Yürüyüşe çıkalım tradutor Francês
248 parallel translation
Şimdi de seninle ufak bir yürüyüşe çıkalım.
Allez, on vous emmène faire un petit tour.
Yürüyüşe çıkalım, sonra bir bara gideriz. Sana eşlik ederim.
J'étais hébergé chez une connaissance, mais on m'en a chassé.
Haydi yürüyüşe çıkalım.
Le soleil est en train de se coucher.
Hadi biraz yürüyüşe çıkalım.
On va se promener.
- Yürüyüşe çıkalım mı?
- On fait un tour dehors?
Josefa, parkta yürüyüşe çıkalım. Orası serin olabilir.
Allons faire un tour dans le parc.
Gel, Isamu, yürüyüşe çıkalım.
Viens, Isamu. Allons nous promener.
Sabah erken kalkıp sahilde yürüyüşe çıkalım.
Levons-nous tôt demain matin et allons marcher sur la plage.
Haydi, yürüyüşe çıkalım.
Venez, on va se promener.
Yürüyüşe çıkalım sonra geri döneriz diye düşündük, ama konuşmaya daldık.
Nous sommes partis nous promener en pensant revenir tout de suite, mais nous nous sommes mis à parler.
"Merhaba Tania, küçük bir yürüyüşe çıkalım mı?" dedi.
Elle s'est approchée... et elle m'a dit : "Tu viens te promener?"
- Charles? Hadi bahçede yürüyüşe çıkalım.
Allons nous promener dans le jardin.
- Biraz yürüyüşe çıkalım.
On va se promener.
Çıkar beni buradan, hadi yürüyüşe çıkalım.
Viens, faisons un tour!
- Çabuk ol da yürüyüşe çıkalım.
- Reviens vite, on ira se promener.
Peki, o zaman... yürüyüşe çıkalım.
Alors... allons faire une promenade.
Gel, Jean-Louis. Hadi yürüyüşe çıkalım.
- Viens, Jean-Louis, allons faire un tour.
Yürüyüşe çıkalım
Allons faire une promenade.
Gel, yürüyüşe çıkalım.
Viens, on va faire un tour.
Bu akşam sen ve ben bir yürüyüşe çıkalım mı?
Qu'est-ce que tu dirais si on allait faire un tour ce soir?
- Hadi uzun, güzel bir yürüyüşe çıkalım.
Oui, allons faire une grande promenade.
Hadi etraf fazla kararmadan yürüyüşe çıkalım.
Viens, allons nous promener.
- Sonra birlikte yürüyüşe çıkalım.
- On pourrait y faire un tour, plus tard. - Bonne idée.
Yakında benim için burada olurlar. Yürüyüşe çıkalım.
Allons faire un tour.
- Yürüyüşe çıkalım.
Allons nous promener.
Öğle yemeğinden sonra yürüyüşe çıkalım mı? Sahile ineriz olur mu?
Plus tard, on ira marcher vers la mer.
Yürüyüşe çıkalım mı? Eğleniriz.
On va faire un tour, histoire de rigoler?
Yürüyüşe çıkalım.
On va faire un tour!
Yürüyüşe çıkalım.
Allez, dehors!
Hadi, yürüyüşe çıkalım.
Bon, allons faire une marche.
Haydi nehir kenarına yürüyüşe çıkalım.
Ou alors, on pourrait organiser une promenade sur les bords de l'Oise.
Yürüyüşe çıkalım.
Allons marcher!
Nehir kenarında ne zaman yürüyüşe çıkalım?
On va se balader ensemble, beauté?
Hadi yürüyüşe çıkalım.
Allons nous promener par là.
- Evet! - Burada konuşamayız, küçük bir yürüyüşe çıkalım.
Allons parler dehors.
Haydi yürüyüşe çıkalım.
On marche un peu?
Hadi oğlum. Hadi yürüyüşe çıkalım.
Walter, on va se promener!
Yürüyüşe çıkalım mı?
On va faire un tour?
Her neyse, haydi yürüyüşe çıkalım.
On va aller se promener...
Biraz yürüyüşe çıkalım mı?
Tu veux faire une promenade? Kazan?
Hadi oğlum! Yürüyüşe çıkalım! Hayır, seninle değil.
Viens mon grand, on va se balader.
- Bir yürüyüşe çıkalım.
- Marchons un peu.
Tamam, bayım kardinali yalnız bırakalım ve bir yürüyüşe çıkalım.
D'accord, la grande gueule... Iaissons ce gentil cardinal tranquille et allons nous promener.
Hadi biraz yürüyüşe çıkalım Elisabeth.
Sortons un peu.
Gelin sizinle küçük bir yürüyüşe çıkalım.
Venez, faisons une promenade.
- Haydi, yürüyüşe çıkalım.
- Allons marcher.
Sanırım ben biraz yürüyüşe çıkacağım. Bir süre burada kalın.
Je vais aller faire un tour.
Hadi seninle yürüyüşe çıkalım.
Édouard, j'ai peur!
Yürüyüşe çıkalım.
Allons marcher un peu.
- Koluna ne oldu? - Yürüyüşe ç ıkalım mı?
- Qu'est-ce que tu t'es fait au bras?
yürüyüşe çıkalım mı?
On va se balader?
çıkalım 82
çıkalım mı 33
çıkalım buradan 189
yürüyorum 69
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyemiyorum 22
yürüyün 829
çıkalım mı 33
çıkalım buradan 189
yürüyorum 69
yürüyüşe 21
yürüyelim 51
yürüyor 36
yürüyerek 26
yürüyemiyorum 22
yürüyün 829