English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben de gidiyorum

Ben de gidiyorum tradutor Português

1,501 parallel translation
- Ben de gidiyorum.
- Eu vou contigo.
- Ben de gidiyorum.
- Vou entrar. Fora.
Ben de gidiyorum.
Já se foi. E eu também.
Ben de gidiyorum. Tamam.
Também me vou embora.
O zaman ben de gidiyorum.
Tudo bem, então também estou banida.
Herşey, ekonomi dahil, tabii ben de bu yüzden gidiyorum.
Tudo, incluindo as finanças, que é pelo que vou, obviamente.
Ben de onun doğum yeri olan Sunset Bulvarı'na gidiyorum. Motley Crue'nun şarkıcısı Vince Neil ile deriden dantele geçişi konuşmaya...
Deste modo, dirijo-me ao seu local de nascimento, Sunset Strip, para falar com o vocalista dos Mötley Crüe, Vince Neil, sobre como a imagem do Heavy Metal se transformou do cabedal às fitas.
Ben de aşağıya gidiyorum.
Eu vou descer.
Gelsen de gelmesen de, ben bu gece gidiyorum.
Bem, esta noite contigo ou sem ti, vou a um. sunmoon ( 60.2 % ) dourado ( 17.6 % )
Gelsen de gelmesen de, ben bu gece gidiyorum. Morfoz Alish
Bem, esta noite contigo ou sem ti, vou a um. sunmoon ( 60.2 % ) dourado ( 17.6 % )
Ben de daha kahvaltı etmedim o yüzden Burger King'e gidiyorum.
Não tomei o pequeno-almoço, por isso vou ao Burger King.
Boş ver, pedal çevirme sınıfına gidiyorum ben.
Nem pensar. Tenho de ir à aula de bicicleta.
Bir şey olmaz. - Bill, hangar güvertesine git. Ben Komuta Merkezine gidiyorum.
Bell, vai para o hangar, eu vou para a sala de comando.
Ben sola gidiyorum, sen de sağa git.
Vamos apanhá-los, mexam-se!
Ben de DNA laboratuvarına gidiyorum.
Está bem, vou ao ADN.
Tamam, ben gidiyorum.
Pronto, tenho de ir.
Ben Wyatt bu kez ve herkes için arkasında olup olmadığını anlamaya gidiyorum.
- Vou descobrir se o Wyatt tá por trás disto, de uma vez por outras.
Ben gidiyorum, um, sadece, bilirsin, üst kattaki odama gidiyorum.
Estou a ir, hmm, estou a ir, sabes, de volta para o meu quarto.
Ben tuvalete gidiyorum.
Vou à casa de banho.
- Tanrım, ben de gidiyorum.
Meu Deus, eu também vou.
Şimdi, ben kitap kulubüme gidiyorum ve sende veli toplantısına gidiyorsun.
Vou ao clube de leitura e vc à reunião!
Git. Ben gidiyorum. Benim için ona bir kere daha sarıl.
Eu estou de saída, dá-lhe outro abraço por mim.
- Ben de eve gidiyorum.
- Fico só uma hora. - Vou já para casa.
- Ben de eve gidiyorum.
- Eu também vou para casa.
Ben gidiyorum ve sen de gidiyorsun.
Eu vou, e tu vais. Percebeste?
Ben lavaboya gidiyorum.
Vou á casa de banho.
Ben kusmaya gidiyorum.
Tenho de ir vomitar.
Ben lavaboya gidiyorum.
Vou à casa de banho.
Takip et, ben de oraya gidiyorum.
Segue-me, estou indo para lá.
görünen o ki mahkum oraya, onu aramak için gitmiş ve ben de oraya gidiyorum.
Parece que o envenenador foi lá acima à procura dele por isso é aí que eu vou.
Ve şimdi de ben seni bırakıp gidiyorum.
Sabes que mais, agora sou eu quem parto.
Aslında bunun zamanlaması da yerinde. Çünkü ben de Miami'ye, büyükannemi görmeye gidiyorum...
Porque, na verdade... o teu sentido de oportunidade é excelente, porque eu vou a Miami ver a Nana, portanto...
Ben kulübe gidiyorum, bana ihtiyacın olursa, cepten ararsın.
Estou a ir para o clube. Se precisares de mim, liga-me para o meu telemóvel.
High Flyers ( Yüksekten Uçanlar )'a gidiyorum. Ben senin aksine kalbimide yanımda götürüyorum.
Vou para High Flyers e, ao contrário de ti, vou levar o meu coração comigo.
ve ben de ilk uçakla oraya gidiyorum!
Houve uma audiência em tribunal há semanas, e imaginem a minha surpresa quando tu não apareceste. Não.
"Sevgili günlük, Bu iş sadece bir basamak ben gidiyorum, ama Cornelius benimle gelmeye henüz hazır değil."
"Querido diário, este trabalho é um ponto de partida. Estou a progredir, mas não sei se o Conelius está pronto para ir comigo."
- Ben de oraya gidiyorum.
- Vou para lá.
Meyve reyonunu görmek istiyorum. Ben gidiyorum Ruth.
- Estou ansiosa pela secção de legumes.
Ben de oraya gidiyorum.
É para onde estou indo.
Sekizinci turunda ve ben de şimdi Starbucks'a gidiyorum. Çünkü, söylemeden duramayacağım, Collin'i gözetlemek biraz sıkıcı.
Ele está na oitava volta e eu a caminho do Starbucks tenho a dizer-te que espiar o Collin é um pouco aborrecido.
Ben gidiyorum.
Tenho de ir.
- Yeter, ben gidiyorum.
- Basta! Ele precisa de ajuda!
Ben de okula daha iyi şeyler yapabilmek için gidiyorum.
Então, neste momento vou para a escola para ser algo mais do que isso.
Ben de oraya gidiyorum.
Mmm. Ali é onde vou.
Vince kalıyor, ben gidiyorum.
O Vincent fica para comer e eu tenho de ir.
Tristan... ben solucanlara gidiyorum.
Tristan... estou no meio de serpentes.
Pekala. Ben buradan gidiyorum, dostum.
- Tenho de ir.
Bu bir kurtarma görevi ve ben yalnız gidiyorum.
Esta é uma missão de salvamento e eu vou partir sozinho.
Ben gidiyorum. Taksiye binerim.
Vou-me embora daqui, vou de táxi.
Bunu siz çözün. Ben tuvalete gidiyorum.
Eu não sei, vocês tentam descobrir um jeito, eu tenho de ir à casa de banho.
- Ben tuvalete gidiyorum.
- Vou à casa de banho.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]