Ben inanmıyorum tradutor Português
629 parallel translation
- Ben inanmıyorum.
- Acho que não.
Tamam beyler,... pekala, merhaba millet,... ben inanmıyorum, senden ve bu adamdan başka,... birbirine yakışan başka bir çift yoktur, Coroner Creek'te.
Pessoal. Estarei mentindo se disser que não estou vendo o melhor casal de Creek Coroner.
- Ben inanmıyorum.
- Eu não!
Ben inanmıyorum.
Eu não acredito nele.
Kayıklarının bir dalgada alabora olduğu söyleniyor ama ben inanmıyorum.
Se diz que o barco deles virou-se numa vaga, mas eu não acredito.
Bazıları buna inanabilir, ama ben inanmıyorum.
Há aqui pessoas que acreditam nisso, mas eu não acredito!
- Ben inanmıyorum!
- Pois eu não!
Burt Lancaster'ın bir tane var, diyorlar. Ama ben inanmıyorum.
Dizem que o Burt Lencaster tem uma mas eu não acredito.
- Ben buna da inanmıyorum.
- Também não acredito nisso.
İnanmıyorum. Ben de bir şey göreceğim sanmıştım.
Nunca pensei, achei que ia ver qualquer coisa.
Açıkçası ben evli olduklarına inanmıyorum.
Eu não acredito que sejam casados.
Şahsen ben iki iddiaya da inanmıyorum.
Pessoalmente, não acredito em nada disso.
Sanırım olduklar çünkü bir polisin yalan söyleyeceğine inanmıyorum ama ben sarhoştum.
Devem ter acontecido, porque um polícia não iria mentir. Mas embriaguei-me.
Ben şiddete inanmıyorum. Pasifistsin, öyle mi? Bu bir işe yaramaz ahbap.
- Eu não acredito em lutas.
Mermi ve yiyecekten tasarruf olsun diye. Ben inanmıyorum tabi.
E se afogou-los para salvar munição Eu não.
Ben Yüzbaşı Jefford'ın sözüne inanıyorum. Ama Apache bir katilin sözüne inanmıyorum.
Acredito na palavra do Capitão Jefford mas não na palavra de um Apache assassino.
Ben bu yabancının sözüne inanmıyorum.
Não vou aceitar que um estranho diga isso.
Ben sadece rol yapıyorum Herşeye inanmış gibi.
Deixa de representar. Sempre quiseste que eu soubesse.
Buna inanmıyorum ben.
Fico cá a pensar...
ve her küçük yardımın.-ben sadece Peter'in yapabileceğine inanmıyorum.Hepsi bu.
Bem, honestamente não posso crer nisso do Peter. É tudo.
Ben hiçbir şeye inanmıyorum.
Eu não acredito em nada.
Ben size inanmıyorum. Mektuplarınıza da inanmamıştım.
Só que não acredito em si, tal como não acreditei na história das cartas.
Ben de kar diye bir şeye inanmıyorum.
E eu não acredito nessa coisa de neve.
Ama ben Topsy'nin kötü kalpli bir yaratık olduğuna inanmıyorum çünkü ben de, kralın öldüğüne seviniyorum mutsuz olup da kaçmaya çalışan bir köleyi takip eden bir kralın.
Mas não acredito que Topsy seja uma garota malvada porque eu também estou feliz com a morte do rei de qualquer rei que cace escrava infeliz que tenta fugir.
Kilisenin Tanrı'sına inanmıyorum ben.
Acontece que não acredito no Deus do clérigos.
Ben ne kadar önemli olduğunu anlıyorum ancak, Rupert'in karşı cinsi etkileyecek cazibeye sahip olduğuna senin kadar inanmıyorum, anne.
Percebo que seja importante, mas não confio tanto no Rupert para seduzir o sexo oposto como a mãe confia.
İyi dinle Ciro, ben artık insanoğlunun adaletine inanmıyorum.
- Ouve, Ciro... Não acredito na justiça dos homens.
Ben bu demokrasi muhabbetine inanmıyorum.
Já sei essa da democracia.
Ben bu türlerin toplu bir saldırı düzenleyecek kadar zeki olduklarına inanmıyorum.
Tenho quase a certeza que nenhuma das espécies teria inteligência para lançar um ataque em massa.
Ben... canavara inanmıyorum.
Eu... não acredito no monstro.
Şahsen ben ikisini birbiriyle ilintili olduğuna inanmıyorum.
Pessoalmente não acredito que as duas coisas estejam ligadas.
Öldüreceğine ben de inanmıyorum, ama cesette parmak izleri var.
Também não acredito, mas as impressöes digitais estavam no corpo.
Anne, ben sana inanıyorum, sen bana neden inanmıyorsun?
Eu acredito em si, mãe, porque é que não acredita em mim?
Ben bildiğinize inanmıyorum.
Não acredito que saibam.
ben de sana inanmıyorum, zaten.
Porque eu também não acredito em si.
Ama ben körlemesine bir inatla öleceğime inanmıyorum.
Sou demasiado tacanho, demasiado animal para acreditar nisso.
Ben Lobero'ya inanmıyorum.
Não acredito nele. O Lobero.
Ben bu saçmalıkların hiçbirine inanmıyorum.
Não acredito em nada disso.
Ben inanmıyorum.
Não consigo.
Ben bunlara inanmıyorum.
Não acho que tenha de ser assim.
- Çünkü ben bir hayalim. Sana inanmıyorum.
Não acredito..
Ben onun yaptığına inanmıyorum.
Isso mesmo, não acredito que tenha sido ele.
Ben buna inanmıyorum.
Eu não acredito nisso.
Ama ben Irving karakterinde birinin... 15.000 $ değerinde bir şeyi... yok ettiğine pek inanmıyorum.
Não acho que o Sr. Irving seja do tipo que destruiria algo que poderia vender por 15 mil dólares.
Ben buna inanmıyorum.
Bem, não acredito nisso.
Ben buna inanmıyorum.
Não acredito nisso.
Neyse, belki ben de inanmıyorum.
Bom, talvez eu também não acredite.
Ben, Cumhuriyet'e inanmıyorum.
Não acredito na República.
Ben bu hikayeye inanmıyorum.
Não acredito na história.
Ben altıncı kattaki kiracının antifaşist olduğuna inanmıyorum.
Não creio que o inquilino do sexto andar seja antifascista.
Fakat ben, buna inanmıyorum.
Eu não acredito nisto.
inanmıyorum 653
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben isterim 63
ben ilgilenirim 144
ben ise 42
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben içerim 23
ben istedim 39
ben isterim 63
ben ilgilenirim 144
ben ise 42