Bir şeyler yapmamız lazım tradutor Português
94 parallel translation
Monika, bu hayat için bir şeyler yapmamız lazım. ... hep birbirimizi sevmeli ve düşünmeliyiz.
Monika, nós deveríamos fazer algo na vida... e nos preocupar um com o outro.
Bir şeyler yapmamız lazım.
Temos que fazer algo!
- Bir şeyler yapmamız lazım!
- Temos de fazer alguma coisa!
Bizi öldürmeye çalışıyorlar ve bir şeyler yapmamız lazım.
Estão a tentar matar-nos, e temos que fazer algo.
Bir şeyler yapmamız lazım!
Temos de fazer qualquer coisa!
- Bundan kurtulmak için bir şeyler yapmamız lazım.
- Temos que tentar evitar. - Vai ter que operar o ouvido.
Farnsworth ile ilgili bir şeyler yapmamız lazım.
Temos de fazer algo quanto ao Farnsworth.
Billy, bir şeyler yapmamız lazım.
Billy, temos de fazer alguma coisa.
Bir şeyler yapmamız lazım.
Temos de fazer alguma coisa.
Bir şeyler yapmamız lazım.
Temos de fazer algo.
"Bir şeyler yapmamız lazım."
"Temos de fazer algo."
- Bir şeyler yapmamız lazım!
- Temos de fazer algo!
- Bir şeyler yapmamız lazım.
- Temos de fazer alguma coisa.
Şu dövme hakkında bir şeyler yapmamız lazım.
Temos que fazer algo a respeito dessa tatuagem.
Bir şeyler yapmamız lazım.
Temos que fazer algo.
Sanırım Büyük Çin Konferansı'nda bir şeyler yapmamız lazım?
Acha que há alguma relação com a grande conferência da China aqui na cidade?
Oradaki şartlar hakkında bir şeyler yapmamız lazım.
- Devemos melhorar as condições ali.
Bir şeyler yapmamız lazım.
Devíamos fazer alguma coisa.
- Bir şeyler yapmamız lazım, Penny.
- Nós temos que fazer algo, Penny.
Bunlarla bir şeyler yapmamız lazım.
Temos de falar com o FBI.
Bir şeyler yapmamız lazım. Hemen.
Temos de fazer qualquer coisa já!
Tatlım, derinin rengi için bir şeyler yapmamız lazım ve üstümüzü de değiştirmemiz gerek.
Querido, tenho que tratar do teu bronzeado, e temos que trocar de roupa.
Hemen bir şeyler yapmamız lazım.
Certo? Só precisamos de fazer uma coisa agora.
Tamam, acele bir şeyler yapmamız lazım çünkü burada olduğumuz yayılacaktır.
Temos de fazer algo rapidamente, porque o rumor de que estamos aqui vai espalhar-se.
Bir şeyler yapmamız lazım. Nottingham'a gitmeliyiz ve onu... onu kurtarmalıyız.
Temos de fazer algo, temos de ir a Nottingham e libertá-lo!
Çok kalabalıklar. - Bir şeyler yapmamız lazım.
- Não podemos ficar, são muitos!
"bunlardan kurtulmak için bir şeyler yapmamız lazım" derler.
E dizem, "temos de fazer algo para nos conseguirmos livrar dessas coisas."
Stani bir şeyler yapmamız lazım. Yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Pois, agora as nossas barrigas estão quentinhas, mas daqui a pouco escurece.
- Sammy için bir şeyler yapmamız lazım.
Nós devemos ficar cá?
Hadi, onunla bir şeyler yapmamız lazım.
Luce, temos de fazer algo com ele.
Bir şeyler yapmamız lazım.
Mas temos que fazer alguma coisa.
Hemen bota dönüp, bir şeyler yapmamız lazım!
podemos encontrá-la! Só temos de voltar para o barco e fazer alguma coisa!
- Bir şeyler yapmamız lazım.
Temos de fazer alguma coisa.
Bir şeyler yapmamız lazım, o kadar uzağa ışınlanabilir misin?
Temos de fazer alguma coisa! Podes teleportar-te para tão longe?
- Bir şeyler yapmamız lazım.
- Temos que fazer alguma coisa.
Öylece bekleyemeyiz. Bir şeyler yapmamız lazım.
Não podemos ficar parados, temos de fazer alguma coisa.
Bir an önce bir şeyler yapmamız lazım!
Mas temos que fazer algo rápido...
Bir şeyler yapmamız lazım.
- Não podemos ficar a olhar.
Bir şeyler yapmamız lazım...
Precisamos tratar disto.
- Sanırım bir şeyler yapmamız lazım.
- Acho que temos de fazer alguma coisa.
Bir şeyler yapmamız lazım!
Temos de fazer alguma coisa.
Bir şeyler yapmamız lazım.
- Temos de fazer alguma coisa.
Derhal bir şeyler yapmamız lazım.
A não ser que façamos algo.
- Bir şeyler yapmamız lazım.
Talvez tenhamos que fazer algo.
Bu dalışı durduracak Bir şeyler yapmamız lazım
Tenho de fazer alguma coisa para deixar de cair.
- Nasıl dönüş yapacağız, nasıl? Bu dalışı durduracak bir şeyler yapmamız lazım
Tenho de fazer alguma coisa para ele parar de cair.
Çabucak bir şeyler yapmamız lazım!
Temos de fazer algo, rápido!
Bir şeyler yapmamız lazım.
Devemos fazer algo...
Bir şeyler yapmamızı lazım.
Só precisamos de fazer uma coisa agora.
- Bir şeyler yapmam lazım. - Bir zincir mektup aldınız.
Tu recebeste uma corrente por e-mail.
Bağış yapmamızı istiyorlarsa onların da bir şeyler göstermesi lazım.
Mas se querem donativos, há que apresentar algo decente, não?
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler yap 245
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler 51
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler yapalım 16
bir şeyler dönüyor 27
bir şeyler içmek ister misin 26
bir şeyler söylesene 16
bir şeyler iç 32
bir şeyler 51
bir şeyler yemelisin 30
bir şeyler oldu 26
bir şeyler yapsana 20
bir şeyler düşüneceğim 19
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler ye 49
bir şeyler yapmalısınız 16
bir şeyler olmalı 28
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler yapmalısın 55
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şeyler yapmalıyız 131
bir şeyler ye 49
bir şeyler yapmalısınız 16
bir şeyler olmalı 28
bir şeyler yapmalıyım 35
bir şeyler yapmalısın 55
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey oldu 106
bir şey mi oldu 310
bir sabah 32
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir sorun mu var 1028
bir şey 209
bir şey olmadı 105
bir saat sonra 47
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir saniye 1866
bir saniye bekleyin 92
bir sorum var 102
bir saat 138
bir şarkı 28
bir şey yap 107
bir şey soracağım 90
bir şeyim yok 220
bir şey yok mu 17
bir saniye 1866
bir saniye bekleyin 92
bir sorum var 102
bir saat 138
bir şarkı 28
bir şey yap 107
bir şey soracağım 90
bir şeyim yok 220