Ben ne yapmalıyım tradutor Português
89 parallel translation
Ben ne yapmalıyım?
o que devo fazer?
Sence ben ne yapmalıyım?
O que fazias no meu lugar?
Peki ben ne yapmalıyım?
O que devo fazer?
Ben ne yapmalıyım?
Que faço?
Ben ne yapmalıyım?
O que devo fazer?
Ben ne yapmalıyım? Sen ne yapmalısın?
Que sentes por mim que plasmas na tela?
- O zaman ben ne yapmalıyım?
Então e qual é a minha função?
Ve ben ne yapmalıyım?
- O que tenho de fazer? - Convencê-lo.
Peki, ben ne yapmalıyım, Monsieur Farley?
E onde é que eu entro, Monsieur Farley?
Ben ne yapmalıyım, diğer anılarım için ümit mi edeyim?
Então o que é suposto eu fazer, esperar que outra memória se sacuda, ou duas?
- Ben ne yapmalıyım?
E o que se supõe que eu faça?
Peki ben ne yapmalıyım?
Então o que deveria fazer?
Ya ben ne yapmalıyım?
E eu?
- Fakat ben ne yapmalıyım?
- Não, mas o que eu era suposto fazer?
- Ben ne yapmalıyım?
- Bem, que faço?
Demek normal, peki ben ne yapmalıyım?
Eu entendo, mas que faço?
Peki, ben ne yapmalıyım?
Então, que é que faço?
Peki ben ne yapmalıyım?
- E então, o que devo fazer?
Sence ben ne yapmalıyım?
O que achas que devo fazer?
- Ben ne yapmalıyım?
- O que é que eu faço?
Ben ne yapmalıyım?
O que é que faço?
- Ben ne yapmalıyım?
- O que devo fazer?
Şimdi ben ne yapmalıyım?
Agora o que é suposto eu fazer?
Ben ne yapmalıyım?
- O que faço?
Peki ben ne yapmalıyım?
E o que faço eu?
Sence ben ne yapmalıyım?
O que é que tu achas que eu devo fazer?
Ben ne yapmalıyım?
O que deveriam fazer i?
Ben ne yapmalıyım baba?
Que devo fazer, pai?
Peki ben ne yapmalıyım?
Certo, então o que quer que eu faça?
Ben ne yapmalıyım peki?
E agora o que hei-de fazer?
Peki, ben ne yapmalıyım?
O que devo fazer?
Peki ben ne yapmalıyım?
Então, o que faço?
Ben ne yapmalıyım peki?
- E o que devo fazer?
- Ben ne yapmalıyım o zaman Ian?
E o que eu devo fazer, Ian?
- Ne yapmalıyım ben?
- Só se referiram a mim?
- Peki ben ne yapmalıyım?
- Que devo fazer? - Nada, absolutamente nada.
Tanrım, ben ne şimdi ne yapmalıyım? Ona ninni mi söyleyeyim?
Canto-lhe uma canção de embalar?
- Peki ben ne yapmalıyım?
Bem, e que tenho de fazer?
Ben bilmiyorum ne yapmalıyım.
Eu não sei o que fazer.
Katilin ben olmadığıma inanman için ne yapmalıyım?
Que tenho de fazer para te provar que não sou um assassino?
bozukluğu almak için biliyorum, bunun için ne yapmalıyım yüzün öyle diyor ben şaka yapmıyorum Raj bende öyle, yüzündeki ifade zıpla Raj diyor ve Raj zıpladı
- Para buscar a moeda Eu sei. Mas quem te pediu?
O zaman ne yapmalıyım ben?
Que devo fazer, então?
Şimdi Trip öldü ve ben tüm yaşananların ne kadar değerli olduğu hakkında... bir konuşma yapmalıyım.
E agora... Trip está morto, tenho que dar um discurso sobre... quanto valeu todo a pena
Etrafımda birisi kötülük yaparken ben ne yapmalıyım?
O que devo fazer quando alguém à minha volta fizer coisas más?
ama ben ne yapmalıyım?
Mas que posso fazer?
Tanrım, ne yapmalıyım ben?
Meu Deus, que devo fazer?
- Peki ben ne yapmalı mıyım?
É muito completo. - O que faço?
Ne yapmalıyım ben şimdi?
O que vou fazer?
Sence ne yapmalıyım ben, Luke?
Então o que é suposto fazer, Luke?
Peki ben bu hazırladığım biftek stroganof ve sarımsaklı patatesle ne yapmalıyım?
O que vou fazer com o estrogonofe de carne que fiz, e com as batatas a murro?
Peki ben bununla ne yapmalıyım?
Que se supõe que eu deva fazer com isto?
ben ne yapabilirim ki 27
ben new york 51
ben neredeyim 43
ben ne 49
ben ne bileyim 29
ben ne olacağım 76
ben ne yapabilirim 58
ben ne yapayım 50
ben neysem oyum 16
ben nereden bileyim 163
ben new york 51
ben neredeyim 43
ben ne 49
ben ne bileyim 29
ben ne olacağım 76
ben ne yapabilirim 58
ben ne yapayım 50
ben neysem oyum 16
ben nereden bileyim 163