English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Beni korkutuyorsun

Beni korkutuyorsun tradutor Português

848 parallel translation
, Beni korkutuyorsun!
Assusta-me!
Beni korkutuyorsun.
Tu assustas-me.
Beni korkutuyorsun Gideceğini söylediğinde
Assustadora quando diz que vai me deixar.
- Beni korkutuyorsun.
- Assustas-me.
Beni korkutuyorsun.
Não me assuste!
Beni korkutuyorsun.
Estás a assustar-me.
Oh, beni korkutuyorsun.
Só que tu assustas-me.
- Andre, bazen beni korkutuyorsun.
- André, às vezes fico tão assustada.
- Öyle gülümseme, beni korkutuyorsun.
Para de sorrir assim. Estás a assustar-me.
Beni korkutuyorsun.
Fizeste-me ter medo.
Beni korkutuyorsun Paul.
Me causa medo, Paul.
Beni korkutuyorsun.
Metes-me medo.
Çünkü beni korkutuyorsun. Kızım için korkuyorum ve bunu da sana açık bir biçimde söylüyorum.
Medo, digo-o abertamente, pela minha filha.
Beni korkutuyorsun!
Você me dá medo.
Beni korkutuyorsun...
Está me assustando...
Billy, beni korkutuyorsun!
Billy, estás a tentar assustar-me.
- Beni korkutuyorsun.
- Estás-me a assustar.
Beni korkutuyorsun.
Está me deixando nervoso, Bobby!
Neden öyle söyledin ki? Beni korkutuyorsun.
Porque me dizes isso, Renato?
- Beni korkutuyorsun!
Estás a assustar-me!
- Beni korkutuyorsun.
- Não sou capaz!
Beni korkutuyorsun.
Você amedronta-me.
Clark, beni korkutuyorsun!
Clark, estás a assustar-me!
Sense içiyorsun, budalaca şeyler söyleyip, beni korkutuyorsun.
E tu... só bebes, disparatas, e metes-me medo.
Beni korkutuyorsun.
Assusta-me.
Ben seni besliyorum ama sen beni korkutuyorsun.
Eu gosto de você, e você me assusta de jeito.
Beni korkutuyorsun.
O que se passa? Metes-me medo.
Beni korkutuyorsun!
Estás a assustar-me!
Beni korkutuyorsun.
E tu a mim.
Beni korkutuyorsun Jack.
Estás a assustar-me.
Beni korkutuyorsun.
Está a assustar-me.
- Sammy, beni korkutuyorsun.
- Sammy, estás-me a assustar.
Beni korkutuyorsun. Kes şunu.
Estás a assustar-me.
Rocky, beni korkutuyorsun.
Rocky, não me assustes.
Beni korkutuyorsun! Oogie!
- Boneco.
Beni kendimden korkutuyorsun.
Até fico com medo de mim próprio.
Bazen beni bile korkutuyorsun.
Às vezes assustas-me a mim.
- Yapma Mel, korkutuyorsun beni.
- Mel, não faça isso. Assusta-me.
Beni bazan korkutuyorsun.
- Por vezes assustas-me.
Beni korkutuyorsun.
Isso assusta-me.
Korkutuyorsun beni.
Estás-me a meter medo!
Önce, sabahın 5'inde beni arayıp, hoş şeyler söylüyorsun, sonra buraya gelip beni suçluyorsun ve daha neden korkacağımı bile söylemeden ölümüne korkutuyorsun.
Primeiro ligas-me às cinco da manhã a dizer coisas lindíssimas e depois entras aqui a assustar-me sem sequer me dizeres porquê.
Korkutuyorsun beni.
Estás a deixar-me muito apreensivo.
Korkutuyorsun beni.
Estás a assustar-me.
Oglum, bazen beni korkutuyorsun.
Filho, às vezes metes-me medo.
Tanrı aşkına, şunu kesecek misin? Korkutuyorsun beni.
Estás-me a deixar com medo.
Beni korkutuyorsun, süt getiriyorsun, posta çeki tebligatı gönderiyorsun.
Tens andado a espiar-me e a assediar-me.
Beni böyle mi korkutuyorsun?
Então, me teme?
Korkutuyorsun beni, bebeğim.
Estás-me a assustar.
- Beni korkutuyorsun.
Me metes medo!
- Joe, korkutuyorsun beni.
- Joe, estás a assustar-me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]