ameliyata gerek duyacak kadar yarali ve acili bulabilecegini ve benim gibi sözlerine bagli bir cerrah bulamayabilecegini söyle.
Dis-lui que s'il envisage de partir maintenant, il pourrait se retrouver blessé, avec un sérieux besoin d'être opéré. Et qu'il risque de tomber sur un chirurgien qui ne respecte pas son serment.
İyice bir bakın! 17 ÖLÜ, 188 YARALI.
Regardez bien!
Ben bakmak gibi kaplan yarali bir av gibi görünüyor.
J'aime la regarder, comme un tigre regarde sa proie blessée.
Ve gerizekali taksici lanet bir U dönüsü yapamadigi için, yarali hayvanlarin yalniz ölmeyi isteyecekleri konusunda beni ikna etmeye çalisiyordu.
Cet idiot de taxi a tenté de me persuader que les animaux préfèrent mourir seuls, car il arrivait pas à faire demi-tour.
Yarali, huzursuz, özlem çeken...
Endommagé, insatisfait et plein d'attentes.
Tosh, ne oldu? iki beyaz erkek, biri ölü, biri agir yarali Besinci katin penceresinden polis aracinin üzerine düsmüs.
Un mort, deux en soin intensif dont un après une chute du cinquième étage sur une voiture de police.
MAYFLOWER'DA DEHŞET VERİCİ YANGIN 29 ÖLÜ - 78 YARALI
INCENDIE MEURTRIER AU MAYFLOWER 29 MORTS ET 78 BLESSÉS
- YÜZLERCE YARALI
- CENTAINES DE BLESSÉS
hic soguktan donmus bir bacak gordun mu? yada olmek uzere olan bir ari? veya yarali bir tilki
As-tu déjà vu une mésange bleue avec une jambe gelée et mordue, une abeille presque morte, un renard blessé?
10. Sinif ögrencisi Becky Walters okuldan çikarken, ormanda yarali bir at bulur.
Un après-midi, en rentrant de l'école,
Arabadaki kanli el izi yarali oldugunu gösteriyor.
À en juger par les traces de sang, il est blessé.
Yarali arkadasini çatisma alanindan kurtardigi için gümüs madalya aldi.
Il a reçu une Silver Star pour avoir sortit un camarade blessé du combat.
Görünüse göre yarali ve oraya ulasip ulasamayacagi süpheli.
Il semble blessé et ce n'est pas sûr qu'il y arrive.
Akcigerleriniz zaten yarali.
Vos poumons sont abîmés.
Yarali misiniz?
Êtes vous blessés?
ama yine de silahsiz, yarali ve dizleri uzerindeki hasmını öldürebilir.
Elle est prête à tuer un orc à terre et blessé.
Ve ben burda bekliyor olacagim? Agir yarali olan yavrunuzu acil ameliyat için hastaneye götürecek olan ambulans için.
- Et j'attends ici l'ambulance qui amenera votre enfant grièvement blessé à l'hôpital pour une opération chirurgicale d'urgence?
Çok uzun süre yarali kaldik, asla yara almamaya.
Nous avons remonté depuis si longtemps qu'on ne s'est jamais détendu.
Yarali bulursaniz bilgi verip yardim talebinde bulunun. Tünelde hiçbir insan kalmadigindan emin olun.
Toute personne encore en vie doit quitter ce tunnel.
Hava geçirmez kapilar. Yarali bir adam erkek, bilinç kaybi.
À la porte étanche, un homme inconscient.
Yari baygin bir yarali bulundu, henüz konusamiyor...
Ils sont encore inconscients et ne peuvent pas parler.
KORKUNÇ SALDIRI SONRASI KADIN YARALI HALDE BULUNDU.
Femme sauvagement attaquée
- Yarali bir sekilde yatakta.
Au lit, blessé.
Yarali biriyim, unuttunuz mu?
Je suis un homme blessé, vous vous rappelez?
Evet. Joe yarali olarak bana geldi.
Oui, Joe est venu à moi, blessé.
Yarali düsmanimiza tekrar ne zaman saldirmaliyiz ve onlari ortadan kaldirmaliyiz?
Quand attaquerons-nous à nouveau notre ennemi blessé? Pour en finir?
Hepinizin bilmesini istiyorum ki Rollo yasiyor yarali ama yasiyor ve onunla ilgileniliyor.
Je veux que tout le monde sache que Rollo est vivant, blessé mais vivant et on s'occupe de lui.
Kraliçemizin en yakin dostu, Lekesizler'in kumandani ve yüzü yarali yabanci bir cüce.
La plus proche confidente de la reine, le commandant des Immaculés, et un nain étranger avec un visage balafré.
Bes asi, 300'ün üzerinde Mogol oldürdü, binlerce yarali var.
Cinq rebelles ont tué plus de 300 Mongols. Les blessés se comptent par centaines.
Lazee D bunu kullanmamiz için verdi çünkü sen yarali bir savasçisin.
Lazee D nous permet d'utiliser ça parce que t'es un soldat meurtri.
WASHINGTON'DA SİLAHLI SALDIRI 19 ÖLÜ - 42 YARALI
FUSILLADE À NEW YORK 19 VICTIMES - 42 BLESSÉS
YARALI KABUL VE KARANTİNA ODASI
BLESSES ET ADMISSION
ÖLÜ / YARALI / KAYIP
BLESSURES INFLIGEES PAR LA Ille ARMEE DE PATTON MORTS BLESSES DISPARUS
O da düsürülür. Su yüzeyine çikar, mucizevî biçimde yarali degildir.
... explose trop près des cinéastes et blesse grièvement Ford,... qui perdra un oeil.
Yarali oldugundan Armin'i mi?
Encore un mort!
yaralı 56
yaralıyım 22
yaralısın 46
yaralı mı 20
yaralı mısın 69
yaralı mısınız 23
yaralandım 50
yaralandı 34
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68
yaralıyım 22
yaralısın 46
yaralı mı 20
yaralı mısın 69
yaralı mısınız 23
yaralandım 50
yaralandı 34
yaralanmış 44
yaralanmışsın 68