Beni ilgilendirmez tradutor Português
1,251 parallel translation
- Beni ilgilendirmez.
- O problema não é meu.
Biliyorum, beni ilgilendirmez ama işler daha da ciddileşmeden bu ilişkiye bir nokta koyman gerektiğini düşünüyorum.
Olha, não tenho nada a ver com isto, mas acho mesmo que precisa de por um travão nesta relação antes que as coisas cheguem longe demais.
Toplumunuzda meydana gelen sorunlar beni ilgilendirmez.
Os problemas da sua sociedade não são da minha conta.
Orası beni ilgilendirmez.
Não é o meu papel julgar.
Nasıl yapacağın ve ne kadar süreceği beni ilgilendirmez.
Não me interessa como o fará, nem quanto tempo demorará.
Bak, beni ilgilendirmez, evlat ama o hıyarların ne düşündüğü kimin umrunda?
Olha, miúdo, eu não tenho nada a ver com isso, mas quem quer saber o que esses bandidos pensam?
Beni ilgilendirmez, beni ilgilendirmez.
Não tenho nada a ver com isso, não é o meu negócio.
Beni ilgilendirmez mi?
Não me diz respeito?
Oğlum beni ilgilendirmez mi?
Os assuntos do meu filho não me dizem respeito?
Beni ilgilendirmez!
Não me interessa!
Beni ilgilendirmez.
O problema não é meu.
Babanın hasta olması beni ilgilendirmez.
Eu não tenho culpa que o seu pai estivesse tarado.
Arkadaşlıklarınız beni ilgilendirmez.
As suas amizades não são da minha conta.
Yaptığı şey benden önceydi beni ilgilendirmez sencede öyle değil mi?
O que fez antes de andarmos não é com ela?
Beni ilgilendirmez tabi.
- Não me importo.
Tabii bu beni ilgilendirmez.
Não quer dizer que eu tenha alguma coisa haver com isso.
- Tamam, bak. Eğer siz bir garajda çalışmak istiyorsanız, beni ilgilendirmez.
Querem trabalhar na garagem?
- Beni ilgilendirmez.
- Não quero saber.
Bu beni ilgilendirmez ama düzgün ye.
Sei que não me diz respeito mas come como deve ser.
Beni ilgilendirmez ama, sanırım burada o kamerayla birşeyler karıştırıyorsun.
Não tenho nada a ver com isso, mas um berbequim potente e algumas brocas de titanium são capazes de te levar mais longe do que essa camera.
Phoebe, gerçekten, bu beni ilgilendirmez.
Phoebe, a sério, não é da minha conta.
Beni ilgilendirmez ama bu Debra'nın bir şeyi telafi etme yolu olabilir.
Ouve, não é da minha conta, mas talvez seja a forma de a Debra tentar compensar.
- Beni ilgilendirmez.
Não é da minha conta.
Anlaşmayı cebinizde sanmanız beni ilgilendirmez.
Vocês já terem fechado negócio não é problema meu.
Biliyorsun yalan söylemen beni ilgilendirmez, ama o harita bir bela.
Sabes, a mentira não me chateia. Mas o mapa é um problema!
Bu beni ilgilendirmez.
Isso não me diz respeito.
Gerçekten üzgünüm, beni ilgilendirmez.
Desculpa, assério, não é da minha conta.
- Senin seks yaşamın beni ilgilendirmez.
A tua vida sexual não me diz respeito.
Öyle mi? Ama o beni ilgilendirmez.
O coração também podia ter sido o dele...
Oz bak, beni ilgilendirmez. Aslında yanında çalışmaya... başlayalı sadece üç hafta oldu.
Sei que não é da minha conta, que trabalho para você há 3 semanas.
- Tanımadığım için beni ilgilendirmez.
Nem a conheço. Não acredito em vocês!
Ayrıca beni ilgilendirmez ama kişisel duyguların, takım için iyi olan bir şeyin önüne geçmemeli.
Já agora, não é da minha conta, mas quero ter a certeza de que não põe os sentimentos pessoais à frente do que quer que seja bom para a equipa.
Bakın. Bu beni ilgilendirmez ama birinden yardım kabul etmelisiniz.
Olhe, não tenho nada com isso, mas de alguém tem de aceitar ajuda.
Beni ilgilendirmez...
- Não é assunto meu.
.. ama beni ilgilendirmez.
Estou-me nas tintas para isso.
Bana iyi davranıyor, ama onun işi beni ilgilendirmez.
Tem sido bom para mim, mas os negócios dele não me dizem respeito.
Beni ilgilendirmez.
Não é nada comigo.
Beni ilgilendirmez.
Isso não me interessa.
- Sanırım bu beni ilgilendirmez.
- Não tenho nada a ver com isto.
İçinde ne olduğu beni ilgilendirmez.
Pouco me importa o que tem lá dentro.
Nasıl yaptığın beni ilgilendirmez, ama bu teypten kurtul.
Não me interessa o que faça, mas limpe essa fita.
- Natalie'yi aldatman beni ilgilendirmez.
Eu não tenho nada a ver com isso, traindo a Natalie.
Çünkü bu beni ilgilendirmez!
Porque não me diz respeito!
Kişisel sorunların beni ilgilendirmez.
Seus problemas pessoais nada significam para mim.
Beni hiç ilgilendirmez.
Não tenho nada com isso!
Mesele her neyse, seninle Valentine arasındaki... beni hiç ilgilendirmez.
Os seus desentendimentos com esse bandido, o Valentine, não têm nada a ver comigo.
Beni hiç ilgilendirmez.
- Não tenho nada com isso.
bu beni ilgilendirmez.
Não tenho nada a ver com isso.
Üzgünüm, Bu beni ilgilendirmez ama...
Sinto muito.
Üzgünüm, biliyorum beni hiç ilgilendirmez.
Desculpa, sei que não tenho nada a ver com isso.
- Beni ilgilendirmez mi?
- Que me dissesse respeito?
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni dinlemeni istiyorum 19
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni rahat bırakın 167
beni korkutuyorsun 140
beni affedin 168
beni izleyin 355
beni seviyorsan 33
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni rahat bırakın 167
beni korkutuyorsun 140
beni affedin 168
beni izleyin 355