Beni seviyorsan tradutor Português
261 parallel translation
Beni seviyorsan.
Se você me ama.
Ama Çocuğa bir şey olursa kendimizi hiç affedemeyiz. Tatlım, beni seviyorsan... Çocuğu seviyorsan gitmek zorundasın.
Querido, se me amas.... se amas o Boy, deves ir.
- Lütfen sevgilim, beni seviyorsan.
Por favor querido, se me amas.
- Beni seviyorsan.
- Se me amas, Joe.
Eğer beni seviyorsan, peşimden gelme.
Se te importas comigo, não me sigas!
Beni seviyorsan, öldür lütfen.
Molly, se me amas, mata-me, por favor.
- Lütfen. Beni seviyorsan git.
- Por favor, se me amas, vai.
Beni seviyorsan yalan söyleme.
Se me amas, não mintas.
- Oğlum, beni seviyorsan...
- Meu filho, se me amas...
"Ama beni seviyorsanız, sadece evet demelisiniz."
Mas se você me amar, apenas precisa dizer sim.
Eğer gerçekten, söylediğin kadar beni seviyorsan buna minnet duyarım.
- É isso mesmo que quero dizer. Se acha mesmo que me ama como diz, então... juro... - que a minha gratidão...
Beni seviyorsan, benim dilimi öğrenmeliydin!
Se me quisesse, teria aprendido meu idioma.
Çünkü eğer gerçekten beni seviyorsan, sevmeye devam edersin.
Porque se amas verdadeiramente, tens de continuar a viver.
Beni seviyorsan, şu köprüden uzaklaş!
Tu não gosta de mim? Sai da ponte!
Eğer babamsan, beni seviyorsan onu vurursun.
Se és meu pai, se me amas, vais matá-lo.
Beni seviyorsan sessiz ol yeter.
E agora, se me quer, cale-se.
Sıvı diğer tarafa akacak tabi beni seviyorsan.
O líquido deverá passar para o outro lado, se me amar.
Eğer beni seviyorsan, oyunu bozma. Yoksa mahvolurum. - Nedenmiş?
Se gostas de mim, entra no jogo.
Mark, eğer beni seviyorsan, gitmeme izin verirsin.
Mark, se me amas, deixa-me fugir.
Leonard, beni seviyorsan, gitmesini sağla.
Leonard, se me amas, manda-o embora.
Ama beni seviyorsan iş değişir.
Se não me amares, não é.
Eğer beni seviyorsan, ne demek istediğimi anlarsın.
Se me amas, entenderás o que quero dizer.
Eğer beni seviyorsan, demek istediğimi anlarsın.
Se me amas, entenderás o que quero dizer.
Ah. nazik Romeo. beni seviyorsan eğer, inanarak söyle.
Gentil Romeu, se amais, dizei-mo com lealdade.
Beni seviyorsan yapma.
Se me amas, não.
- Beni seviyorsan tabii.
- Isso se é que me amas.
Şimdi, beni seviyorsanız, hepsini içersiniz.
Agora, se me ama, terá de beber tudo.
Beni seviyorsan şimdi benimle gelirsin.
Se tu me amas vens comigo agora.
- Ona bakıp dedim ki : "George beni seviyorsan, en havalı fıstığım zaten."
olhei para ele e disse : "George, se você me ama... sou a mais linda da cidade."
Beni seviyorsan, bana bu şansı verirsin.
Se me amais, dai-me essa oportunidade.
Beni seviyorsan, onu öldür.
Se me amas mata-o.
Beni seviyorsan, onu öldürürsün.
Se me amas, vais matá-lo.
Babacığım, yalvarırım, eğer beni seviyorsanız...
Meu pai, peço-vos pelo amor que me tendes...
Eddie, eğer beni seviyorsan... beni seviyorsan!
Se me amas, Eddie, se me amas!
"Beni seviyorsan, yapmazsın" diyorsun.
"Se me amas, não fazes."
Ertesi haftaysa ; "Beni seviyorsan, yaparsın."
Na semana seguinte dizes : "Se me amas, fazes."
- Sesini kes! - Eğer beni seviyorsan, buraya gel ve beni al!
Se me amas, vem cá fora buscar-me.
- Beni seviyorsan, yardım edersin. - Neye?
- Se me amas, ajudar-me-ás.
Ama beni seviyorsan, ya da beni hiç sevdiysen... küçük kızıma bir koca bulursun!
Mas se me amas, se alguma vez me amaste, encontrarás um marido para a minha pequena!
Eğer beni seviyorsan sorunun ne olduğunu anlatırsın.
Se me amas, vais dizer o que está a acontecer.
Eğer beni seviyorsan - -
Se me amas...
Lütfen, beni seviyorsan biraz daha bekleyemez misin?
Por favor, se me amas, não podes esperar? - Só mais um bocado, até...
Nanny, sevgilim... bizim için tek makul yol ama şimdi var, eğer beni yeterince seviyorsan.
Nanny, querida... se ao menos houvesse uma maneira razoável de nós... - Mas agora, há, se me amas mesmo. - Como?
Sinuhe, eğer beni seviyorsan..
Se me amas, Sinuhé,
Eğer beni gerçekten seviyorsan, başkasını bulmalısın.
Se me amaste, terás de encontrar outra pessoa.
Demek istediğim şu, Onu seviyorsan, beni bir engel gibi görme.
Se a ama, deixe de pensar que eu sou um obstáculo.
Ve şimdi beni gerçekten seviyorsan... beni biraz daha parlatmak istiyorsan, bana güzel yetişmiş bir kız bulmalısın.
Agora se me ama de verdade... encontrará uma linda garota bem educada... para dar-me um pouco de polimento.
Adele, beni gerçekten seviyorsan Halifax'ı bırakıp Guernsey'e dönersin.
Se me ama mesmo, deixará Halifax e voltará a Guernsey.
Eğer beni biraz seviyorsan... bunu benden isteme.
Se gosta mesmo de mim... não me peça para fazer isso.
Beni gerçekten seviyorsan bana gerçeği söyle.
Se me amas sinceramente, diz-me a verdade.
Tatlım, beni hâlâ seviyorsan, lütfen orada ol...
Por favor, se ainda me ama, esteja aí...
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni affedin 168
beni izleyin 355