Araban var mı tradutor Português
311 parallel translation
- Araban var mı?
- Tens carro?
- Araban var mı?
- Tem carro?
Araban var mı?
- Tem carro?
Araban var mı?
Vocês têm carro?
Araban var mı?
- Trouxeste carro?
- Araban var mı?
- Tens um carro?
- Araban var mı?
- Tem um carro ou algo?
Araban var mı?
Tem carro?
Araban varsa neden seni bırakmamı ister gibi, "araban var mı?" dedin?
Então não percebo. Se tem carro, porque é que me perguntou "Tem carro?" Como se quisesse boleia?
Araban var mı?
Trouxeste carro?
- Araban var mı?
- Tens um carro? - Tenho um carro.
Detektif Dick Durkin, araban var mı?
Detective Dick Durkin, você tem um carro?
Arabanızda bir kişiye yer var mı?
Tem lugar para mais uma pessoa, no seu carro?
- Arabanız var mı, Bayan Kane?
- Está de carro, Sra. Kane?
- Arabanı var mı bay Devlin?
- Tem carro, Mr Devlin?
- Arabanız var mı?
- Tem carro?
Arabanız var mıydı?
Tem um vagão, suponho.
Bir araban mı var?
Você tem carro?
Bay Douglas, San Francisco'da oto kurtarma şirketi olan... bir arkadaşım var, ve arabanın üstünde çalışacak.
Sr. Douglas, tenho um amigo com uma garra e um gancho... duma empresa de sucatas em San Francisco, que vai trabalhar no seu carro.
Arabanız var mı?
Você tem carro?
Arabanıza ihtiyacım var.
Preciso do seu carro.
Bu arabanın nesi var? Ciddi bir şeyi yok, sanırım.
O que tinha o carro dele?
Arabanıza ihtiyacımız var.
Necessitamos do seu carro.
- Arabanıza ihtiyacımız var.
- Necessitamos do seu carro.
Arabanıza yaslanmamda sakınca var mı?
Posso encostar-me ao seu Willys?
- Bunu nasıl yapabilirsin? - Arabanın anahtarlarına ihtiyacım var.
- Como me podes fazer isto?
Araban mı var?
Tem carro?
Bir kilometre arabanız var mı?
Tem uma milha de carros para vender?
Galerinizde bir kilometre arabanız var mı?
Tem uma milha de carros para vender no seu terreno?
- Bir arabanız var mı? - Adolf'un arabası beni bekliyor. - Onu alabiliriz.
O Mercedes de Adolf, quer que o vá buscar?
Arabanız var mı?
- Está de carro?
- Bu arabanın yapamayacağı bir şey var mı?
Há alguma coisa que este carro não possa fazer?
- Araban var mı?
Sei como isto é delicado.
- Arabanı alıyorum. Mahsuru var mı?
- Vou levar o seu carro.
Acaba sizin arabanızda gitmemizin bir sakıncası var mı?
É generoso! - Claro! Não seria pedir muito se fossemos no vosso carro?
- Koşmak mı? Senin araban var.
- Tens um carro.
Araban var mı? Araba, yok.
Por acaso, não tem um carro ou outra coisa qualquer?
- Araban var mı, Doktor?
Tem carro, Doutor?
Arabanıza ihtiyacım var.
Preciso do seu carro!
Arabanızda neden bir miktar kan bulunduğuna dair bir fikriniz var mı? Çocuklar arabada bir yerlerini çarpıp kesebiliyorlar.
Há alguma razão para ter sido encontrado sangue no vosso carro?
Belki bu sayede, şehrin kenar mahallesinde, yaşlı adamlara yaklaşıp, arabanın camından 1000 dolar bozukluğunuz....... var mı, diye sorduğumuz o eski günleri hatırlar!
Talvez ele se lembre dos bons velhos tempos, quando íamos até ao lado pobre da cidade, estacionávamos junto a um velhote e lhe pedíamos troco de mil.
Arabanın ruhsatı var mı?
Sou um génio ou não?
Arabanıza ihtiyacım var.
Precisamos do seu carro.
- Arabanız mı var?
- E há um carro?
Arabanız var mı?
Tem carro?
Arabanın birkaç hatası var, ama biz Simpson takımıyız.
O carro tem algumas falhas, mas nós somos a equipa Simpson.
- Otoparkta arabanız var mı?
- Tem o carro no estacionamento?
Arabanıza ihtiyacım var.
Preciso do teu carro.
Arabanız var mı?
Tem algum carro?
Araba ile ilgili? - Arabanın plakasını alan herhangi biri var mı?
Quanto ao carro... alguém aqui tomou nota da matrícula?
Bu arabanın sahibini tanıyan var mı?
Alguém sabe de quem é este carro?