English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bir şeyler oldu

Bir şeyler oldu tradutor Português

795 parallel translation
- Piyanoya bir şeyler oldu.
- Algo lhe passa ao piano.
Piyanoya bir şeyler oldu.
Algo lhe passa ao piano.
Buraya gelince bana bir şeyler oldu.
Aconteceu-me alguma coisa quando cá chegamos que...
Bir şeyler oldu.
Sucedeu algo.
O günkü gibi olamam.bir şeyler oldu.
É impossível. Tudo mudou.
Bir şeyler oldu!
Aconteceu alguma coisa!
Çünkü bize bir şeyler oldu.
Porque algo se passou entre nós.
Değişen bir şeyler oldu.
Algo mudou desde então.
Eve döndüğümde bir şeyler oldu.
Aconteceram muitas coisas em casa.
Buradan gidiyorduk ama bir şeyler oldu ve biz gidemedik.
Estávamos prontos para partir depois aconteceu isto e ele não quis ir.
İşitme cihazıma bir şeyler oldu.
Passou-se qualquer coisa com o meu aparelho.
Bize bir şeyler oldu.
A vida dá muitas voltas.
Bu evde bir gece bir şeyler oldu.
E algo aconteceu na casa, uma noite.
Bana bir şeyler oldu.
Algo me aconteceu.
"İlk buffaloyu gördüğümde içimde bir şeyler oldu."
Se fosse suficiente correr atrás de um búfalo para vencer o medo.
Bir şeyler oldu.
Aconteceu uma coisa.
Ama kötü bir şeyler oldu, değil mi?
Mas alguma coisa deu errado, não?
Çünkü içerde bir şeyler oldu. Bana bir iyilik yap, bilirsin...
Fazias-me um favor, percebes?
Komutan Powell öldü yüksek süratteydik, hemen yanımda oturuyordu. Adama bir şeyler oldu... yüksek süratten çıktığımızda, koltuğu havaya uçtu ve adam öldü.
O comandante Powell morreu... estava no seu hiper-cadeira... e... ele senta-se junto a mim bem... algo se passou de errado com o seu... íamos a levantar-nos quando saltou pelos ares.
Hayır sadece avukatın ne dediğinden... emin olamadım, araçta bir kişimi yoksa bir kaç kişimi vardı ve sen birden fazla olduklarıı duyunca rahatladığını söyledin sanırım sigortacınız arayıp araçta birkaç kişi olduğunu söylediğinde bir şeyler oldu ve siz hatırlamaya başladınız.
Estava a dizer ao seu advogado que não tinha a certeza se estaria apenas uma pessoa no outro carro, ou se estaria mais do que uma. E quando disse que estava aliviado por aquelas pessoas, mais do que uma, terem ligado à seguradora, pensei que se estava a começar a lembrar do que aconteceu.
Jeneratör alanında bir şeyler oldu.
Aconteceu alguma coisa na Área dos Geradores.
Ya benim pusulaya bir şeyler oldu, ya da rotamız 240 derece değil.
Ou o meu compasso está louco, ou não estamos no curso 240 graus.
Dün gece burada bir şeyler oldu mu?
Aconteceu algo de estranho aqui, esta noite?
Bir şeyler oldu.
Algo que aconteceu.
Burada epey bir şeyler oldu özellikle bu otelde, son yıllarda.
Acho que muita coisa aconteceu neste hotel no decorrer dos anos.
Sadece... onu gördüğümde bir şeyler oldu ve anladım.
É só que, quando o vi, algo aconteceu, e eu soube.
Michael, bir şeyler oldu.
Michael, aconteceu uma coisa.
Hayır bir şeyler oldu.
Não, aconteceu uma coisa.
Boğazıma kaçınca bir şeyler oldu.
Quando me engasguei, algo aconteceu.
Bir şeyler oldu herhalde.
Algo deve ter acontecido.
Miles, orda bir şeyler oldu.
– Miles, aconteceu algo ali dentro.
Bir şeyler oldu ve senin sorumlu olduğundan emin.
Aconteceu algo, e ele julga-te responsável.
Ve birden bacak arasında bir şeyler oldu.
E de repente, lá em baixo, uma parte dele cresceu bastante.
Rüyamda bir şeyler oldu.
Aconteceu algo no sonho.
Carolyn'le aranızda bir şeyler oldu mu?
Teve algum encontro com a Carolyn?
Onunla aramda bir şeyler oldu.
Tive um encontro com ela.
Belki uykudaydım, belki de komada. Sonra ters bir şeyler oldu.
Mais tarde disputou-se se eu estaria a dormir ou em coma.
- Başıma bir şeyler oldu.
- Tenho alguma coisa na cabeça.
Bu gece, bir şeyler musallat oldu.
Esta noite, sinto-me assombrado.
Shakespeare'den bir şeyler duymayalı uzun zaman oldu.
Já lá vai muito tempo desde que ouvi declamar Shakespeare.
Oda harap oldu ama bir şeyler öğrendi.
A sala está uma bagunça, mas o guardanapo está dobrado.
- Ne oldu, bir şeyler mi görüyorsunuz?
- Que se passa? Está com visões?
Bannock'ta neler oldu bilmem. Babamın dediği zararı karşılayalım. Yaşlı adamın ailesine bir şeyler verelim ki Maddox devreden çıksın.
Não estive em Bannock, mas se meu pai quer... pagar os danos, dar algo à família do velho... então o Maddox não terá mais razão.
Frieda'ya bir şeyler oldu.
- Algo aconteceu à Frieda.
Bir şeyler oldu.
Aconteceu alguma coisa.
Geç oldu ; ama eğer akşam yemeği, hafif bir şeyler ya da sandviç isterseniz...
É tarde, mas se quiserem jantar ou uma refeição ligeira, uma sanduíche...
Myrtle'da bir şeyler öğrendiler, Bu bilgi onların hayatına sebep oldu.
Descobriram qualquer coisa em Myrtle, e morreram por isto.
Yüzünü görünce bir şeyler hatırlar gibi oldu.
A tua cara provocou uma reacção.
Burada bir zamanlar kötü şeyler oldu.
Aconteceram coisas más aqui.
Bu nasıl oldu? Bilmiyorum. Bir şeyler olur.
Este ano, a convidada especial é Agnes...
Tatsız bir şeyler oldu mu?
Aconteceu alguma coisa desagradável?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]