Yine mi o tradutor Francês
299 parallel translation
- Yine mi o?
- Encore lui!
Ah, yine mi o.
Non! Encore lui?
Yine mi o kız?
Encore elle!
Hayır, yine mi o!
Non, pas de ça encore!
Yine mi o? Şu adamın ismini her duyduğunda kendini kötü hissetmeyi bırak.
Arrête de te sentir menacé dès qu'on parle de lui.
Tanrım, yine mi o pislik.
Ça va pas recommencer.
Kumada? Yine mi o profesörü oynuyorsun?
Kumada, tu joues encore au professeur d'université?
Yine mi o?
Encore lui?
Yine mi o?
Ah, non, encore lui.
Yine mi o konu?
Ne recommence pas avec ça.
- Yine mi o hikaye!
- Encore cette idée fixe!
Yine mi o?
Oh, encore lui.
Yine mi o?
Encore lui.
Hayır, yine mi o kitap?
Vous n'allez pas recommencer avec le bouquin!
Yine mi o!
Encore lui!
Olamaz! Yine mi o?
Non, pas lui...
Yine mi o?
C'est encore lui?
- Yine mi o aptal numarayı yapacaksın?
Crystal! Pas encore ce tour idiot, Tommy.
- Yine mi o samurai?
Les samouraïs encore.
- Thomas, yine mi o mesele!
Thomas!
- Yine o tekneye mi?
On ne va pas dans ce fichu bateau.
Yine o gecelerden biri olacak gibi, değil mi?
C'est parti pour la soirée
Acaba o da her şeyi çevirip sonra yine ters çevirmeyi bilir mi?
Je me demande s'il connaît ça. L'effet sur effet.
Yine o, değil mi? Yine Doktor!
C'est encore lui, n'est-ce pas?
Yine o saçmalığa başlayacaksın, değil mi?
Tu ne vas pas recommencer!
Bu yine o kısa süreli işlerinden biri olmayacak değil mi?
Ça n'est pas un autre de ces boulots, "3 petits tours et puis s'en vont"?
Yine mi eline aldı o tüfeği?
Encore avec sa pétoire! Toi, occupe-toi de tes cornes.
Yine o berbat baş ağrılarından biri mi tuttu, baba?
Tu as une mauvaise migraine, papa?
- Yine mi o?
Encore lui!
Baksana, yine de o gece benimle dans edersin, değil mi?
Ecoute, tu vas quand même danser avec moi, hein?
Yine sızmıştın, değil mi? Ben seninle telefonda konuşurken, o da oradaydı. - Öyle değil mi?
Tu étais soûle, quand je t'ai appelée.
O zaman yine odak noktasıyım değil mi?
Me revoici sur la sellette, non?
Yine kan dökme havasında, değil mi? O mu?
- Il est d'humeur sanguinaire, hein?
Yine o hi-yo-hi-yo şeysiminden yaptın değil mi?
Vous avez préparé du hi-yo-hi-yo, n'est-ce pas?
Yine o kelimeyi mi kullandın, simdi aklını başına getiririm senin.
Redis un gros mot, etje t'éclate la tête, bordel!
Çin yemeği ısmarladım. O da, yine mi "Çin yemeği" dedi.
J'ai commandé du chinois, et il a dit : "Encore du chinois?"
Yine o üniformayı giymek istediğimi mi sanıyorsun?
Tu crois que je veux finir en uniforme?
Yine o yıldızgemini hayal ediyorsun değil mi?
Tu as encore rêvé à ton vaisseau spatial?
Yine o mu? Çocuklarla uğraşan o, değil mi?
Toujours en train d'engueuler les gosses.
McDougal'ın yine o trafik amirinin peşine düşeceği mi tuttu?
McDougal s'acharne sur le directeur de la voirie?
Şef O'Brien yine omuz kemiğini mi çıkardı?
O'Brien s'est encore démis l'épaule?
- O sefiller yine mi aradı?
- Ces demeurés ont encore appelé?
Kim yaptı bunu? Yine o adama gittin değil mi?
Maintenant je ne le suis plus.
Ben şehirdeyken gördükleri itibar görüyorlar mı hâlâ? - Yine o kadar rağbetdeler mi?
Sont-ils appréciés par autant de spectateurs?
- O, hayır. Yine mi!
Non, pas encore ça!
Yine de o Akritirian'ları salladım değil mi?
Malgré tout, j'ai réussi à déjouer leur surveillance.
Bu yine Gale Weathers'ın o müthiş performanslarından biri mi?
C'est encore... une de tes brillantes prestations?
O seni bir çeşit eşsiz, ultra fenomensel biri olarak düşünüyordu. Ama Artie'nin bizim için getirdiği kızı kalitesiz bulmana rağmen yine de bütün istediğin o küçük kuş beyinliyi becermekti değil mi?
Elle te considérait comme un type unique, altruiste, alors que tu avais une piètre opinion d'elle, et tu ne pensais qu'à baiser la petite bimbo d'Artie.
Parayı yine o sürtük için istiyorsun, değil mi?
T'en as encore besoin pour cette salope, hein?
Çok tuhaf. Yine de aradığınız şeyin o olmasına hiç ihtimal yok, değil mi patron?
Vous courez pas après ça, au moins?
Yine o günlerden biri mi?
Encore un jour sans?