English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ç ] / Çocukken bile

Çocukken bile tradutor Francês

224 parallel translation
Çocukken bile korkunçtu.
Une terreur, depuis son enfance.
Biliyor musun Stephen, çocukken bile. ... sürekli sırıtıp dururdun.
Tu as toujours eu ce petit sourire narquois, même quand tu étais enfant.
Çocukken bile duyardım. Bir kaptan olacaktım, ama ne yazık ki...
Tout bambin déjà, je voulais être capitaine au long cours.
Küçük bir çocukken bile her zaman onun tarafındaydı.
Il avait un faible pour lui quand il était petit.
Yoldaşlar sen çocukken bile cesur olduğunu söylüyorlar.
On dit que t'es courageux et en même temps, t'es qu'un gosse...
Çocukken bile, Georgie,
Même quand on était gosse, Georgie.
Çocukken bile.
Quand j'étais un gosse.
Çocukken bile, herkesin sevdiğim oyunu oynamasını isterdim.
Déjà, enfant, je voulais qu'on joue aux jeux que j'aimais.
Küçük bir çocukken bile.
Même étant môme.
Çocukken bile, başkalarının arkasına gizlenip, herkesi sırtından vururdu.
Enfant, il arrivait déjà par derrière et tirait dans le dos.
Aslında ben çocukken bile ne zaman otobüse veya trene yetişmeye çalışsam...
Quand je sortais de chez moi pour prendre le bus, ou pour prendre le train...
Çocukken bile geniş bir hayal gücün vardı.
Tu as toujours eu une imagination débordante, même petite.
- Çocukken bile mi?
Même gamin?
- Çocukken bile.
Oui.
Ben çocukken bile yanlış kızların peşinde koşardım. Benim sorunum da bu galiba.
Mon problême, c'est que j'ai toujours été attiré par les mauvaises femmes.
Evde Britannica ansiklopedisi vardı. Küçük bir çocukken bile babam beni kucağına alır ve ansiklopediden bölümler okurdu.
Nous avions l'Encyclopaedia Britannica à la maison et quand j'étais un petit garçon, il m'asseyait sur ses genoux et me lisait l'encyclopédie.
Harry, hep böyle sertmiydin? Ben çocukken bile?
Harry, as-tu toujours fait à ta tête, même enfant?
Küçük bir çocukken bile ne zaman annem...
Enfant déjà...
Ben oyun oynamam Peder çocukken bile oynamadım.
Je n'ai jamais joué, même quand j'étais enfant.
Çocukken bile yalanlarımdan nefret ederdim.
Petite, je mentais deja sans plaisir.
Biftekten her zaman nefret ettim, çocukken bile, ama anneme hiç söylemedim.
J'ai toujours détesté Ie roast beef. Même étant gosse, je n'ai jamais eu... Ie courage de l'avouer à ma mère...
- Çocukken bile yapardın.
- Même enfant tu le faisais.
çocukken bile anladın beni. Her zaman beni anladın.
Ca me plait, que même en tant qu'enfant tu m'as compris, que tu m'as toujours compris.
Çocukken bile onunla alışverişe gittiğimizde avazı çıktığı kadar yüksek sesle konuşurdu.
Même quand j'étais petit et que nous allions faire des courses, elle parlait tellement fort... Il faut toujours qu'elle aboie quand elle parle.
Sen de benim kadar biliyorsun Richie hep kötü işler yapardı, çocukken bile.
Vous le savez comme moi... Richie est toujours dans de sales histoires.
Küçük bir çocukken bile öyle konuşurdu.
Reeves a été un littéraire depuis qu'il est petit garçon.
Çocukken bile, korkunç şeyleri severdim. İnsanlar, hayvanlar, hepsi aynıydı.
Tout petit, j'adorais faire peur aux gens, aux animaux, à tout le monde.
Küçük bir çocukken bile, ışınlandığımda, bir daha asla maddeleşemeyeceğime dair... korkunç bir korkuya sahiptim.
C'est horrible. Déjà étant enfant, j'ai toujours eu cette peur panique d'être dématérialisé. Je croyais...
Küçük bir çocukken bile bildiğinden hiç şaşmazdı.
Elle a toujours été obstinée, depuis toute petite.
Evet, bir çocukken bile, tek hayal ettiğim itfaiye aracının arkasındaki o büyük merdivenin üzerinde oturmak ve aracı kullanmaktı.
Plus jeune, je rêvais de m'occuper de la grande échelle.
Bizim için yiyecekleri çiğnemekten hiçbir zaman hoşlanmadı. - Çocukken bile.
Moogie n'a jamais aimé nous mâcher la nourriture.
Çocukken bile gitmek isterdim.
Quand j'étais môme, je rêvais d'y aller.
Çocukken bile...
Déjà enfant...
- Çocukken şipşak resimlerde bile...
Même quand j'étais petit.
Çocukken küçük havuzlardan bile korkardım.
Petite, j'avais même peur de la mare aux canards.
Elbette, daha çocukken öğrendim. Hiç uyumazdım, benden bile daha az uyuyan arkadaşlarım vardı.
Quand j'étais petit, je ne dormais jamais, mes amis non plus.
Çocukken bile tabanca hakkındaki hislerimi biliyorsun.
Attends! Tu sais que j'ai jamais aimé les armes.
Çocukken banyoya bile gidemeyeceğim bir yerde çalışmıştım.
Quand j'étais gamin, où je travaillais, il n'y avais pas de salle de bain.
Çocukken radyoda ne zaman milli marş çalınsa... ayağa fırlardım. Odada kimse olmasa bile.
Quand j'étais gamin, que j'écoutais la radio, seul, si on passait l'hymne national, je me levais seul dans ma chambre.
Shinbei... bir çocukken bile, çok dürüst değildi.
Depuis son enfance.
Çocukken bırak açık araziyi, bir tane bile kovboy görmedim.
J'ai grandi dans un garni dans le New Jersey.
Bir tanesi Mozart adında, küçük bir çocukken bile inanılmaz senfoniler yazan biriydi.
Ils sont déjà en cours.
Biz çocukken burası ağaçlık bile değildi.
Y avait même plein d'arbres.
Çocukken herkesin sahip olduğu şu zavallı arkadaşınızı hatırlatıyor hani şu sadece arkadaşı bile olsanız, istediğiniz eşyasını ödünç alabileceğiniz.
Ça me rappelle ces petits gosses qui nous prêtaient tout, pourvu qu'on soit leur ami.
Erasmus'da çocukken... Karen'a benzeyen bir öğretmenim bile yoktu.
A l'école, j'ai jamais eu de maît resse comme Karen.
Ben çocukken, senden bile daha küçükken, anne babamı, ailemi, insanlarımı kaybettim.
Quand j'étais enfant, plus jeune que toi j'ai perdu mes parents, ma famille, les miens.
O çocukken üstüne at düşmüş ve o zamandan beri aspirin bile içmemiş.
Un cheval lui est tombé dessus et elle prend jamais d'aspirine!
Bence sen çocukken benden daha fazla içe kapanıktın, cinsel olarak bile.
Je pense que tu étais un enfant plus inhibé que moi, même sexuellement.
Ben çocukken daha azı için bile tutuklanırdın.
Avant, vous auriez été arrêté pour moins que ça.
Bugün bile, çocukken sokakta bir fil gördüğüm duygusuna sahibim.
Aujourd'hui encore, je reste persuadé que lorsque j'étais enfant, j'ai vu un éléphant dans la rue.
Annem ben daha çocukken öldü, babamı ise, hiç görmedim bile.
Ma mère est morte quand j'étais enfant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]