Bir hata yaptı tradutor Português
3,052 parallel translation
Bir hata yaptığımı fark ettim.
Eu apercebi-me de que cometi um erro.
Sonra perişan oldu, ne kadar üzgün olduğunu söyledi. Büyük bir hata yaptığını ve bunu tekrarlamayacağını söyledi.
Depois ele foi-se abaixo, disse que estava arrependido, e como cometeu um grande erro e disse que nunca mais aconteceria.
Bir hata yaptım.
Eu cometi um erro.
Bir hata yaptı. Olur böyle şeyler.
Ele cometeu um erro, acontece.
Bir hata yaptı!
Ele cometeu um erro!
David'den nafaka almayarak büyük bir hata yaptı.
Ela cometeu um grande erro, em não pedir a pensão ao David.
Hemşire bir hata yaptı.
A enfermeira enganou-se.
Anwar, bir hata yaptın.
Anwar, cometeste um erro.
Bir hata yaptım.
Cometi um erro.
Böyle büyük bir hata yaptığınıza üzüldüm Dedektif.
Lamento que tenha cometido um grande erro, Detetive.
Ruhunu kutsa, kafanda bulutlar var. Sana bir hata yaptı ve, oğlum, o seni yere indiriyor. O kalbini eritti
bless your soul, you've got your head in the clouds she made a fool out of you and, boy, she's bringing you down she made your heart melt but she's cold to the core
Ne kadar büyük bir hata yaptığını söyledi ve şey yapmayı istediğini...
E começou a dizer que tinha cometido um erro enorme, e que queria...
David'le bir hata yaptınız.
Cometeste um erro com o David, acontece.
Çok korkutucuydu. Ama çok büyük bir hata yaptık.
Mas cometemos um grande erro.
- Ama maalesef, korkunç bir hata yaptık.
Mas acho que cometemos um erro terrível. Vá lá!
Belki bir hata yaptık.
Talvez eu tenha cometido um erro.
Sonra, parayı almadan sizin arkadaşa söylemek gibi bir hata yaptım.
E depois, cometi o erro de dizer à tua amiga, antes de ter o dinheiro na mão.
Pek çok insan "Bu konuda çok kötü hissediyorum diğer kişi büyük bir hata yaptı." der.
Quando vês fraqueza, está hora de seres forte. Muitos dizem, "sinto-me mal, ele cometeu um erro."
Bak, hemen konuya gireceğim. Bir hata yaptın.
Olha, vou ser muito directo, cometeste um erro.
Sana yardım ederek bir hata yaptım.
Cometi um erro ao ajudar-te.
Tek bir hata yaptım.
Foi um erro.
- Bir hata yaptı.
Ela foi um erro.
Bir hata yaptım.
Cometi erros.
Deb çok büyük bir hata yaptım. Kabul ediyorum.
Deb, cometi um grande erro.
Yahut oğlunun bir hata yaptığını.
Ou que o seu filho, cometeu um erro.
- Bir hata yaptım.
- Eu cometi um erro.
Korkunç bir hata yaptım
Cometi um erro terrível.
Bir hata yaptın ve artık düzeltebilirsin.
Isso foi um erro, e pode corrigi-lo.
Kocam ama değişmediklerinde bir yerlerde bir hata yaptığımı düşünürüm.
E, quando eles não mudam, eu presumo que fiz algo errado.
Korkunç bir hata yaptım.
Cometi um erro péssimo.
Ve ölümcül bir hata yaptı.
Que cometeu um erro fatal.
Schmidt seni buraya getirerek bir hata yaptım.
Schmidt, eu cometi um erro ao trazer-te aqui.
Korkunç bir hata yaptık.
Cometemos um erro terrível.
- Çok, çok korkunç bir hata yaptım. Bu haber nedeniyle uyanan Başkan...
O Presidente acordou a noite passada com estas notícias,
- O zaman çok büyük bir hata yaptım.
Então cometi um erro tremendo.
- Bir hata yaptınız galiba. - Yine ne yaptım?
O que foi agora?
Ama bir hata yaptı.
Mas ela cometeu um erro.
Onu yıkım yoluna götüren tek bir hata yaptı.
Cometeu apenas um erro, que o levou à destruição.
Bir hata yaptım.
Eu cometi um erro. Nós vamos processá-lo.
Evet, bugün bir hata yaptım.
Sim, cometi um erro hoje.
Bir hata yaptı, ama ben de bunu kabullenecek kadar olgunluk gösterdim.
Ele tem falhas, mas eu aceitei isso.
Ne gördüklerini bilmek isterim. Bir hata mı yaptılar?
Com quem se encontram.
Sonra bir gün çok fazla hata yaptım.
Até que, um dia, cometi demasiados erros.
Davanızı almaya karar verdim diyelim o mahkeme salonuna tekrar gittiğimizde ve onlara muhteşem ve heybetli Hakim Meyerson'un hata yaptığını anlattığımızda, söylediğiniz ve yaptığınız her şey meşru bir hedef haline gelecektir.
Se eu decidir ficar com este caso Tudo o que alguma vez disseram ou fizeram vai ser jogo limpo quando entrarmos naquele tribunal e lhes dissermos que a grande e poderosa Juíza Meyerson cometeu um erro.
Sen gittikten sonra bir sürü hata yaptım.
Cometi muitos erros depois de te teres ido embora.
Bir hata yaptıklarını düşünüyor musun Amanda?
Achas que eles cometeram um erro, Amanda?
Bu bir hata değildi. Bilerek yaptım.
- Não foi um engano, foi intencional.
Size bu yaptığınızın son derece aptalca bir hata olduğunu söylerdim ama sanırım bunun için de Foreman'dan izin almam gerek.
Eu podia dizer que foi um estúpido erro. Mas, pelo vistos, isto tinha de ser autorizado pelo Foreman.
Sıradan bir adam olduğuna inanmak zor biraz diğer herkes gibi hata yaptığına.
É difícil acreditar que ele era uma pessoa comum, que cometeu erros como qualquer outro.
- Bir hata filan mı yaptın? - Hayır.
Fizeste alguma asneira?
Gerçekten. Ama yaptığım şey bir hata mıydı? Bay White?
A sério, mas... cometi um erro?
bir hata yaptım 105
bir hata yaptın 21
bir hata 32
bir hata oldu 23
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yaptım 57
hata yaptın 26
yaptı 88
bir hata yaptın 21
bir hata 32
bir hata oldu 23
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yaptım 57
hata yaptın 26
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptığım bu 21
yaptım 350
yaptılar 29
yaptık 46
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
yaptım bile 41
yaptığını beğendin mi 27
yaptım mı 24
yaptığım bu 21
yaptı mı 24
yaptığına bak 22
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
yaptığına bak 22
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28