English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Ben ne yapacağımı biliyorum

Ben ne yapacağımı biliyorum tradutor Português

78 parallel translation
Alamazsam ben ne yapacağımı biliyorum.
Se não conseguir, sei o que vou fazer.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Eu sei o que vou fazer.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Sei o que posso fazer.
Seni bilmiyorum ama, ben ne yapacağımı biliyorum.
Quanto a ti não sei, mas eu sei o que vou fazer.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Eu sei o que tenho que fazer.
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Eu sei o que fazer.
Sen şu kaltağı iyi bağla, ben ne yapacağımı biliyorum.
Mas faz-lhe um risco e arranco-te os tomates.
Ben ne yapacağımı biliyorum, baba.
Eu sei o que vou fazer.
Sen karışma, ben ne yapacağımı biliyorum.
Eu sei o que devo fazer
Ben ne yapacağımı biliyorum.
Bem, eu sei o que vamos fazer.
Ben ne yapacağımı biliyorum. Hayır, doktora ihtiyacım yok.
Eu sei o que faço, não preciso do médico.
Onun yerinde olsaydım, ben ne yapacağımı biliyorum.
Eu sei o que faria se eu fosse ela.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Eu sei o que vou fazer.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Sei o que fazer.
Ben ne yapacağımı biliyorum. Ben eve gidiyorum. Olanlarla yüzleşeceğim.
Eu sei : ir para casa e assumir.
Yahudiliğin buna yanıtı nedir bilmem. Ama ben ne yapacağımı biliyorum.
Não sei qual é a resposta judaica, mas sei o que tento fazer.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Eu sei o que fazer.
Tamam, ben ne yapacağımı biliyorum!
Eu sei o que tenho que fazer.
Endişelenme Lois, Ben ne yapacağımı biliyorum.
Não te preocupes, Lois. Sei exactamente o que fazer.
Max ne yapardı bilmiyorum, ama ben ne yapacağımı biliyorum.
Não sei o que o Max faria, mas sei o que não farei!
Senin ne yapacağını bilmem, ama ben ne yapacağımı biliyorum.
Não sei tu, mas eu sei o que vou fazer.
Ben biliyorum, ne yapacağımızı.
Já sei o que fazemos.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Mary, eu sei o que vou fazer amanhã e no próximo dia e no próximo ano e no ano a seguir a esse.
Ben yarın, öbür gün ve ondan sonraki gün ne yapacağımı biliyorum.
Sei o que vou fazer amanhã e no dia a seguir e no próximo ano e no ano a seguir a esse.
- Ben ne yapacağımı biliyorum.
- Eu sei o que vou fazer :
Ben biliyorum ne yapacağımı. Klip göstereceğim.
Já sei, vou mostrar um vídeo.
Ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Eu sei exactamente o que farei.
Ben zaten ne yapacağımı biliyorum.
Eu já sei o que fazia.
Ama ben ne yapacağımı çok iyi biliyorum.
Já sei exactamente o que vou fazer.
Ben farklıyım. Çünkü bu hayatta tam olarak ne yapacağımı biliyorum.
Eu sou diferente, pois sei exactamente para onde estou vou.
Baba, ben ne yapacağımızı biliyorum!
Pai, eu sei o que fazer!
Ve ben hazırım, ne yapacağımı biliyorum.
E estou pronto. Eu sei o que tenho que fazer.
Ben ne yapacağımızı biliyorum, Angel bana söylemişti.
Sei o que temos que fazer. O Angel disse-me.
Ayrıca ben zaten ne yapacağımı biliyorum.
Além disso, já sei o que gostaria de fazer.
- Dizginlerini bırak! - Ben ne yapacağımı biliyorum!
- Deixa-o correr.
Ben biliyorum ne yapacağımızı.. Hayır öyle değil..
- Espera um momento.
Merak etme sen, ben ne yapacağımızı biliyorum.
Não te preocupes, sei o que fazer.
Ben ne yapacağım biliyorum. Sen bilmiyor musun?
Eu sei o que faria primeiro.
Ben ne yapacağım biliyorum.
Não sabes? Eu sei o que seria.
Ama ben ne yapacağımı biliyorum.
Maldita seja, festejando.
Oh, ve ben tam olarak ne yapacağımızı biliyorum. Hiç başka bir kadınla para için güreştin mi?
Já alguma vez lutaste com outra mulher para ganhares prémios?
Durun, ben ne yapacağımızı biliyorum.
É um pecado mortal! Esperem, tenho uma solução.
- Ne yapacakları umurumda değil. Ben yapacağımı biliyorum.
Não me quero saber o que eles fazem, mas isto é o que eu vou fazer.
Ben ne yapacağımızı biliyorum.
Sei de uma coisa.
İçinizden birinin gitmeme izin vermeden önce ben ne yapacağımı iyi biliyorum.
antes de que a algum de vocês ocorra de deixá-la ir, é melhor esquecer essas ideias.
Ben Molly'nin sağ kalmasını istiyorum, ne yapacağımı da biliyorum.
Eu quero manter a Molly viva, e sei o que tenho de fazer.
On sekiz yaşında olduğunu ve ben ne dersem diyeyim istediğini yapacağını biliyorum ama lütfen seninle yaptığımız duygusal olarak da hazır olma konuşmasını unutma ve Tanrım lütfen korun...
Eu sei que tens 18 anos e podes fazer o que quiseres. Mas lembra-te do que falámos sobre estares emocionalmente pronto. E, meu Deus, usa preservativo.
İkimiz çalışırız, ben ne yapacağımızı biliyorum. Uyumak istiyorum.
Saartjie.
Oğlumu, yalanlarına inanması için kandırmış olabilirsin ama ben senin ne olduğunu çok iyi biliyorum ve Rahl soyunun zalimliğini sona erdirmek için ne gerekiyorsa yapacağım.
Podes ter seduzido o meu filho, e feito com que ele acreditasse nas tuas mentiras, mas eu sei exactamente o que és, e farei o que for preciso, para acabar com a tirania da casa de Rahl.
Ben burada onun adını anıyorum. herkes burada ama o yok. ben çok sinirlendim özür dilerim. ne yapacağımı biliyorum.
Va lá, estou aqui chamando por ele. Estamos todos aqui e ele não. Estou farto disto
Ben paramla ne yapacağımı biliyorum.
Sei o que vou fazer com o meu dinheiro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]