English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Beni affedin

Beni affedin tradutor Português

704 parallel translation
Lütfen beni affedin... ama anlamalısınız, babamı hiç tanımadım.
Por favor, desculpe... mas é que nunca vi o meu pai.
Lütfen beni affedin.
Peço desculpa, Sr. Peachum.
Beni affedin Bayan Charles, ama altüst olmuş durumdayım.
Desculpe, Sra. Charles, mas tenho estado tão nervoso.
Lüten beni affedin, muhterem beyefendi, fakat parayı unutmuyor musunuz?
Desculpe amigo, mas não esqueceu o dinheiro?
Beni affedin, belki de bundan bahsetmemeliydim.
Pensei que a senhora sabia. - Diz-me.
Lütfen beni affedin.
Por favor, dêem-me licença.
Evinize böyle geldiğim için beni affedin sizden bir ricam olacak.
Peço desculpas por invadir a vossa casa assim mas vim fazer um pedido.
Beni affedin lütfen.
Pode desculpar-me, por favor?
Lütfen beni affedin, ama bu şekilde hayatımdan çıkıp gidemezsiniz.
Por favor desculpe-me, mas não pode sair da minha vida assim.
Lütfen beni affedin, ama arkadaş olamaz mıyız?
Por favor, esqueça isso, mas podemos ser amigos?
- Beni affedin.
- Perdoe-me.
Bu duygusal sahneyi bozduğum için beni affedin.
Desculpem interromper esta situação tão terna.
Geç kaldığım için beni affedin.
Espero que me perdoem o atraso.
Size zorluk çıkarıyorsam beni affedin.
Perdoe-me se estou a ser difícil.
Doktorlar... Beni affedin.
Desculpe.
Şeye benziyor beni affedin ama, ben gerçekten biraz şaşırdım.
Parece uma maravilha. Desculpe, mas ainda estou um pouco admirado.
Lütfen beni affedin. Ben çok aptalım.
Desculpe-me, mas eu...
Beni affedin lütfen baylar.
Desculpem-me, cavalheiros.
Şimdi beni affedin, ben...
E agora, queira desculpar-me, eu...
Beni affedin.
Boa noite, Jacquet.
Böldüğüm için beni affedin Lady Bracknell ama ben Bayan Cardew'ün vasisiyim.
Perdoe-me por interrompê-la... Sra. Bracknell, mas eu sou o tutor da menina Cardew.
hayır, üzgünüm, fakat beni affedin. gitmeliyim.
Não, desculpe-me... Perdoe-me, tenho que ir. - Não, você vai matar-se.
- beni affedin.
- Perdoe-me.
Beni affedin ama kep ve cübbemi temizlikçide bıraktım.
desculpe, mas deixei o dicionário em casa.
Lütfen, beni affedin.
Perdoa-me.
Beni affedin.
Perdoe-me.
- Böyle düşündüğüm için beni affedin.
- Perdoe-me por pensar assim.
Samimi olduğum için beni affedin, ama asla söz etmeyeceğim.
Perdoe-me por ser tão franca, mas eu nunca falo.
Lütfen beni affedin efendim.
Por favor, senhor. Dê-me licença, senhor.
Çok kişisel bir soruysa beni affedin.
Perdoe-me se lhe faço uma pergunta pessoal. - Claro.
Beni affedin.
Vai-me desculpar.
Beni affedin!
Perdoa-me?
Gönül maceralarınıza müdahele etme cüretini gösterdiğim için beni affedin Majesteleri
Perdoe-me se me aventuro nos seus assuntos privados.
Lütfen Bay Castle yalan söylediğim için beni affedin.
Por favor, Sr. Castle, Desculpe por lhe mentir.
Ah, beyler. On dakika kadar beni affedin.
Cavalheiros, se me derem licença.
Çünkü size haber vermeyi gerek görmemiştim, beni affedin.
Talvez porque antes não precisava de uma desculpa para lhe falar.
Hep alıntı yaptığım için beni affedin. Biz eleştirmenler elimizden geleni yapıyoruz.
Perdoe este excesso de citações, nós, os críticos, fazemos o que podemos.
Beni affedin Prens.
Desculpe, Principe.
Beni affedin.
- Nunca as ouviu.
Lütfen beni affedin Madam Victoria.
Peço perdão, D. Victoria.
Blake... Beni lütfen affedin. Doğruluğunuzdan şüphe ettim.
Meu caro, Sr. Blake... não sei se me perdoará por duvidar da sua integridade.
Affedin beni.
Perdoe-me.
Bay Tura, hayatınızı kurtarmaya çalıştığım için affedin beni.
Por favor, Sr. Tura. Desculpe-me por tentar salvar a sua vida.
Affedin beni.
Perdoem-me.
- beni affedin.
- Desculpe-me.
Lütfen, beni affedin!
Perdoa-me...!
Beni affedin, beni affedin.
Perdoe-me.
Affedin beni, Yüzbaşı.
Sente-se, sirva-se de café.
Affedin beni Sör Henry, bunu bilmeyecektiniz.
O senhor não poderia saber.
Affedin beni tatlı yaratıklar. Anlayamadım.
Peço-vos desculpa, doces criaturas, não tinha percebido.
Affedin beni, Majesteleri.
Perdoai-me, Majestade.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]