Ben de biliyorum tradutor Português
3,073 parallel translation
- Bu yeni bir şey değil. - Yeni olmadığını ben de biliyorum!
- Isso não é novidade.
- Onu ben de biliyorum.
Está destinado a acontecer.
Evet, çalışmalarını ben de biliyorum.
Sim, estou familiarizado com o teu trabalho.
Nefsi müdafaa konusunda ben de bir şeyler biliyorum.
- Forças Armadas Femininas. Também conheço o instinto de sobrevivência.
Carrie'nin hiç kimsenin adını bile duymadığı gazetesinde 800 kelimelik makalesini yazarak çizme koleksiyonu yapabildiğini biliyorum ama ben son yedi dolarımı onun da bir işi olması sebebiyle Çarşamba geceleri bir erkek meselesi için danışamadığım en iyi arkadaşımla kavga etmek için harcadım.
E sei que a Carrie deve ter ganhado fortunas a escrever a sua coluna de 800 palavras num jornal de que ninguém ouviu falar, mas gastei os meus últimos 7 dólares a brigar com a minha melhor amiga que, já agora, não está disponível às 15 horas de uma quarta-feira para me consolar por causa de um tipo qualquer porque ela também tem emprego.
- Bu konuda bir iki şey biliyorum ben de.
Eu conheço uma ou duas coisas sobre isso.
Bak, sorunun ne olduğunu biliyorum onun için bir antibiyotik falan verin ben de toz olup gideyim?
Eu sei o que está mal, então, pode dar-me antibióticos para poder sair daqui?
Ben " chi'ye saygı duyarım, her birimizi çevreleyen evrensel bir enerji vardır. Charlie'nin ve Mona Lisa'mın yolculuklarını tekrar dengeye getirebileceğimi biliyorum.
Mas, porque respeito o "chi", a energia universal que nos cerca a todos nós, sei que o Charlie e aqui a minha Mona Lisa estão nas suas jornadas de volta ao equilíbrio.
Nerden biliyorum derseniz ben de Gaga'nın dansçılarından biriydim.
E eu sei porque era um dos dançarinos da Gaga.
- Ben de öyle dedim. - Evet, biliyorum.
- Acabei de dizer isso.
Buna ben de inanmak istiyorum ve seni incitmek istemediğimi biliyorum ama içimdeki her his bana bu kazığı kalbine geçirmemi söylüyor.
Quero acreditar nisso e sei que não te quero magoar, mas tudo dentro de mim me diz para cravar esta estaca no teu coração.
Bu uçak Houston'dan geliyor diye biliyorum ben.
Acho que o voo vem de Houston.
Ben de biliyorum.
Eu estava lá.
Özeline karşı koruyucu olduğunu biliyorum o yüzden ben de onu belli bir uzaklıktan takip ettim.
Eu sei que ela é protectora da sua privacidade, por isso segui-a a uma distância confortável.
Biliyorum. Ben de.
Eu sei, eu também.
Biliyorum ama Parker ben de sizinle giriyor olmasam ameliyata asla izin vermezdi.
Mas o Parker não tinha prestado atenção na operação, se não estivesses lá.
İşe gitmeniz gerektiğini biliyorum ama bu sadece bir dakikanızı alır. Ben...
Sei que tem de voltar ao trabalho, por isso, serei breve.
Evet ama Sage gibi kızları biliyorum çünkü az bir zaman önce ben de o kızlardan biriydim.
Ouvi, mas eu identifico-me com raparigas como a Sage porque eu já fui como ela, e não foi assim à muito tempo.
Biliyorum ben de senin mutlu olmanı istiyorum.
Eu faco. e eu quero que você seja feliz também.
Ben onu sadece namından dolayı biliyorum.
Só o conheço de reputação.
Biliyorum! Bu yüzden ben de...
Por isso é que eu disse...
Bex, resmi kimin aldığını söylemeye iznin olmadığını biliyorum, ama ben alan kişiye de bir davetiye ve teşekkür notu göndermek istiyorum.
Olá... Bex, sei que não me podes contar quem comprou a obra, mas eu gostaria de enviar um convite... e uma nota de agradecimento.
Dan'in hata yaptığını biliyorum, ama ben de yaptım.
Sei que o Dan cometeu erros, mas eu também.
Ben de senin bildiğin kadarını biliyorum.
Algum civil? Sabe tanto quanto eu.
Model olan eski kız arkadaşımdan ve lezbiyen bir jinekologdan duydum ben yatakta ne yapmam gerektiğini biliyorum, sorun sende olmalı.
- O problema tem de ser teu.
Ben de bir medyuma gittim ki çok saçma, biliyorum- -
Então fui ver uma psíquica, o que é loucura, eu sei.
Bazıları, hemşirelerin doktorlara sinir olduğunu düşünüyor biliyorum ama ben aktif olmayı seviyorum.
Muitos pensam que as enfermeiras são médicas frustradas, mas gosto de pôr a mão na massa.
O benim onu sevdiğimi biliyor, ben de onun beni sevdiğini biliyorum.
Ele sabe que eu amo-o, e ele ama-me.
Ben herşeyi biliyorum, mankafa!
Eu sei de tudo, burro!
Kendimizi kölelik belasından ve bu kırana geçiren savaştan kurtarmadıkça insanca bir anlam ya da değer taşıyan hiçbir şey başaramam, siz ya da başka herhangi bir kimse bunu bilse de bilmese de ben buna ihtiyaç duyduğumu biliyorum
Não posso cumprir nenhuma maldita coisa com nenhum qualquer sentido humano... ou merecimento até nos curarmos da escravatura, e de pôr fim a esta guerra pestilenta, e quer algum de vocês ou qualquer outro, eu sei que preciso disso. Esta Emenda é a nossa cura!
Her neyse, benden sana biraz yazma yeteneği geçtiğini biliyorum çünkü ben gerçekten harika bir yazarım.
Seja como for, sei que herdaste de mim algum talento para a escrita porque eu, na verdade, sou um grande escritor.
biliyorum asik oldugumuzda, kasirga gibiydik. Ve sonra ben ortaya babak fikrini attim. ve sadece bir gece, sonra hamileydim.
Eu sei que, quando nos apaixonámos, foi tudo muito rápido e parece que fui eu que quis ter um bebé e de um momento para o outro ficámos grávidos.
Hey, dinle, numaralarını kendin yaptığını biliyorum. - Evet, ben yapıyorum.
Sabendo que faz as suas próprias cenas de acção...
Seni gördükten, seninle biraz zaman geçirdikten sonra kötü biri olmadığını biliyorum, ben...
Depois de te ver, depois de passar tempo contigo, sei que não és má, eu...
Ama ben senin benim tüm sorularımı cevaplayabileceğini çok iyi biliyorum.
E sei como vou conseguir as respostas de todas as minhas perguntas.
Ben her şey oradan geliyor biliyorum.
O senhor das fontes de prata. O rei da pedra lavrada.
Ben onları biliyorum.
Preciso de descansar.
Ben kokusunu biliyorum ve Cüce tat.
Conheço o cheiro e o gosto de um anão.
Biliyorum benim iyiliğimi düşünüyorsun. Ama anlaman gerekiyor, ben artık eskisi gibi değilim.
Sei que estás a olhar por mim, mas tens de entender que estou diferente do que era antes de partir.
Bunun ne kadar ağır olduğunu biliyorum. Ben de yardımcı olmak için buradayım.
Sei como isto é difícil, mas estou aqui para ajudar no que puder.
Biliyorum, ben de seni seviyorum.
Eu sei, eu sei, eu também te amo.
- Ben de olacakları biliyorum.
- Eu sei. - Pois.
- Ben de öyle. - Hakkındaki her şeyi biliyorum.
- Sei tudo sobre si.
Ben ne tür bir araba olduğunu biliyorum!
Sei que tipo de carro era.
- Ben ne tür bir araba olduğunu biliyorum!
- Sei que tipo de carro era!
- Ben ne tür bir araba olduğunu biliyorum! - Bu adamın sessiz, sakin bir ortama ihtiyacı olduğunu göremiyor musunuz?
Não conseguem ver que este homem precisa de paz e sossego!
İspanyolca anlamak ise, ben saçma çok konuşuyordu biliyorum.
Se entendesses espanhol, saberias que eu estava a dizer um monte de asneiras.
Bak ben beklediğiniz büyücü olmadığımı biliyorum ama ihtiyacınız olan büyücüyümdür belki de.
Ouve, sei que não sou o feiticeiro que esperavas mas poderei ser o feiticeiro de que precisas.
En azından ben ne zaman ayrılacağımı biliyorum.
Pelo menos sei qual é a altura de partir.
Biliyorum. Ben de senin başarısız olmanı istemem.
Também não quero que falhe.
Ne diyeceğini biliyorum, ben de öyle düşünüyorum.
- Já sei o que vais dizer. Concordo.
ben de seni seviyorum 508
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17
ben de seni özledim 83
ben de seni 212
ben de memnun oldum 71
ben de 4552
ben de istiyorum 74
ben de öyle 1115
ben de senin 21
ben de gidiyorum 77
ben de seninkini 17