English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben de üzgünüm

Ben de üzgünüm tradutor Português

663 parallel translation
Ben de üzgünüm ama gülüyorum.
Estou triste, mas rio-me.
Evet, ben de üzgünüm.
Bom, também lamento.
Ben de üzgünüm.
Desculpe-me.
Ben de üzgünüm.
Também lamento.
Seni incittiysem ben de üzgünüm.
Lamento também, se te magoei.
Ben de üzgünüm.
Eu também.
Ben de üzgünüm.
Bem, eu também lamento.
Ben de üzgünüm, Dimitri.
Também lamento, Dimitri.
Tamam, sen benden daha çok üzgünsün, ama ben de üzgünüm.
Está bem, lamenta mais do que eu, mas eu também lamento.
Ben de üzgünüm Shooter çünkü bana başka seçenek bırakmıyorsun : Elimde senin borç kayıtların var.
Eu também, Shooter, pois não me deixas outra alternativa a não ser lembrar-te das promissórias que me deves.
Ben de üzgünüm.
- Eu também.
Ben de üzgünüm Trout.
Eu também sinto muito, Trout.
Ben de üzgünüm.
Sempre me rejeitam.
Ben de üzgünüm.
Eu também sinto muito.
Evet, ben de üzgünüm.
Sim, também eu.
Ben de üzgünüm.
Também tenho pena.
Ben de üzgünüm ancak hastalarımın bireysel gizliliklerini korumak zorundayım.
Sim, mas sinto que tenho de proteger... o sigilo dos meus pacientes.
Ben de üzgünüm seni incittiğim için.
Eu também, por te ter magoado.
- Ben de üzgünüm.
- Também lamento. - Que deseja?
Ben de üzgünüm.
Perdoa-me.
- Evet, ben de üzgünüm, Bayan Davenheim.
Lamento... - Sim. Também lamento muito.
Ben de üzgünüm.
Eu também lamento.
Ben de üzgünüm.
E eu também.
Ben de üzgünüm Bay Simms, çünkü ne yapacağımı biliyorsunuz. Bay Havemeyer, Bay Potter ya da Bay Jameson'ı cezalandıramayacağımı bildiğiniz gibi.
Também lamento, porque sabe o que vou fazer, visto que não posso castigar o Sr. Havemeyer, o Sr. Potter ou o Sr. Jameson?
Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm, Profesör, fakat o sizin bir öğrencinizdi. Ben bütün öğretmenlerle konuşuyorum.
Desculpe incomodá-lo, Professor, mas ela foi uma das suas alunas e eu tenho de falar com todos os professores.
Oturmanı soramayacağım için üzgünüm. Fakat bir kaç dakikaya kocamın dönmesini bekliyorum. Bunun ben ikimizin arasında kalmasını istiyorum.
Desculpe, não o mandar sentar, mas o meu marido deve estar a chegar, e gostaria de manter isto apenas entre nós.
Ve ben de çok üzgünüm... Bir şekilde biz de sebep olduk...
O muito que eu sinto que de alguma maneira fomos a causa de...
Ben de senin kadar üzgünüm, inan bana.
Estou täo triste quanto tu, acredita.
- Ben çok üzgünüm. - Lütfen, son derece önemli.
É de vital importância.
Ben de üzgünüm, Bay Hatcher.
Não há mais próxima vez.
Onlara ben bakabilirdim. Ancak ben de gidiyorum. Çok üzgünüm.
Eu tomava conta deles, mas também vou para fora.
Ben de bu yüzden üzgünüm.
É por isso que lamento.
- Ben de üzgünüm.
Eu também lamento!
Ben de senin için üzgünüm.
E lamento por si, companheiro.
Doktor, sizi bu şekilde buraya getirttiğim için çok üzgünüm, fakat inanın bana, ben tam anlamıyla bir sinir küpü oldum.
Doutor, lamento imenso tê-lo feito vir cá desta maneira, mas acredite que tenho estado num grande estado de nervos.
Ben, bilirsin, ikiniz içinde üzgünüm.
Tenho muita pena de vocês dois.
Abner, beni ıvır zıvırına bakmak üzere aldığı için üzgün, ben de hâlâ batakhanesinde olduğum için üzgünüm.
O Abner por me arrastar dum lado para o outro, à procura das caqueiradas dele. Eu, por ainda estar aqui enfiada nesta espelunca.
- Ben de sizler kadar üzgünüm.
Eu também sofro.
- Ben de çok üzgünüm.
- Sou eu quem deve lamentar.
Hanımefendiyi gördüğüm için, evet, gerçekten, size göre çok farklı bir düzeydeydi Majesteleri.. Ben yalnızca, görevimi başaramadığım için çok üzgünüm.
Daquilo que conheci da senhora, confirmo que estava a um nível muito diferente de Vossa Majestade.
Ben de çok üzgünüm!
Lamento imenso.
Ben de kendimle konuşmazdım ama geçen gece kazmalık yaptığım için çok üzgünüm.
Mas só te quero dizer que lamento ter-me comportado como um idiota ontem à noite. Não sei o que me deu.
Sen biraz utangaçtın ben de tam bir aptal... ve üzgünüm.
Tu eras tímida e eu era um verdadeiro pateta...
Ve ben de çok üzgünüm, sana inanmadığım için.
E eu lamento não ter acreditado em ti.
Ben de üzgünüm.
Também eu sinto.
- Bu konuda çok üzgünüm. - Ben de.
Os meus sentimentos são os mesmos.
teknik olarak evli biriyim ancak bay Krabappel gittiğinden beri durum değişti bu meslek, evliliği biraz zorlaştırabiliyor bana bir ders vermesi için bir vekil bekliyordum bayan Krabappel, beni baştan çıkarmaya çalışıyorsunuz belki üzgünüm. çok hoş bir bayansınız, ancak ben sada çocuklara aşığım
Bem, eu tecnicamente ainda estou casada, mas não tem havido nada de casamento, desde que o Sr. Krabappel saiu de casa. Esta profissão pode pôr muita pressão sobre um casamento. Desde então, tenho andado à procura de um substituto, para me ensinar a lição de que eu tanto preciso.
Ben de seni utandırdıysam üzgünüm.
E eu que te envergonhe de minha presença.
üzgünüm. ne ben ne de Tanrı, Homer Simpson'ın ayakkabı gıcırtısı ile boy ölçüşebileceğimizi sanmıyorum.
Peço desculpa o Senhor e eu não conseguimos competir com o ranger dos sapatos do Homer Simpson. Porque é que não paramos tudo até ele se sentar? - Desculpe, Reverendo.
Söylemesi üzücü ama ben henüz izlemedim, üzgünüm.
Tenho um pouco de vergonha de dizer que não vi, desculpe.
Ben de çok üzgünüm!
Eu também sinto muito!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]