English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ç ] / Çok temiz

Çok temiz tradutor Francês

687 parallel translation
Çok temiz gözüküyordu.
Il avait l'air si propre.
Benim halkım çok temiz kalplidir, sizi çok seviyoruz.
Mon peuple est bon, et nous vous aimons.
Sizin de kalbiniz çok temiz, Efendim, çünkü bize yardım etmek için söz verdiniz.
Vous étes bon, vous aussi car vous avez promis de nous aider.
Arenada çok temiz klasik ve... mükemmel bir şekilde yarıştı.
"Son style est pur et parfait".
Lawford ve Shaw, şüpheden münezzeh, sicilleri çok temiz.
Lawford et Shore sont au-dessus de tout soupçon.
Her şey çok temiz ve güzel.
Tout est si propre et si bon.
Çok temiz kaldık, ama artık çok geç.
- Je ne crois pas. Trop tard pour s'amocher.
oğlumu şuçlayamazsınız! çok temiz bir kayıtı var!
Qu'est-ce qu'il a contre mon fils?
Bu çok temiz ve oldukça iyi, ama insan doğasını değiştiremezsin. Öyle mi?
Paroles magnifiques, mais on ne change pas la nature humaine.
Bir polise göre ağzınız çok temiz.
Ça vous va bien, à la police, l'accent du sud.
Bir adam nişan için çok temiz olmalı.
Un homme ne peut être trop propre pour ses fiançailles.
Gerçi kendi kendine çok konuşur... ama çok temiz, çok düzenli ve çok yeteneklidir.
D'accord, il parle beaucoup tout seul, mais il est propre et soigné et tellement capable.
- Evet, günde 10-15 kez. - Çok temiz biriyimdir.
- De 10 à 15 fois par jour.
O da yeni gelenlerden biriydi. İlk bakışta hepsi acemi görünüyordu. Çok genç, çok temiz, çok süslü.
C'ètait un des bleus, à première vue, le lot habituel de nouveaux types, trop jeunes, trop propres, trop policés.
Efendim, tümen hatta. Frekans çok temiz.
Mon lieutenant, j'ai le bataillon en ligne.
Ginny! Neden sürekli, çok temiz ve doğru biri gibi davranıyorsun?
Si tu arrêtais un peu de faire semblant d'être pur et vertueux?
Hava burada çok temiz.
L'air est pur, ici.
Çok saf, çok temiz görünüyor. Ama iğrençlik dolu.
Elle a l'air si pure, mais elle est souillée.
- Kalbin çok temiz.
- Votre cœur est trop pur.
- Çok temiz iş oldu.
Comme sur des roulettes!
Kimseye zarar vermeyecek, sadece iyi şeyler yaratacak çok mükemmel, çok temiz şeyler yapacaktık.
Il était si parfait. Nous ne ferions de mal à personne.
Çok temiz, çok mahrem bir şey istediğimde hep su isterim. Yaşamak için sade şeylere ihtiyaç var ;
Quand je veux de la pureté et de la sincérité, je m'en remets à l'eau.
Çok temiz bir havası var.
L'air doit être vraiment frais ici... Et sain.
Evet, havası çok temiz buranın.
Oui, l'air est on ne peut plus sain par ici.
Ellerine dikkat ettim de, tırnakları her zaman çok temiz.
Ses mains et ses ongles sont tellement soignés.
Çok temiz.
Et très propre.
Tüm çocuklar mutlu, iyi beslenmiş ve düzgün ev çok temiz ve derli toplu görünüyor.
Les enfants on l'air contents, bien nourris et normaux. La maison est propre et en ordre.
Kalbi çok temiz, ev yıkan kadın olmak istemiyor. Yani yuva yıkan. Ne tatlı, değil mi?
Elle a peur d'être prise pour une casseuse, une briseuse de ménage.
Çok temiz, banka.
Propre, cette banque.
Temiz, cesur ve çok uzakta.
Claire... courageuse... et lointaine.
hava çok soğuk, ama temiz.
Glacial, mais l'air est bon.
Temiz hava, istirahat ve bolca güzel yemekler. - Sana en çok lazım olan şey bunlar.
Le grand air te guérira.
Bir yarış pistinde, temiz havada rahtlamak için daha çok zaman.
Tu pourras te reposer au grand air, à l'hippodrome.
Temiz bir yer olarak kalsın istiyorsak bugün çok iyi düşünmeliyiz. Ne kadar zor olsa da doğru şeyi yapacak kadar cesur olmalıyız.
Si elle doit grandir dans l'ordre et la décence il faut avoir le courage d'agir pour le bien.
Benim için artık çok geç. Ama senin için durum farklı. Seni korumak, temiz tutmak istiyorum.
Pour moi, il est trop tard... mais toi, c'est différent.
Erkek arkadaşın, çok saf ve temiz biri.
C'est un pur, un candide.
Çünkü kalbin temiz ve çok iyisin.
Parce que votre cœur est pur et que vous êtes bon!
Bay Jorgy, sözlerin beni çok kötü hissettiriyor. Düşünebiliyor musun, bir kişi temiz çarşaflar ve yumuşak yatakta uyumayı unutsun.
M. Jorgy, ce que vous dites me fait mal qu'un homme oublie le confort de draps propres et d'un lit douillet.
Ve su çok temiz, onlar akmayan ama uçan balık gibi görünüyor.
L'eau est si transparente qu'ils semblent voler au lieu de nager.
Karakteri çok iyi bir kız. Mazisi oldukça temiz. İyi eğitimli, iyi bir aileden geliyor, asil bir kız.
Elle a bon caractère, a fait de bonnes études, a de bonnes manières et vient d'une bonne famille.
Temiz hava almalı ve çok iyi dinlenmeli.
Il a besoin d'air. Il a besoin de beaucoup de calme.
İçinde ayrıca temiz iç çamaşırı var. Ne diyeceğinizi biliyorsunuz, değil mi? Size postadan daha çok güveniyorum.
J'peux vous l'dire, j'ai plus confiance en vous qu'dans le poste aux Armées
Çok miktarda temiz suya ihtiyacım var.
J'ai besoin d'eau propre.
Doktor odanın çok havasız olduğunu ve temiz havaya ihtiyacın olduğunu söyledi.
Le docteur a dit qu'il fallait aérer.
Burada en temiz olanımız, en çok kokar.
Ici, la plus propre a la gale.
Temiz, düzenli, çok sade.
C'est propre. Bien rangé et nu.
Temiz tutamaması çok kötü.
mais elle est mal entretenue.
Çok yakında Doğu'ya döneceğim. Kızılderililerin ve ya tozun olmadığı, güzel temiz bir ofisim olacak.
Bientôt, je serai de retour dans l'est, dans un beau bureau, sans indiens, ni poussière.
Gülmek için çok az temiz havaları kaldı.
Ils n'ont plus assez d'air pour songer à rire.
Kesinlikle çok çekici, güzel bir ülke ve bol temiz hava.
C'est charmant. Délicieux pays, et tout cet air pur!
Çok tatmin edici bir görüşme yaptık. Az daha temiz raporu yazacağımı söyleyecektim ona.
Notre entretien a été très satisfaisant, et je lui ai promis qu'il serait innocenté.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]