English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben de öyle

Ben de öyle tradutor Português

10,577 parallel translation
- Sen ne zaman hazırsan ben de öyle.
Quando quiseres.
- Ben de öyle söyledim.
- Foi o que disse. - Meus Lordes, já doei terras, cavalos.
- Ben de öyle düşünmüştüm.
Acho que não.
El feneri ya da metal bir boru olabilir. - Ben de öyle düşündüm.
Estou a pensar numa lanterna ou um cano de chumbo, talvez.
Bana aile içinde tutmamı söyledin, ve ben de öyle yaptım.
- Disseste para mantê-lo em família.
- Ben de öyle. Çok garipti.
- Nem eu, foi tão estranho.
- Ben de öyle demiştim.
- Foi o que eu disse.
Ben de öyle düşünüyorum.
Esse seria o meu palpite.
Ben de öyle.
Então, eu confio em ti.
Ben de öyle dedim.
Foi isso que eu lhes disse.
Ben de öyle.
Eu também não.
Ben de öyle yapardım.
E eu também.
- Ben de öyle.
Eu também não.
Kurt adam, yorumlayıcı dansla iletişim kurar. Ben de öyle.
O lobisomem comunica por dança interpretativa e eu também consigo.
Evet. Ben de öyle diyecektim.
Pois, era isso que eu ia dizer.
Ben de öyle...
Eu também...
- Armut dibine düşermiş. - Aslında ben de öyle söyledim.
Excepto que alguém verificou os ficheiros todos e apagou as filmagens de um dia, há seis semanas.
Ben de öyle.
E eu também não.
Aslında ben de öyle söyledim.
Exactamente aquilo que eu disse.
Ben de öyle.
Eu também.
- Peki, ben de öyle yapıyorum.
- Está bem, é isso que estou a fazer.
Tuhaf bir enerji alıyorum. Ben de öyle.
- Sinto uma vibração estranha.
Evet ben de öyle.
Sim, eu também.
Ben de öyle düşünüyordum, ta ki polisin bu soygunculardan hiçbirinin kimliği hakkında bir bilgisi olmadığı gerçeğine kadar.
- É aquilo que penso, mas, a Polícia não consegue identificar nenhum dos bandidos.
Ben de öyle düşünmüştüm.
Foi o que eu pensei.
Şu ana kadar ben de öyle sanıyordum.
Eu também não tinha até agora.
- Ben de öyle.
Nem eu.
Ben de öyle sanıyordum.
Pensei que tinha algo há pouco.
- Çok hoş, ben de öyle severim.
- Boa, eu também.
Evet, ben de öyle duydum.
Tenho ouvido isso.
Ben de öyle düşündüm. Çok büyük planlarım vardı.
Eu pensei que era, tinha grande planos, mas...
- Ben de öyle düşündüm.
- Pensei a mesma coisa.
Ben de öyle düşünmüştüm, ama şimdi Catherine de biliyor.
Foi o que eu pensei mas agora a Catherine também sabe.
- Ben de öyle.
- Bom para ele.
- Ben de öyle.
Já somos dois.
- Güzel, ben de öyle.
Óptimo. Nem eu.
Evet, ben de öyle düşünmüştüm, doğru.
Sim, foi o que eu pensei.
- Ben de öyle düşünmüştüm.
Sabia que ias pensar assim.
- Ben de öyle. Bunu unutmamalısın çünkü Sherlock bu gece seni arayacak. Ve yardımını kabul edecek.
E não devia esquecer-se disso, porque o Sherlock vai ligar-lhe esta noite e aceitar a sua ajuda.
Ben de öyle.
Eu estou.
Ben de öyle derdim.
Eu chamava-a assim.
Ben de öyle sanmıştım.
Exatamente.
- Ben de öyle umuyorum.
Espero que sim.
Ben de aynen öyle söyledim.
Eu disse-lhes isso.
Ben de oyle dusunuyorum.
Penso o mesmo.
Ben de öyle düşündüm ama...
- Foi aquilo que pensei, mas...
Hatırlasana. Ben hiç öyle bir şey söylediğini hatırlamıyorum, anne.
Não me lembro de nada parecido, mãe.
Öyle olsun, ben de bırakıyorum!
- Sai da minha casa.
Bazen iyice temizlendiğimde ben de bir an öyle kaybolur giderim.
Sabe, às vezes fico assim quando estou a purificar-me.
Öyle, ama ben de hala bu evde çalışıyorum.
Mas eu trabalho nesta casa.
- Ben de öyle.
Eu também.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]