Bir hırsız tradutor Português
2,361 parallel translation
O bir hırsız, kızımı çalıyor.
Ele é um ladrão, a roubar minha filha.
Bir hırsız yakalandı!
Um ladrão caçado!
O bir hırsız. Bu yüzden kızdım.
Porque é uma ladra.
Evet, cici bir hırsız.
Sim, um ladrão simpático. Dei-lhe a tua morada.
Banka kullanan bir hırsız mı? Olabilir.
Um ladrão a usar um banco?
Bir hırsız!
Um ladrão!
Bir hırsız olmalı.
Deve ter sido um ladrão.
Sıradan bir hırsız, Komedyen'i öldürecek, öyle mi?
Um ladrão qualquer, matar o Comediante?
Diğer herşeyin yanı sıra, bir hırsız.
Uma ladra além de tudo.
Küçük çaplı bir hırsız.
Um pequeno criminoso.
Bu dolandırıcıların yanında adi bir hırsız gibi kalıyorum.
Perto desses canalhas, eu sou fichinha.
Eğer söylentiler doğruysa, aynı zamanda bir hırsız, katil ve zampara.
E se o boato for verdadeiro, também é um assassino, ladrão e sedutor de mulheres.
Bir hırsız ve bir ırkçısın!
És um ladrão e um racista de merda!
Firarı bir hırsız heyecan verici olabilir.
Um ladrão fugitivo... Isso talvez seja emocionante.
Onun, bir hırsız olduğunu söylediler, ama hiçbir şey çalınmamıştı.
Disseram-me que foi só um arrombamento, mas não levaram nada.
Demek sen usta bir hırsız ya da öyle bir şeysin, öyle mi?
Então és um ladrão mestre ou algo assim, não é?
Ben evleri soyan bir hırsızım, katil değil.
Sou somente um ladrão de casas, não sou um assassino.
O bir hırsız.
Ele não passa de um ladrão.
"Taught ortak bir hırsız bir ders" dedi.
Ensinou-lhe uma lição a um ladrão comum, foi o quele disse.
Bir hırsızı soyamazsın, değil mi?
Não se pode roubar um ladrão, pois não?
O sadece bir hırsız, Tanrı değil.
Ele é apenas um ladrão, não Deus.
O çok kurnaz bir hırsız.
Ele é um ladrão muito esperto.
Öyleyse bu hırsızı adaletli bir şekilde mahvedelim!
! - Depois vamos pregar este ladrão à parede!
Hırsız kızın programını biliyor. Başka bir şey çalınmamış.
Conhecia o horário dela, nada mais foi levado.
Hırsızın kanunla bir ilişkisi var bilekliğin kurcalanmış mazeretin yok ve adının baş harfleri elmasın üzerinde.
O ladrão tem ligações á Polícia, a tua pulseira foi adulterada, não tens álibi e as tuas iniciais estão no diamante.
İyi bir kasa hırsızı doğru aletler ve yeterli zamanla her şeyi açabilir. Ne güzel.
Um bom arrombador consegue abrir qualquer coisa com as ferramentas certas e tempo suficiente.
Beni yanlış anlama ama sen de tam don hırsızı gibi bir tip var.
Não me interpretes mal, mas pareces um cheirador de cuecas.
Yavrular, kendisi de bir anne olan hırsızın yuvasını buldu.
A prole descobre o ninho do ladrão : uma fêmea também com descendência.
Aşağıda bir çift basit hırsız var, gidip kontrol edeceğim.
Só existem duas pessoas fáceis de passar lá em baixo, vou verificar.
Belki de hırsız pervazda ya da bir kuytu köşede saklanıyordu.
Ou talvez o ladrão estivesse escondido num canto ou em alguma saliência.
Hollander panda hırsızını bulacak ve biz tekrar bir aile olacağız.
Hollander vai encontrar o ladrão de pandas e nós vamos ser uma família novamente.
Sahipleri bugün bir sihir gösterisi düzenliyorlar ve hırsızın orada, Calypso'yu çalmayı deneyeceğini hissediyorum.
Os donos dele estão a fazer um show de magia de beneficência, hoje, e tenho a sensação de que o nosso ladrão o vai tentar roubar lá.
Ben bir tecavüzcü yada hırsız sanmıştım, ama öyle değildi.
Achei que era um estuprador, um ladrão ou algo parecido, mas não é isso.
" Ben bir mücevher hırsızıyım.
" Eu sou um ladrão de joias.
Associated Press'te getir götür işleri yapıyordum. İşleri kıvırıyordum. Tabii aylığı 13 dolar olan ve sıcak suyu bulunmayan içi esrarkeş ve hırsız dolu bir dairede kaldığımı da unutmamalı.
Eu trabalhava como paquete na Associated Press e conseguia orientar-me, só que vivia numa casa de $ 13 por mês sem esquentador, cheia de drogados e ladrões.
Bir dahaki sefere Chester'ın hırsız arkadaşı kendini gösterdiği zaman büyük bir sürpriz onu bekliyor olacak.
A próxima vez que o ladrão aparece Chester terá uma grande surpresa.
Şimdi sana bir dahaki sefer silahlı hırsız arkadaşımız seni soymaya çalıştığında neler olacağını göstereceğim.
Deixe-me mostrar-lhe o que vai acontecer na próxima vez que seu assaltante armado tentam roubar.
İzler küçük çaplı bir üçkağıtçı ve hırsız olan Lester Wiggins'a ait.
O tipo era um vigarista reles, um larápio chamado Lester Wiggins.
Oğlum bir hırsız değil.
- O meu filho não era um ladrão.
Yerinde olsam, bir kelime daha etmem, seni hırsız orospu.
Se eu fosse a si, não dizia nem mais uma palavra, sua ladra.
Demek ki Vince dolandırıcıydı, Jane isimli bu kadın hırsız Sarah bir yalancı ve güvenliğimiz de bir eşkiya.
Então o Vince era um vigarista, a Jane uma ladra. A Sarah uma mentirosa, e o nosso guarda um bandido.
Her zaman arkadaşı Hare ile takılan sıradan bir mezar hırsızı.
Um ladrão de túmulos. Costuma andar com o William Hare.
Sizin mezar hırsızlarına karşı açtığınız saçma savaş, tam bir beceriksiz örneğidir.
A guerra ridícula ao roubo de campas é um exemplo da sua incompetência.
- Daha bir sürü iyi hırsız var.
É cheia de ladrões.
MichaeI Pips,... o aradığımız tek kişi değil,... ama size garanti ederim ki 12 ay içinde, onu ve ekibini,... bir düzine çözülmemiş mekana saldırı ve hırsızlık suçlarından,... hapse tıkabiliriz
Esse miúdo, o Michael Pips, não só é o nosso atirador, mas garanto-lhe que podemos ligá-lo e à sua equipa a mais de uma dúzia de casos sem solução de roubo de casas nos últimos 12 meses.
- Evet, şerefsiz oluşunun yanında hırsız olduğunu söylemeyi unuttum. - Bir şey mi unuttun?
- Esqueceste de alguma coisa?
Bilirsin hepsi hırsız, hiçbirinin böyle bir para için sicili temiz değil!
Tu sabes que eles são todos ladrões ; todos têm registros criminais. Com tanto dinheiro!
- Ben, topraklarım büyük olasılıkla hırsız serseriler tarafından edilirken, bu soğuk kampta başka bir gece harcıyorum, Onlara bakmak için ayrıldım.
Para mim é como passar outra noite neste acampamento frio... enquanto as minha terras estão a ser provavelmente roubadas... pelos miseráveis ladrões que deixei a tomar conta delas.
Bir sonraki hasatta fiyatlar tepetaklak olunca hırsız cezasını çekecek.
O ladrão sofrerá quando os preços caírem na próxima colheita.
Her nedense bir çocuk hırsızı ve polis katiline Resimde olduğundan daha çok benziyor.
Ainda consegue parecer mais pedófilo e assassino de polícias do que na fotografia.
Müthiş bir moda anlayışı var Ve batı yarım kürenin en iyi hırsızı
Veste lindamente e é o melhor ladrão do hemisfério ocidental.
hırsız 340
hırsızlar 128
hırsız var 54
hırsızlık 96
hırsız mı 28
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hata 32
bir hafta 109
bir hediye 84
hırsızlar 128
hırsız var 54
hırsızlık 96
hırsız mı 28
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hata 32
bir hafta 109
bir hediye 84