English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ü ] / Üç ay mı

Üç ay mı tradutor Francês

482 parallel translation
Yaklaşık üç ay önce. Üç ay mı?
- ll y a trois mois environ.
Bana göre bu inanılmaz bir şey. Ne kadardır birlikteyiz, üç ay mı?
Je vis un rêve, je suis avec vous depuis 3 mois.
Hazırlıklar ne kadar sürdü, iki ay mı, üç ay mı?
Est-ce long de tout mettre sur pied?
Hey, bu gemide üç ay kalacağımı sanıyorsan...
Si vous croyez que je vais rester là 3 mois...
Keşke benim de üç ay boyunca evde bekleyen genç bir zevcem olsaydı.
J'aimerais avoir une épouse qui m'attend à la maison.
Neyse, kopacak fırtınaya kadar daha üç ayım vardı.
D'ailleurs, j'avais trois mois de répit.
Perşembe günü tam üç ay olacak.
Je me souviens trop bien qu'il m'a fallu écrire ces lettres à votre place.
Bunları üç ay önce İstanbul'dan aldım.
- Je les ai eu à Constantinople.
Johnny ile evleneli üç hafta olmuştu ki, sefere çıkmak zorunda kaldı ve iki ay sonra Savaş bölümünden....... o ve küçük P-51 denizaltısının battığına dair bir telgraf aldım.
3 semaines après notre mariage, Johnny partit à la guerre.
Düşünüyorum da, üç ay önce, Londra'da çok aptalca davrandım.
J'ai été idiot à Londres, il y a 3 mois.
Korkarım ki üç ay ve 10 gün.
Hélas, trois mois et dix jours, Majesté.
Sermaye yatırımınız varsa, paranızı Hong Kong'da üç ay içinde iki katına çıkarabilirsiniz.
On peut doubler son capital à Hong-Kong en trois mois. On peut doubler son capital à Hong-Kong en trois mois.
Dün gece, aşağıda bundan beter üç kavgayı ayırdım.
Hier soir encore, ils se battaient!
Unutma bir defasında Kore'de yarım milyon tanesiyle üç ay geçirmiştim.
N'oubliez pas, j'ai été seule trois mois avec un demi-million d'hommes en Corée.
Evet, bir düzine var, ve sana üç tane ayırdım.
J'en ai une douzaine, trois sont pour toi.
İki üç ay orada kalır, bu arada ben de durumunu müşahede altında tutarım.
L'enfant y restera deux ou trois mois, le temps queje poursuive mon enquête.
Onunla üç ya da dört ay önce tanıştım. Mondovì'deki revülerde oynuyordum.
Il y a 3 ou 4 mois, à l'Olimpo de Mondovì, j'étais danseuse dans une revue.
Ben üç ay önce... oradaydım.
- J'y suis passé en transit il y a trois mois.
Şimdilik şuraları tutmamız lazım. Ay kapısının yanı sıra üç kapı. Şurası, şurası ve şurası.
Pour le moment il faut tenir... la Porte de la Lune et ces trois-Ià.
İçerde bulunduğum üç yıl, yedi ay, iki hafta boyunca tattığım en olağanüstü şey bu zımbırtı.
Depuis trois ans et sept mois que je suis prisonnier, je n'ai jamais rien bu de pareil.
Buna Elmalı Turta operasyonu diyeceğiz, kolay olacağından değil ama bu adayı üç büyük parçaya ayıracağımız için.
Opération "Gâteau", ainsi nommée, non parce qu'elle sera facile, mais parce que cette île va être découpée en trois tranches.
Yedi bin ton kauçuk, Bay Crain tüm Alman ordusunun tekerleklerini en azından üç ay döndürmeye yeter.
6000 tonnes de caoutchouc non traité M.Crain, mettra toute l'armée allemande à genoux durant au moins trois mois.
Tamam, tatlım. Sana istediğin üç ayı veriyorum.
D'accord, tu auras tes trois mois.
Yerinde olsam üç ay kalkmazdım.
A ta place, je me réveillerais dans trois mois.
Ama değil, üç tane masa ayırttım.
Pas du tout, on a même le choix.
Yine Uxbridge'de 1933'te araba motoru çalma suçundan üç ay hapis cezası aldınız mı?
Et en 1933, également à Uxbridge, trois mois pour vol de voiture.
Priègo, üç ay önce ben senin altınlarını aldım,.. ... bugün, sen bana en güzel boğanı armağan ediyorsun.
Priègo, y a 3 mois je te prenais ton or, aujourd'hui tu m'offres ton plus beau taureau.
Ya size yararlı bir iş yaptıracağım, ya da üç ay cezanızı çektireceğim.
Laissez-moi me servir de vous, ou je vous coffre.
Şu silahı her ateşlediğinde | yazışmalarım üç ay geriye gidiyor.
Quand vous sortez votre pétoire, j'en ai pour trois mois de paperasses!
Aslında tam olarak Belediye Başkanı Johnson olacak. Gerçi üç ay daha var ama.
M. le Maire Johnson, pour être précis, pendant encore trois mois.
Emekli ikramiyesi olarak 6,000 $ veya 7,000 $ gelecek... ama üç ay içinde de alamayacağım, ve şimdide gerçekten bu paraya ihtiyacım var
J'ai 6 000 $ ou 7 000 $ que je devrais toucher, mais pas avant trois mois et j'ai besoin de cet argent maintenant.
Yani Mısır'a verdiğimiz sözü tutmamız için üç ayımız var. Sonra Helwan füzeleri uçup...
II nous reste trois mois pour tenir notre promesse, si I ´ Egypte est résolue á lancer ses fusées
Karım üç ay önce kendini astı.
Ma femme s'est pendue il y a trois mois.
Bana üç dakika ayırabilseydiniz, özür dileyecektim.
Accordez-moi 3 minutes. J'aimerais m'excuser.
Daha üç ayımız var.
Il nous reste trois mois.
Haftada üç akşamı amatörlere ayıracağım.
J'aurai trois soirées d'amateurs par semaine.
Ve üç ay sonra, iyi anlaşamadığımızı fark ettiğimizde...
Pour trois mois, à l'essai...
Aradan üç ay geçince ben bile kuşku duymaya başladım.
Au bout de trois mois, moi-même je doute.
Üç onaydan geçmiş, gönderilmiş, soruşturulmuş, kaybolmuş, bulunmuş, tekrar kaybolmuş ve en sonunda üç ay boyunca bataklığa gömülmüş, sonra tekrar bulunup ateş yakmak için kullanılmış evraklar olmadan büyükannelerini, açgözlü Bugblatter canavarından kurtarmak için parmaklarını bile kımıldatmazlar.
Ils ne lèveraient même pas le petit doigt pour sauver leur propre grand mère des griffes du hanneton glouton de tron sans un ordre signé en trois exemplaires, envoyé, renvoyé, requis, perdu, retrouvé et enfin enterré dans la tourbe pour trois mois avant d'être recyclé comme allume feu.
Bence her gün üç saatimizi ihtiyaçlarımızı karşılamaya ayırmalıyız.
Alors consacrons trois heures par jour aux sentiments.
Biz üç ay bir lağım çukurundaki rulo yapılmış gazetede yaşadık.
Tu avais de la chance! On se roulait dans un journal au fond d'une fosse septique.
Ama bir şey bulamadı. Sadece büyük bir boşluk vardı. Şimdi üç ay sonrasına bakalım.
Quand Flynn va à son terminal et ouvre son fichier, il le trouve vierge.
Yaptığımız kontratın üç ay gerisindeyiz.
On a 3 mois de retard.
Ama bu süreç, üç ay sonra benim eve taşınmamla ve çok iyi şartlarla pratisyenlik yapmaya başlamamla sonuçlandı.
Mais au final je me suis installé dans la maison la semaine d'après, et sous les conditions exactes qu'il m'avait proposées.
Gloria'ya, üç ay önce bu kitabı bitireceğime dair söz vermiştim. Ama yapamadım.
J'ai promis à Gloria de finir ce livre il y a 3 mois et je n'y arrive pas.
Bana üç ay içinde başarılı olacağını söyledi.
Il m'a dit qu'il était condamné | à réussir avant 3 ans.
Param var, üç ay sonra serbest bırakılırım.
Tu vois, j'ai de l'argent. En quelques jours, je serai libre.
Bu iş için üç ayımız kaldı. Herhangi bir rapor yazamayız.
Il nous reste trois mois de boulot.
- Bir ay mı? - Bir ay, üç hafta!
Un mois, trois semaines.
İki, üç ay, sanırım.
Deux, trois mois, je pense.
Tanrım Bernie, bu üç ay.
Bernie, c'est dans trois mois...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]