Şişko sam tradutor Francês
32 parallel translation
Daha "Şişko Sam" diyemeden motorları durur, şapa oturur ve aç kalırlar. Beyinlerini kurtlar yer ve kıçlarının izi pantolonlarında kalır.
Et ils crèvent de faim, deviennent des déchets et pourrissent.
Görünüşümden dolayı bana Şişko Sam derler.
Gros Sam, à cause de mon physique. Je suis pas un abruti.
Şişko Sam'in, el altından içki sattığı lokali. Şehrin en iyi mekanı!
Le palace du Gros Sam, le meilleur cabaret de la ville.
Önemli bir haberi duyurmak için yayınımıza ara veriyoruz. Doğu yakasının aşağılarında meydana gelen olayla ilgili bilgiler elimize ulaşmaya devam ediyor. Polisin, Sansar Roxy olarak adını taktığı Robert Robinson Şişko Sam Stacetto'nun çetesine mensuptu.
Flash d'information : un incident entre gangs a eu lieu dans les quartiers est impliquant un certain Robert Robinson, alias "Roxy la fouine", pour la police, soupçonné d'être un membre du gang du célèbre roi de la pègre, Gros Sam.
Ve benim de yüzümün karasısınız! Şişko Sam'in!
Et surtout, vous me faites honte à moi, Gros Sam!
Şişko Sam'in lokali Grand Slam'de
Au cabaret du tonnerre de Gros Sam
Şişko Sam'in lokali, Speakeasy'de
Au cabaret du tonnerre de Gros Sam
Şişko Sam hiç de mütevazı değildir Ama kendini evinde gibi hissedersin
Gros Sam n'est pas modeste, mais vous êtes ici chez vous
Şişko Sam'in yerinin şehrin en heyecanlı lokali olmadığını kimse söylemesin!
Tout le monde le sait, Gros Sam a le meilleur bastringue de la ville.
- Üzülme. - Şişko Sam'in yerine gidebiliriz.
- T'en fais pas, il y a Gros Sam.
- Şişko Sam'ın yerini deneyeceğiz, değil mi?
- On réessayera chez Gros Sam.
Şişko Sam için ağır bir darbe olmalı.
- Gros Sam a dû avoir un sacré choc.
Çok yakında Şişko Sam. dizlerinin üstünde sürünerek buraya gelecek. Dizlerinin üstünde!
Gros Sam va bientôt se mettre à ramper.
Evet, yakında Şişko Sam'in elinde, üzerindeki giysiler ve içi anılarla dolu bir bavuldan başka bir şey kalmayacak!
- Bientôt, il aura plus que son costard et un carton plein de souvenirs.
Ve şimdi arkadaşlar, elimizdeki ikinci kozu oynamanın zamanı geldi. İnanın bana. Şişko Sam ve emrindeki salaklar yolumuza çıkamayacak!
Le temps est venu d'abattre nos cartes et, croyez-moi, Gros Sam et ses abrutis ne vont pas se fourrer dans nos pattes.
Şişko Sam'i görmeye gelmiştim.
Je viens voir Gros Sam.
Şişko Sam bizi yakalarsa ikisini de morartır.
- De beaux yeux noirs à la lumière.
- Şişko Sam.
- Gros Sam.
Şişko Sam, sana iki yüz dolar mı verdi?
- Il t'a donné 200 dollars?
Ayrıca bugün öğleden sonra otomobilini bana bıraktı. Şişko Sam otomobilini sana mı bıraktı?
- Et prêté sa voiture pour l'après-midi.
Şimdi seni bırakayım ve otomobilini Şişko Sam'e geri vereyim.
Maintenant, il vaut mieux que je te dépose et que je ramène la voiture.
Ne dersin? Şişko Sam'in mi?
- Pourquoi pas chez Gros Sam?
- Hayır, Şişko Sam'le.
- Non, Gros Sam.
Yalnızca Şişko Sam ve dansçı kızlardan birkaçı olacak!
Juste Gros Sam et quelques danseuses.
Sam Hollis şişko bir hırsızdan başka bir şey değildi.
Sam Hollis n'était qu'un gros imposteur.
- Şişko Sam için mi çalışıyorsun?
Tu travailles pour Gros Sam?
Şişko Sam'in yerinde.
- Où ça?
Yoksa o gülmeni boğazına tıkarım! Ben Şişko Sam'im!
Je suis Gros Sam.
- Şişko olmanı istemiyorum Sam.
Je ne veux pas que tu grossisses.
Sam'in Wayne'in yanında gördüğünü sandığı şişko kızı hatırlıyor musun?
Tu te souviens de cette grosse fille, que Sam pense avoir vu avec Wayne?
Şişko Sam'in meyveli sütlerini mutlaka denemelisiniz.
- Les milk-shakes sont fameux.
Ayrıca Sam'in şişko bir işe yaramaz olduğu da biliniyor.
Il est prouvé aussi que Sam est un salaud,