Bana bir şans verin tradutor Português
124 parallel translation
Bana bir şans verin ne olur.
Dêem-me uma oportunidade!
Bana bir şans verin, siz saldırmadan önce içeri sızıp onu çıkarayım.
Dê-me uma hipótese de entrar lá e a tirar de lá.
- Bu işi konuşarak halletmemiz için bana bir şans verin.
- Veja se resolve isto sem derramar sangue.
Gerçekten de Bay Wilson, Bana bir şans verin.
Francamente, Mr Wilson, preciso de uma oportunidade e você deve-me isso.
- Bana bir şans verin!
Dá-me uma oportunidade!
Hey, millet, bana bir şans verin.
Amigos, tenham paciência.
Buraya gelin, bana bir şans verin.
Permitam que as impressione!
O yüzden açık bıraktım ya. Bana bir şans verin.
Al, estou a tentar evitar que estes putos pensem no facto de irem morrer.
Bana bir şans verin arkadaşlar?
Tenho alguma hipótese, pessoal?
Lütfen bana bir şans verin, efendim.
Só lhe peço uma oportunidade, senhor.
Bana bir şans verin.
- Dá-me uma oportunidade.
Sadece bana bir şans verin.
Dê-me uma oportunidade.
Şimdi bana bir şans verin.
Dê-me uma oportunidade.
Bana bir şans verin.
Não gozem comigo.
Bunu da çalıştırmak için bana bir şans verin.
Dá-me uma hipótese de deixar um a funcionar.
- Bana bir şans verin.
- Dê-me uma oportunidade.
Bana bir şans verin.
Dê-me uma oportunidade!
Eğer bu yalan söylediğim anlamına geliyorsa söylediklerimin gerçek olduğunu kanıtlamam için bana bir şans verin.
Se está a chamar-me mentiroso, dê-me a hipótese de provar o que digo.
eğer atış iptal olursa yapımıcı beni öldürecek bana bir şans verin, efendim.
Dê-me um hipótese, Senhor. Eu necessito de dinheiro!
Hakikati yayıp, Hıristiyanlık bayrağını yükseltmek ve onun çaldığı inancı geri getirmek için bir şans verin bana.
Deixe-me espalhar o evangelho e erguer o estandarte da Cristandade, restaurar a fé que ele roubou.
Lütfen bir şans verin. Bana güvenebilirsiniz.
Dê-me uma oportunidade.
Bakın bana bir şans daha verin, efendim.
Ouça... Dê-me outra oportunidade...
Eğer kalbinizde beni affedebilirseniz efendim bana bir şans daha verin.
Sei que tem um bom coração... Dê-me outra oportunidade.
Bana karargaha ulaşıp, destek getirebilmem için bir şans verin.
Dê-me chance de chegar ao QG e conseguir reforços.
Yanımda birini istemiyorum. Yapmayın, bir şans verin bana.
Dar-lhe uma chance, para o quê?
Bana bir şans verin.
Deixe-me falar com ele.
Bana bir şans daha verin... ve Tanrı'ya yemin ederim, yalan söylüyorsam beni şuracıkta çarpsın!
Dêem-me uma oportunidade. Se estiver a mentir, que Deus me castigue.
Bana bir şans daha verin, onları yeryüzünden kendi ellerimle sileyim.
Chefe, não se repetirá.
Lütfen, bana bir şans daha verin.
Por favor, dêem-me outra hipótese.
Bana bir şans verin.
Dê-me uma oportunidade.
Ama bana bir sans verin Dedektif.
Queria tomar minhas decisões.
Lütfen bana bir şans daha verin.
Por favor dê-me outra chance.
Bana bir şans verin.
Dêem-me uma oportunidade.
Bana bir şans daha verin.
Eu mostro-lhe o que sou capaz!
Lütfen bana bir şans daha verin bayan.
Por favor, dê-me uma segunda oportunidade, senhora.
Lütfen bana bir şans daha verin.
Dêem-me outra oportunidade.
Bir iyilik yapmanızı istiyorum. Bana bir şans daha verin. Keşke verebilsem.
Mas, neste momento, na opinião do Oficial Médico-Chefe desta estação, não está apto para o serviço.
Lütfen, bana bir numara olma şansı verin ki, altın madalyayı alabileyim.
Aguardo a sua resposta. Com sinceridade, Steve Prefontaine. "
Sadece bana bir şans verin.
Ouça, quero emendar-me. Dê-me uma chance.
Bana bir şans verin.
Deixe-me tentar.
Tamam, bana bir şans daha verin ve söz veriyorum buradan ilhamlı bir şekilde çıkacaksınız.
Eu parti-o, está bem? Eu parti-o! Sou eu a destruidora de gnomos!
- Bana bir şans daha verin efendim.
Dê-me mais uma oportunidade... Não!
Bana Bard'ın hikâyesini anlatmam için bir şans verin... ve size dizlerimin üzerinde söz vereyim... nasıl olmaması gerektiğini.
Deixe-me apresentar Shakespeare... e dou-lhe a minha palavra de joelhos... e dirá que estava destinado...
- Bana bir şans daha verin.
- Dê-me outra oportunidade.
Lütfen, bana bir şans daha verin.
Por favor, dê-me mais uma hipótese, senhor, por favor...
Yani bana bir şans daha verin yeter.
Deixem-me tentar de novo.
Bana son bir şans verin, söz veriyorum sizi düş kırıklığına uğratmayacağım.
Dê-me uma última hipótese e prometo que não fracassarei.
Bana bir şans daha verin!
Por favor, deixem-me tentar uma vez mais.
Hiç şansınız olmaz. Bana bir araba verin.
Não sejas burra, Gail, têm lá hipótese...
Bana bir şans daha verin.
Dêem-me outra oportunidade. Esperem!
Bunların garip geldiğini biliyorum, ama bana sadece kanıtlamam için bir şans verin...
Eu sei que isto soa estranho, mas deixe-me só provar...
bana bir sigara ver 29
bana biraz para ver 28
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana bir iyilik yapar mısın 207
bana bırak 301
bana bir 30
bana bir şey söyle 45
bana biraz para ver 28
bana biraz zaman ver 38
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana bir iyilik yapar mısın 207
bana bırak 301
bana bir 30
bana bir şey söyle 45
bana bir şey olmayacak 19
bana biraz izin ver 23
bana bir iyilik yap 365
bana bir öpücük ver 88
bana bir iyilik yapabilir misin 16
bana bir şey olmaz 38
bana bir dakika ver 36
bana bir şans ver 47
bana bırakın 79
bana bir dakika izin ver 18
bana biraz izin ver 23
bana bir iyilik yap 365
bana bir öpücük ver 88
bana bir iyilik yapabilir misin 16
bana bir şey olmaz 38
bana bir dakika ver 36
bana bir şans ver 47
bana bırakın 79
bana bir dakika izin ver 18
bana bir içki ver 39
bana bir şans daha ver 31
bana bir şey olursa 23
bana bir iyilik yapın 25
bana bir şey söylemedi 17
bana bir iyilik yapmanı istiyorum 26
bana bir iyilik yapar mısınız 37
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana bir şans daha ver 31
bana bir şey olursa 23
bana bir iyilik yapın 25
bana bir şey söylemedi 17
bana bir iyilik yapmanı istiyorum 26
bana bir iyilik yapar mısınız 37
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana güven 272
bana sorma 88
bana ver 290
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana güven 272
bana sorma 88
bana ver 290