Ateş açın tradutor Português
365 parallel translation
Ateş açın.
Abram fogo.
- Ateş açın!
- Abrir fogo!
Yanıt çıt sesini duymazsanız yere yatın ve ateş açın.
Se não ouvirem a resposta esperada... Atirem-se para o chão e abram fogo.
Tamam... 200 metrede ateş açın.
Pronto... abrir a 200 metros.
Krater silahları, ateş açın.
Metralhadoras da cratera, abrir fogo.
Mr. Spock'un size verdiği koordinatlara ateş açın
Disparem para as coordenadas que o Sr. Spock lhes der... mesmo que não vejam nada.
Pekala, oraya dört kez ağır ateş açın!
Ok, agora mande-lhes quatro rounds nas pesadas.
- Bir tane yerleştirin, ateş açın.
- Posto um, comece a disparar.
Ateş açın!
Abram fogo!
Alan, ana bilgisayara geçin. Kontrol edin ve tekrar ateş açın.
Alan, muda para o computador central, confirma e dispara novamente.
Ben "Adamlar" diye bağırdığımda havaya ateş açın, bol gürültü yapın.
Quando eu gritar milícia disparem para o ar, façam muito barulho.
- Tüm bataryalar, ateş açın.
- Baterias comecem a disparar.
Ateş açın ve gezegenden uzaklaşın. - Apollo...
Abrir fogo e retirar do planeta.
Menzile girdiği an ateş açın.
Abram fogo quando estiverem prontos.
Karşı ateş açın, ateş açın!
Ripostar! Ripostar!
Bu korugana ulaştığınızda, yere yatın ve sütreleri kullanıp yalayıcı ateş açın.
Quando chegarem a este abrigo, pegam fogo rasante a este paiol-A.
Yakma aleti ile bastırıcı ateş açın ve savunarak geri çekilin dedim...
Eu disse para atearem fogo com os incineradores e para recuarem...
Görüş açılır açılmaz, ateş açın!
Logo que puder, atirem!
Karşı ateş açın!
Voltar atacar
Ateş açın.
Fogo!
Emir verince ateş açın.
Ordem de fogo!
Emir verince ateş açın!
Fogo às minhas ordens! Passa!
Emir verince ateş açın.
Fogo às minhas ordens!
O gemiye ateş açın.
Disparem contra aquela nave.
Çok iyi. Hazır olduğunuzda ateş açın.
Muito bem, dispare quando estiver pronto.
Buraya giren her şeye ateş açın!
Atire em qualquer coisa que entrar. - O que vai fazer?
Ateş açın.
Começar a disparar.
Tüm avcı gemileri, ateş açın.
Todos os caças, abrir fogo.
Tüm izleme istasyonları silahlarının bizi hedeflediğini görürseniz doğrudan ateş açın.
A todas as estações de rastreio... se virem as armas deles a apontar contra nós... abram fogo.
Bay Tuvok, karşı ateş açın.
Sr. Tuvok, devolva fogo.
Ateş açın!
Abrir fogo!
- Düdüğümü duyunca, ateş açın.
- Sim, senhor.
- Gerekirse ateş açın.
Disparem só se for preciso.
Birçok insan El Alameyn'de çok büyük bir baraj ateşi açıldığını ve ateş biter bitmez harekete geçmek üzere herkesin sıraya girdiğini düşünür. İnanın bana bu doğru değildi.
Muitos julgam que El Alamein foi uma grande barragem de artilharia com todo mundo à espera atrás, e que todos esperaram que parasse para começar a combater, mas não foi nada disso.
- Buranın Başkan'a ateş açılan bina olduğunu biliyor muydunuz? - Hayır.
Você sabe que foi deste prédio que atiraram no presidente?
Açığa bir adam yollarsınız ve ateş edilip edilmediğine bakarsınız.
Manda-se um tipo para o espaço aberto e vê-se se ele é alvejado.
500'ü aşkın kişi, ateş açılarak öldürüldü.
Mais de 500 mortos
Laurie Strode'yi kurtaran adamın ona yakın mesafeden 6 el ateş etmesi gerçeğine rağmen Haddonfield polisinin şüphelinin ortadan yok oluşu için açıklaması yok...
Apesar do facto do homem que salvou a Laurie Strode, dizer que disparou seis vezes à queima-roupa. A polícia de Haddonfield não tem explicação para o desaparecimento do suspeito. - Mas dizem estar confiantes de apanhá-lo em breve.
Açıkcası ben daha iyi bilmiyorum askerlere bunu anlatmanın yolu : Ateş emri ya da aksi söylendiğinde.
Porque agitado contra o militarismo e quer evitar uma guerra, obviamente, eu não conheço nenhuma outra maneira de dizer os soldados que... quando dizem para atirar, não atirar.
1933'te, açık havada ateş yakmanın, bu "doğal" ormanı tehlikeye atacağı endişesiyle yasaklandığını haber veren şaşkınlıktan afallamış bir korucu ziyaretine geldi.
Em 1933, recebeu a visita de um guarda florestal, espantado. O guarda intimou-lhe a ordem de não atear fogo, para não colocar em perigo o crescimento da floresta natural.
Rakip çeteler arasındaki çatışmada bir arabadan açılan ateş... bir kadınla 4 yaşındaki çocuğunun canını aldı.
Um tiroteio entre bandos rivais ceifou as vidas de... uma mulher e do seu filho de 4 anos.
Klingonların yeni bir silahı var. Perdeleme açıkken ateş edebilen bir Atmaca.
Os Klingons têm uma Ave de Rapina que pode disparar encoberta.
Bilimsel açıklamasını bilmiyorum ama ateş daha iyi bir tat vermişti.
Não te sei dar uma explicação cientifica... mas o fogo tornou-a óptima.
Sonra birdenbire, bir açıklama aklımda beliriverdi bir kadının vücudunun oluşma şekli bir erkeğin vücudunun ona karşılık verme şekli belimde yanan ateş birleşmek için kuvvetli arzu hepsi tek göz alıcı anda bir araya geldi.
E, de repente, bateu-me uma revelação. O modo como a mulher é feita. O modo como o homem reage... o fogo dentro de mim... o desejo intenso de se unir num só... tudo isso se juntou num clarão brilhante.
İki adam mutfakta konumlandırılmalıydı, birisi odanın her santimetre karesine ateş açabilecek temiz bir geometrik açıda bulunmalıydı.
Dois homens deveriam estar a vigiar aquela cosinha, Um com uma linha de visão geométrica de tiro para todos os centimetros da sala.
Üzerine ateş açılır. Sırtını sıvazlayıp, "aferin sana" falan derler.
Tapas nas costas, blá blá blá.
Londo ve G'Kar gemilerinin üzerine ateş açılırsa bunu savaş sebebi sayacaklarını söylediler.
Os Embaixadores Londo e G ´ Kar dizem que se abrirmos fogo... isso será considerado um acto de guerra.
Halkım yeni bir savaşa girmek niyetinde değil yine de üzerimize ateş açılmasını hoş karşılamayız.
O meu povo não quer outra guerra... mas eles não aceitam bem serem alvejados.
G'Kar hakkındaki hükmü açıkladığınızda isminiz Narnların arasında ateş misali yayılacak.
Assim que eles o virem no julgamento do G ´ Kar... o seu nome vai se espalhar como um fogo entre eles.
Gitmek istemiyorduk ama kalanların üzerine ateş açılacağı söylendi.
Bem, nós não queríamos sair... mas disseram-nos que quem não saísse seria abatido.
Bulunduğunuz koordinatta kalın, ve bu işe karışmaya kalkışmayın, yoksa üzerinize ateş açılır.
Continuem com suas coordenadas actuais e não tentem intervir, ou iremos atirar.
açın 340
acınası 21
açın kapıyı 126
açın şu kapıyı 25
açın şunu 58
acınacak haldesin 23
ateş et 239
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
ateş serbest 41
acınası 21
açın kapıyı 126
açın şu kapıyı 25
açın şunu 58
acınacak haldesin 23
ateş et 239
ateş yok 22
ateş etmeyin 472
ateş serbest 41
ateş kes 57
ateş etmek yok 25
ateş ediyorlar 29
ateş mi 17
ateş ederim 25
ateş edeceğim 31
ateş etme 368
ateş edin 99
ateş edildi 21
ateş etmek yok 25
ateş ediyorlar 29
ateş mi 17
ateş ederim 25
ateş edeceğim 31
ateş etme 368
ateş edin 99
ateş edildi 21