English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Arabalar

Arabalar tradutor Português

4,926 parallel translation
Ama arabaları burada.
Mas os carros estão aqui.
Artık arabaların oldu.
Agora tem os carros.
Arabalar benzin kadar işe yaramıyor.
O carro não é tão útil quanto a gasolina.
Bunu yapmadan önce de, arabalarına el koy ve Rosa'ya pasaportunu teslim et.
Antes disso, confisca o carro deles e faz a Rosa entregar o passaporte dela.
Arabalarını görmüyorum.
Não vejo a camioneta deles.
Sığır arabalarındaki hayvanlar gibi sağa sola götürüldük, sonra arabalarla taşındık.
Fomos passados de mão em mão, como animais, em vagões de gado e depois em carroças.
Kapitalistlerin arabaları onlara suçlarını hatırlatıyordu ve yeniden eğitilmeleri gerekiyordu.
Os automóveis capitalistas reconhecem o seu crime e são também eles reeducados.
Bu arabalar Yeni Ülkenin inşaatında kullanılıyor.
Estes automóveis trabalham para a edificação de um país novo.
Artık öküz arabaları yok.
Não há mais vagões de gado.
Ah, bilirsin. Klasik arabalar, kaliteli müzik, harap olmuş binalar.
Carros clássicos, boa música, péssimas condições.
İnsanların üzerine yoğunlaşırsınız. Göz kontağından kaçınan kim, parketmiş arabaların içinde oturanlar, yada yüzünü bir kereden fazla gördükleriniz kim.
Procuras quem evitas olhar nos olhos, pessoas sentadas em carros estacionados ou pessoas que já viste mais de uma vez.
Kısa sürede bir yolu kapatmanız gerekiyorsa, çelik gövdeli eski arabalar mükemmel bir bariyer olur.
Se precisas de bloquear a estrada rapidamente, as carcaças de carros velhos tornam-se óptimas barreiras.
Gidelim. Ve daha fazla kontrollü patlama arabaları daha da yükseğe gönderir.
Quanto mais controlada for a explosão, mais alto o carro vai voar.
Yemeklerine bir şey mi koyalım, arabalarını mı çizelim?
Por alguma coisa na sua comida, riscar o carro?
Arabalarımızdan birine girdiler sanki.
Como se tivesse sido assaltado.
Acaba... - Acaba biz de mi arabalarımıza baksak?
- Não devíamos verificar os nossos carros?
- Arabalarımıza bakalım hadi.
- Vamos ver dos outros.
Neden diğer arabaları da kontrol etmiyoruz, neler oluyor bakalım bir?
Se calhar é melhor verificarmos o resto dos carros para ver se está tudo bem. - Tens razão.
Tiny amcamı takip ediyorduk ve sonra birdenbire arabaların arasından büyük bir silüet geçti. Babam direksiyonu kırınca su kanalına devrildik. Yukarıya baktık ve önümüzde yürüyen bir kocaayak vardı.
estávamos a seguir o meu tio Tiny e de repente uma grande imagem negra apareceu entre os carros, o meu pai virou o volante e fomos contra a borda e, quando olhamos para cima... estava um Bigfoot a caminhar à nossa frente,
Ve bizi o çok güzel evine, plaja götürecek, ve bir havuzu var bir de güzel arabaları.
E vai nos levar para uma linda casa perto da praia. Com piscina e carros espectaculares
Arabaları değiştireceğiz.
Vamos trocar de carros.
İçki için ekmek arabalarını kullanıyorlar.
Usam os camiões do pão para as bebidas.
Molekül Çocuk o arabaları daha da ağırlaştırdı.
O Rapaz Molecular fez os carros pesarem mais!
- Polis arabalarındaki gibi mi? - Evet.
- Como num carro da polícia?
Parayı, arabaları, eserleri, eşyaları Kate aldı.
A Kate ficou com o dinheiro, os carros, as peças de arte, a mobília.
Güzel. Neredeyse tüm kampın etrafında arabalar dolaşıyor.
Temos carros à volta de quase todo o acampamento.
Arabalarınızla çitlerden geçin.
Passem a cerca nos vossos carros.
İnsanların arabalarını soymaman gerekiyor.
Não devias de assaltar carros de outras pessoas.
İnsanların arabalarını...
Não devias de...
Henry Ford kendi aracını yapana kadar arabalar sadece zenginler içindi. Genç bir girişimci, çalışan bir adam olarak hayali, çalışan bir ailede sepetli motosiklete sahip olmaktı.
Até Ford fabricar o seu, os carros eram basicamente para os ricos... assim, para um trabalhador, de família médoa, o seu sonho era comprar uma mota com sidecar...
- Yine de söylemek isterim ki bazı güzel görünümlü arabalar yapmışlar.
- Mas tenho que dizer que eles... construíram alguns belos automóveis.
Neredeyse yarış arabaları gibi gürültü çıkartıyorsunuz.
E vocês são tão silenciosas como um trator numa corrida. Calem-se!
Oradan geçen kara kutusu olan arabaları bul.
Procura os carros com câmaras no painel que tenham passado ali.
Dar bir yol olduğundan geçen arabalar tarafından kaydedilmiştir.
É uma estrada estreita, por isso ele foi filmado pelos carros que se aproximaram.
Oradan geçen tüm arabaları belirlediniz mi?
Viste todos os carros que se aproximam?
Polis arabaları patlama yönlendirildiler.
Os carros de patrulha já estão em movimento para o local.
- Arabalar geliyor.
Uns carros estão a vir para cá.
Çarpışan arabaların olduğu bir lunapark.
Um Parque de Diversões com carrinhos de choque.
Sen'til var saat son çeyrek benim plaka almak için, önünde iki arabaları dışarı, dock açık bir yol, ve savunmasız bir tekne orada bekliyor.
Tem 15 minutos, para devolver as minhas placas, duas carruagens aqui em frente, e o caminho limpo para as docas, e um barco lá à espera.
Sam, bu senin arabalarından biri gibi görünmüyor ama.
Sam, isto não é como um dos teus carros.
- Sanki sokak ve arabalar...
Parece tipo uma espécie de rua... carros e...
Arabaların içinde köpekler gidiyor.
" Cães dentro de carros a ir embora.
Süper, bu aramamızı Meksika'daki arabaların yaklaşık yarısına indirir.
- Bem, isso reduz - a metade dos carros no México.
James'in adamları evin dışında gün boyu arabalarında oturdu.
Os homens de James ficaram no carro o dia todo.
Giysiler, fiyakalı arabalar, oynak hatunlar?
Roupas, carros chiques, projectos falhados?
Hepsi bu kadardı. Elimizdeki arabalar bitti, millet.
Acabaram-se os carros, pessoal!
Bazen lüks arabalarıyla gece yarısına dek dışarıda dolaşıyorlar.
Às vezes, ficam até tarde a conduzir por aí.
Arabalar, cinsel ilişki gibi.
Sabes, tipo carros, Sabes, ou fodas.
O bindikleriniz U.P. yük arabaları ve U.P. atları.
Isto são carroças e cavalos da UP.
Fiona arabalarını mahvetmiş. ve annenle yeğenini oradan götürmüş.
Fiona destruiu o carro deles e saiu com a tua mãe e o teu sobrinho.
Aynı arabalar gibi.
É como os carros.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]