Yirmi dört tradutor Francês
422 parallel translation
Yirmi dört bin.
7300 mètres.
Birisi buradaydı hem de son yirmi dört saat içerisinde.
Quelqu'un est venu il y a moins de 24 h.
Seninle geçen yirmi dört saat.
Vingt-quatre heures avec toi.
Sonraki günlerde günün yirmi dört saati birlikteydik.
Les jours suivants, nous ne nous quittions plus.
Yirmi dört güzel göz orada bana bakıyordu.
Ces vingt-quatre prunelles qui me dévisageaient m'ont paru si belles.
Yirmi dört saat, neden?
24 heures. Pourquoi?
- Yirmi dört?
Vous avez 24 ans.
Sıcaktan yanan bir gemide yirmi dört saat... limanda kaldıktan sonra, büyücüden farksız bir doktoru... veba olmadığıma ikna etmek için sekiz saat uğraştım.
24 h dans le port dans un bateau surchauffé, 8 h à essayer de convaincre un abruti de rebouteux que je n'ai jamais été exposé à la peste bubonique.
Son yirmi dört saatte ikinci kez bir erkek bana bunu söylüyor.
Ca fait deux fois en 24 heures qu'un homme me dit ça!
Lütfen, lütfen ona bir gün daha verin. Bir yirmi dört saat daha.
S'il vous plaît, donnez-lui encore jour, encore vingt quatre heures...
Oh! Yirmi dört saat uyuduğunu söyleyebilirim. Bütün gece bana yardım mı ettin?
oh, je dirais 24 heures tu m'as veillé toute la nuit?
İmparatorun soğuk mavi gözleri günün yirmi dört saati... üzerindeymiş gibi davranmalısın.
Agis comme si les yeux bleus et froids de l'empereur te fixaient jour et nuit.
Yirmi dört saat boyunca, Küçük İsviçre'nin içinde hapis olmuş halde midesi bulunan bir gorilin iniltilerini dinlerken, sürekli mazeretler bulmaya çalıştım.
J'ai passé 24 h dans la Petite Suisse avec ce truand qu'a le mal de mer. Je trouve un tas d'excuses... - Pourquoi ça?
Yüzbaşı. Kayıp muhabirleri bulman için sana yirmi dört saat veriyorum.
Inspecteur, vous avez 24h pour me les retrouver.
Yirmi dört!
Vingt-quatre!
- Yirmi üç, yirmi dört yaşlarında.
Quel âge a-t-elle? 23 ou 24 ans.
Yirmi dört yaşına geldin.
Tu as déjà 24 ans.
- Kız yirmi dört yaşında.
Elle a 24 ans.
Bu nedenle size tavsiyemiz diplomatlar da dâhil olmak üzere bütün yabancıların yirmi dört saat içinde Pekin'i terk etmeleridir.
Je conseille donc à tous les étrangers, y compris les diplomates de quitter Pékin dans les 24 heures.
- Yirmi dört Dolar.
300 pesos, ou 24 dollars.
İlk gün, otuz iki kilometre gidebildik. İkincisinde ise, yirmi dört.
Le premier jour, nous avons parcouru 30 kilomètres.
Hanımın adı Gabriella Olsi. Yaşı yirmi dört. Mankenlik yapıyor
La demoiselle est Gabriella Olsi, un mannequin de 24 ans.
Yirmi dört saat sonra bile, hiçbir yemeği kabul etmeyecekler.
Vingt-quatre heures plus tard, ils refusaient toujours toute nourriture.
... yirmi dört, yirmi beş,...
24. Ralentis.
Ah, bilmez miyim belki de sır onun içinde. ... yirmi iki, yirmi üç, yirmi dört, yirmi beş.
Je sais que ce secret ouvre toutes les portes vingt-deux, vingt-trois, vingt-quatre, vingt-cinq.
Önümüzdeki yirmi dört saat içinde, ne gibi bir gelişme yaşanabilir acaba?
Cette affaire pourra-t-elle etre réglée en 24 h?
Yirmi beş, yirmi dört... yirmi üç, yirmi iki...
Vingt-cinq, vingt-quatre, vingt-trois, vingt-deux...
... yirmi dört, yirmi üç...
... vingt-quatre, vingt-trois...
Yirmi beş, yirmi dört... yirmi üç...
Vingt-cinq, vingt-quatre, vingt-trois...
Şu andan itibaren, her yirmi dört saatte bir, altı saat uyku uyunmasını istiyorum.
A partir de maintenant, l'équipe doit dormir six heures toutes les 24 heures.
Bana istediğin kadar bakabilirisin... ben uyanana kadar ve ben orada olmanı diliyorum... Beni yirmi dört saat izleyebilirsin
tu peux regarder et regarder et regarder... et je me réveille en espèrant que tu es encore là... me regardant 24 heures sur 24.
- Günde yirmi dört saat.
- Nuit et jour.
Yirmi dört saat açık tutulacak on telefon hattı lazım.
J'ai besoin de dix lignes extérieures 24 h sur 24.
Yirmi dört gül ve iki zambak.
Vingt-quatre roses et deux lis.
Yirmi dört.
Deux douzaines.
Dört buçuğu bir dakika, yirmi beş saniye geçiyor.
Quatre heures et demi passées de seize minutes.
Dört çıngıraklı yılanla yatan bir adama sigorta yapacak kadar aptal hızlı konuşan satıcı çetesi beni hasta ediyor. Yirmi altı yıldır aynı şey Walter ve ben...
J'en ai marre de ces courtiers idiots qui assureraient un type qui dort avec ses serpents à sonnette.
YİRMİ DÖRT GÖZ Yapımcı :
LES VINGT-QUATRE PRUNELLES
Dört adam, iki çocuk. Yirmi sekiz yaralı.
- Quatre hommes, 2 enfants, 28 blessés.
- Yirmi dört.
24 ans.
Yirmi dörde yirmi dört.
24-24.
- Yirmi dört.
Moi, 24.
Törensel yuları, ziyneti, işlemesi, kumaşı ve şadırvanı olan otuz beş fil dört bin beyaz aygır ve yirmi beş kaplan,
DOCTEUR : 35 éléphants avec brides de cérémonie, harnais, brocarts et pavillons, - 4000 étalons blancs, et 25 tigres.
Yirmi dört saat.
24 heures.
Ortada ne var? Dört yüz yirmi.
Qu'y a-t-il dans le pot?
... altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
1, 2, 3, 4, 5... 6, 7, 8, 9, 10, 11... 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19 et 20.
Burada yalnızca yirmi dört saat kalacağız.
On ne reste que 24 heures.
Bir, iki üç, dört beş, altı yedi, sekiz dokuz, on on bir, on iki on üç, on dört, on beş on altı, on yedi, on sekiz on dokuz ve yirmi.
Un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept, huit, neuf, dix, onze, douze, treize, quatorze, quinze, seize, dix-sept, dix-huit, dix-neuf, vingt.
En iyi operatörler ilgilendi. Yirmi dört saat hemşireleri oldu. En iyi bakım ve ilgi.
Les meilleurs chirurgiens, des infirmières tout le temps, car comme tu le sais, elle m'est très chère.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi!
Un, deux, trois, quatre, cinq, six, sept, huit, neuf, dix, onze, douze, treize, quatorze, quinze, seize, dix-sept, dix-huit, dix-neuf, vingt!
OTUZ ALTI BİN DÖRT YÜZ YİRMİ İKİ KİŞİ ÖLDÜ...
TRENTE SIX MILLE QUATRE CENT VINGT-DEUX MORTS...
dört 1921
dört gözle bekliyorum 27
dört yüz 16
dört göz 26
dört yıl önce 37
dört saat 18
dört tane 28
dört üç 26
dört mü 45
dört dolar 18
dört gözle bekliyorum 27
dört yüz 16
dört göz 26
dört yıl önce 37
dört saat 18
dört tane 28
dört üç 26
dört mü 45
dört dolar 18
dört numara 58
dörtlü 16
dörtnala 22
dört ay 21
dört gün 25
dört yıl 39
dört dakika 28
dört beş 35
dörtgöz 17
yirmi 182
dörtlü 16
dörtnala 22
dört ay 21
dört gün 25
dört yıl 39
dört dakika 28
dört beş 35
dörtgöz 17
yirmi 182
yirmi yedi 16
yirmi altı 18
yirmi iki 34
yirmi bir 29
yirmi dokuz 20
yirmi dakika 19
yirmi sekiz 22
yirmi üç 29
yirmi dolar 22
yirmi beş 51
yirmi altı 18
yirmi iki 34
yirmi bir 29
yirmi dokuz 20
yirmi dakika 19
yirmi sekiz 22
yirmi üç 29
yirmi dolar 22
yirmi beş 51