Bir ipucu tradutor Português
3,057 parallel translation
Bir palyaço kostümünün üzerinde bir ipucu buldum.
Tenho uma pista na máscara do palhaço.
Dur sana bir ipucu vereyim.
Bom, vou dar-lhe uma dica.
Bir yerlerde bir ipucu bırakmış olmalılar.
Alguém tem de ter deixado alguma pista nalgum lugar.
Çünkü bu henüz bir ipucu değil.
Porque ainda não é uma pista.
Yalnız bir takımı sevmemin nerede büyüdüğümle alakalı bir ipucu vereceğini sanmam. - Bay Reese.
Mas não creio que o meu gosto por uma dessas equipas fosse revelar onde cresci, Sr. Reese.
Faydası olacaksa, sanırım yeni bir ipucu buldum.
Se ajudar, acho que encontrei uma nova pista.
Beden parçalarından baygın bir ipucu.
Com um leve toque de corpo a capturar mercúrio.
Küçük bir ipucu Profesör sen daha ilk adımını bile atmadan ben seni duymuştum.
Uma pequena dica, Professor : Eu ouvi-te antes mesmo de dares o teu primeiro passo.
Bir ipucu buldum.
Encontrei uma pista.
Profil resmini basına verirsek bir ipucu bulabilir hatta kimliğini tespit edebiliriz.
Talvez mandar uma cópia para os média, com esperança de gerar uma pista, talvez até uma identificação.
Buralarda bir yerde bir ipucu olmalı.
De certeza que iremos encontrar algures por aqui uma pista.
Ethan babasının ortaklarından birini tanıyor olabilir eğer öyleyse Bruce'un yeriyle ilgili bir ipucu bulabiliriz. Dur biraz.
Talvez o Ethan reconheça um dos sócios do seu pai, e se ele conseguir, talvez tenhamos uma pista sobre o paradeiro do Bruce.
Bir ipucu vereyim.
Dou-vos uma pista.
Colin'in cesetinin temizlendiğine dair bir ipucu yok.
Não há sinais de necrofagia nas ossadas do Colin.
Tamam da elimizde ne gibi bir ipucu var ki Finch?
Mas que pistas nos restam, Finch?
Nerede kaldığına dair size bir ipucu sağlayabilir.
Podem ter uma pista de onde ela mora.
Sanırım bir ipucu elde ettik.
Acho que conseguimos a nossa brecha.
Ev arkadaşı Jordan'ın Vegas'ta bir ipucu yakaladığını söyledi.
A colega disse que ela tinha uma pista em Las Vegas.
Görünüşe göre bir ipucu.
Obviamente, é uma pista. Podes agradecer-me depois.
En ufak bir ipucu bile yok.
Eu estou perdido.
Tek ihtiyacımız olan bir ipucu.
Tudo o que precisamos é de uma simples pista.
Rus'la ya da çantayla ilgili hiç bir ipucu yok.
Não a sinal do russo ou pasta.
O yüzden, bu çok cesaret verici bir ipucu ve kayda değer ilerlemedir.
É um sinal muito encorajador e um progresso excecional.
Baba Sinaloa bir ipucu onu inşa etti.
O pai construiu-lhe uma pista em Sinaloa.
Beni kaçıran adam hakkında bir ipucu yok mu?
- Ei, alguma pista sobre o tipo que me levou?
Bir ipucu vereyim :
Vou dar-te uma dica...
Hiçbir ara vermeden araştırmalarına rağmen polisler herhangi bir ipucu bulamadılar.
Apesar dos infatigáveis esforços, as equipas de busca não encontraram rasto dela.
Sonra polis bir ipucu bulmuş ve bunu tutuklamak için üç adam gönderilmiş.
A polícia teve uma pista e enviou três homens para prendê-lo.
Tek bir ipucu bile yok.
Nem uma pista.
Ufacık bir ipucu da mı veremezsin?
Não podíamos espalhar pistas por aí?
İşte bir ipucu :
Aqui vai uma dica :
- Sana bir ipucu vereyim.
- Vou dar-te uma pista.
Umarım Rob'un bilgisayarında bir ipucu vardır.
Espero que o Bob tenha deixado alguma pista no seu computador.
Beni ortağına götürecek bir ipucu.
Algo que me leve ao seu parceiro.
Bir ipucu?
Uma pista?
Ama bizzat mesajın kendisinin önemli bir ipucu olduğu anlaşıldı.
Mas, afinal, a própria mensagem continha uma pista essencial.
" başka bir yerden geleceğine dair bir ipucu yok.
" para nos salvar de nós próprios.
Bir ipucu daha ver bana.
"Dá-me outra pista."
Bir ipucu ver bari.
Dá-me só uma dica.
- Çavuş Anton bir ipucu peşinde.
Sargento Anton foi atras de uma pista.
Önemli bir ipucu yakaladık. Broker.
Encontramos uma prova muito importante o vendedor de explosivos.
Ölen kisi her kim idiyse, onların kimlikleri konusunda bana bir ipucu vermeğe çalışıyordu.
Seja quem for o morto, ele tentou dar-me uma pista sobre as suas identidades.
Çok tuhaf bir ipucu, değil mi?
Uma pista muito bizarra, não?
Buralarda bir yerde bir ipucu olmalı.
UM GUIA PARA ENCONTRAR O PAI AMBULANTE Tem que haver algures por aqui uma pista.
Bunu şiirsel bir yolla söylüyorsun belki Colin'in sosyal ağlarında ipucu bulabiliriz..
É uma forma poética de dizer... que talvez descubramos uma pista nas redes sociais do Colin.
Natascha hakkında henüz bir ipucu bulunamadı.
Mas até agora, a pequena Natascha desapareceu sem deixar rasto.
Bir ipucu vereyim.
Dou-te uma pista.
Nasıl bir sohbet başlatacağınızı düşünürken ipucu için birine bakarsınız. Ve akışına bırakırsınız.
Procura em alguém uma pista para iniciar uma conversa e deixa correr a partir daí.
Açığa çıkarılan en umut verici ipucu öğrencilerin kayıt cihazıydı. Uzmanlar görüntüleri halka bilgi vermeksizin inceledi. Ama bugün kendilerine "Conspira-leaks" diyen bir grup bilgisayar korsanı görüntüye ulaşmayı başardı ve internet sitelerinde yayımladı.
A mais promissora pista encontrada é o equipamento da equipa de gravação experts assistiram o footage sem divulgá-lo na imprensa, mas hoje, um grupo de hackers auto denominado ConspiraLeaks ganhou acesso ao footage e postaram no seu website.
Giriş ücreti bir şilin ve bunun karşılığında alacağın tek şey ilk ipucu.
Custa uma libra para entrar e tudo o que recebe é a primeira pista.
Onlardan biri üzerine bir ipucu yazdım.
Escrevi uma pista numa delas.
ipucu 30
ipucu yok 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir işim var 34
bir iki 72
bir ingiliz 36
ipucu yok 18
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir insan 56
bir iki üç 38
bir işim var 34
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir işe yaramaz 50
bir itirazın mı var 16
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir iş 43
bir iyilik yapar mısın 23
bir itirafta bulunacağım 25
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir işe yaramaz 50
bir itirazın mı var 16
bir imzanızı alabilir miyim 23
bir iş 43
bir iyilik yapar mısın 23
bir itirafta bulunacağım 25