English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben icabına bakarım

Ben icabına bakarım tradutor Português

310 parallel translation
Ben icabına bakarım.
Vou tratar disso.
Siz bekleyin, ben icabına bakarım.
Fiquem aqui, que eu trato disto.
Ben icabına bakarım, aynı senin yaptığın gibi.
Ocuparei-me de tudo como se fosse você.
O samuraya gelince, ben icabına bakarım.
Eu mesmo me encarregarei dos Samurai do moinho.
Tamam, ben icabına bakarım.
Está bem, eu trato dele.
Ben icabına bakarım.
Sei cuidar de mim.
Ben icabına bakarım.
Eu trato disso.
- Önemli değil. Ben icabına bakarım.
- Está bem, eu trato disso.
Hey, bu işi bana ver. Ben icabına bakarım.
Eu trato disto.
Ben icabına bakarım.
Ele é um lutador sujo. Trata tu dele.
— Ben icabına bakarım.
- Eu trato deles.
Ben icabına bakarım.
A menos que queiras desistir.
Sen emret, ben icabına bakarım.
Dê-me a ordem e eu o matarei.
Ben icabına bakarım. Tamam mı?
Eu trato disso, está bem?
Defol buradan! Ben icabına bakarım!
Desapareça daqui.
Ben icabına bakarım.
Eu cuido disso.
- Geri dön, ben icabına bakarım.
Vou tratar disto.
Ben icabına bakarım, Sammy!
Eu dou conta dele, Sammy!
Bana Jonathan deyip durma, ben onun icabına bakarım.
Eu cá trato dele! Trate de si!
Ben onun icabına bakarım.
Eu trato dele.
Ben Ringo'nun icabına bakarım.
Eu encarrego-me do Ringo.
Onun icabına ben bakarım, Amos.
Eu trato disso, Amos.
Şu ikisinin icabına ben bakarım.
Eu vou-me encarregar daqueles dois.
Ben onun icabına bakarım.
Deixe-o comigo. Rápido.
Ben senin icabına bakarım, inan bana.
Quem trata sou eu, acredita.
Sen Ned'in peşine düş, ben Chaney'nin icabına bakarım.
Aponte para Ned, eu me ocupo do Chaney.
- Onu buraya getir, ben onun icabına bakarım, merak etme.
Trás para aqui, que eu trato dele.
Merak etmeyin, ben kuşun icabına bakarım.
Eu arrumo aquele pássaro.
Bu süre içinde ben herşeyin icabına bakarım.
Cuidarei de tudo. Os jornais, as providências...
Bu hiçbir şey, ben onların icabına bakarım.
Não é nada. Posso tratar deles.
Ben onun icabına bakarım.
Eu me assegurarei disso.
Devereau'un icabına ben bakarım.
- Eu me encarregarei do Sr. Devereau.
Onun icabına ben bakarım.
Eu trato do assunto, capitão.
Ben icabına bakarım.
Me apresente a ela.
Eğer canını sıkacak olursa, ben onun icabına bakarım.
Se ele o chatear, posso tratar dele.
Ben onların icabına bakarım.
- Eu trato deles.
Ben onların icabına bakarım.
Eu trato destes dois!
Tamam, ben hemen icabına bakarım.
Sim, bem, vou já verificar.
Ben her şeyin icabına bakarım.
Eu trato de tudo.
Ben Onun icabına bakarım.
Eu trato dele.
Ben Lao Li'nin icabına kendim bakarım.
Eu mesmo trato dele.
Ben çocukların icabına bakarım.
Eu trato dos miúdos.
Ben senin icabına bakarım aynasız!
Eu tomo conta de ti, bófia!
Ben onun icabına bakarım.
Vou pegá-lo.
Ben icabına bakarım.
Eu trato de tudo, confie em mim.
Ben onun icabına bakarım.
Deixe-me tratar dele.
Ben onun icabına bakarım dostum.
Eu trato dele.
Bunun icabına ben bakarım, tamam mı? Gidebilirsin!
Eu tomo conta disto, está bem?
- Ben Soran'ın icabına bakarım.
- Vou tratar do Soran.
Ama bunun icabına bakmazsan, Anthony, söz veriyorum, ben bakarım.
Se não tratares tu, eu trato.
Ben onun icabına bakarım yapma o kadar kolay değil temizliği falan onun için yiyecek almak lazım.
- Eu cuidarei dele. Não é só isso, sabes. Tens que limpar os excrementos... comprar comida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]