Bu daha kötü tradutor Português
1,203 parallel translation
Bu daha kötü.
Isto é pior.
- Bu daha kötü.
- Pior.
Bu daha kötü oluyor.
Isso só piora.
Bu kötü ruh gittikçe daha da güçleniyor.
Esse poltergeist está cada vez mais violento.
Affedersin. Gerçekten çok saçmaydı şimdi sen de polis çıktın bu daha da kötü oldu. Üzgünüm.
Desculpe, foi tão estranho e... agora você é um policia, o que é ainda mais estranho.
Ama bu daha da kötü.
Mas isto é muito pior.
Ve durumu daha da kötüleştirmek için, bu hisle beraber mide bulantısı gibi birşey, ve gerçekten kötü bir koku da ortaya çıkar.
Para piorar as coisas, a sensação é como uma náusea... acompanhada por um cheiro horrível.
Bu üzerinden geçtiğiniz insanların zaten kendi dertleri kendilerine yeter bir de üstüne durup işi daha kötü etmeyin.
Estas pessoas que atropelaram já têm os seus problemas! Sem contar com o facto de pararem e fazerem pior.
- Bu sadece daha kötü yapar.
Só fará as coisas piorarem.
Ki bu kötü bir şey çünkü dünyanın sonu konusunda daha başarılıyım.
O que é uma pena, pois sou boa nisso.
Fakat bu durumu ondan öğrenmek sizden öğrenmekten daha kötü olurdu.
Mas seria pior ouvir isso dele do que de você.
- Bu gece bundan daha kötü olabilir mi?
- Esta noite pode ficar pior? - Olha.
- Bilirsin, O.C bu düşündüğümden de daha kötü.
Sabes, é pior do que eu pensava, O.C. O quê?
Bu insanlar kültür kirlenmesinden daha kötü bir şey yüzünden acı çekiyorlar.
Estas pessoas sofrem de algo muito pior do que contaminação cultural.
Bu daha da kötü yapar.
Isso o faz ficar com mau gosto.
Bu nasıl daha kötü olabilir?
Como é que isso ainda é pior?
Ama bize, bizim kendi ailemize olduğumuzdan daha yakınlarsa bu o kadar kötü bir şey mi?
Se eles são mais chegados a nós do que nós aos nossos pais, isso é mau?
Ya da kendimize "Bu işe daha kötü nasıl yaparız?" diye sorarız.
Ou... Podíamos perguntar a nós mesmos, "Como é que podemos tornar isto ainda pior?"
Homer, bu kapının arkasında durumu senden kat be kat daha kötü olanlar var.
Homer, há pessoas do outro lado dessa porta que estão bem piores que você.
Ya biz onları göremiyoruz, bu kötü bir şey, ya da daha kötüsü, gittiler.
Não os vemos, o que é mau, ou pior, eles foram embora e chegámos demasiado tarde.
Bu çok kötü. Şunlara bir daha bakabilir miyim?
Ensinas-me mais um pouco?
Bu daha da kötü.
Ok, assim é pior.
Bu evin yapabileceğinden daha kötü ne olabilir ki?
Por favor! Que podem fazer-me de pior... do que a casa está a fazer antes de terminar a noite?
Bu lanet olası şişko adam tarafından kazıklanmaktan ya da yerine geçmemiz için yedimizi birden almalarından daha kötü ne olabilirdi bilmiyorum.
Não sei o que era pior... ser enganado por aquele sacana daquele solteiro gordo, ou terem sido precisos sete de nós para o substituir.
Demek istediğim şu ki, kendini farklı hissetmek kötü bir şey değildir. Ve bu farklılıklar her zaman daha büyük amaçlara hizmet ederler.
A questão é que não é estranho sentir-se diferente... e essas diferenças sempre nos levam... à nossa razão suprema para existir.
Bu dünyadaki en kötü, en tehlikeli ve en aşağılık heriflerin peşine düşerek bir kariyer yaptım. Cehennemdeki şeytandan bile daha mutluydum.
Minha carreira consistiu de apanhar aos filhos de puta... mais perigosos e parasitas deste planeta... e estava mais contente que o Diabo no inferno.
Bu kameraya ateş etmenden daha da kötü.
Isto é pior do que quando você atirou na camera.
Bu lanet olası şişko adam tarafından kazıklanmaktan ya da yerine geçmemiz için yedimizi birden almalarından daha kötü ne olabilirdi bilmiyorum.
Não sei o que era pior. Ser enganado por aquele gordo cabrão de merda ou que trocaram sete agentes nossos por ele.
Bu ölümden daha kötü bir kader.
É um destino bem pior que a morte.
Bir şey daha, bu yaşadığım yıllar hayatımın en kötü yıllarıydı.
Estes anos contigo foram os piores da minha vida! Não te suporto!
Hallederiz, bu kötü kokudan daha önce ölmezsek eğer.
Não vai haver problema, se não morrermos com o cheiro.
Eğer bu FBI için daha kötü olmasaydı denizcilere kötü görünecekti.
Implorar misericórdia não seria correcto para os fuzileiros, quanto mais para o FBI.
- Bu tehdidin kendisinden daha kötü olabilir.
- Isto pode ser pior do que a ameaça.
İkimiz de biliyoruz ki Dylan, bu yarışma her neyse kötü başlayacak ve daha kötü bitecek.
Olhe, Dylan, Penso que ambos sabemos que qualquer que seja esta competição, começará mal e terminará pior.
Bu bütün kötülüklerden daha büyük, daha kötü bir kötü olmam gerektiği anlamına mı geliyor?
Significa que tenho de ser maior e pior que a fonte de todas as maldades?
Konuşmanın bu kısmında senin, " Logan ve senin için herşey daha kötü olabilirdi, ve...
Esta era a parte em que era suposto dizeres que... o Logan e eu já passámos por pior e...
Uçaktan daha yeni indim bu yüzden kötü hissediyorum.
Sabes, na verdade, acabei de sair do avião, por isso, estou nojento.
- Evet, teşekkür ederiz ve tekrar söylüyorum ; çok üzgünüz, bu konuda daha kötü hissedemezdik.
Obrigada. Pedimos desculpa. Não podíamos lamentar mais o sucedido.
Bu konuşmayı yapmak için daha kötü bir zaman olamazdı.
É a pior altura para esta conversa.
Bu kafesten daha kötü.
Isso... é pior que a jaula.
Bu kahrolası bir topal olmasından daha kötü olurdu.
Isso seria muito pior que ser um maldito rengo.
Turk, bu projeyi birlikte yapacak daha kötü birini seçebilir miydi?
Poderia o Turk ter escolhido alguém pior para fazer este projecto?
Bu sivilceden daha da kötü. Okul müsameresinde gibiyim.
Com esta base, parece que estou numa peça do liceu.
- Bu gece ve yarın daha kötü olacak.
- Esta noite e amanhã vai ser o pior.
Bu benim düşündüğümden daha da kötü.
Isto ainda é pior do que julgávamos.
Bu silahları geliştirmezsek, daha kötü birileri yapar.
E, se não criarmos armas destas, alguém pior o fará.
Sanırım böyle bir durumda daha önce yapmış olduğun şeyler ne kadar kötü olursa olsun sana karşı düşüncelerim hiç bir şekilde değişmeyecek. Bu duruma alışmam lazım çünkü şu an için sadece ve sadece sen ile ben varız. Hayatımda tanıdığım en iyi erkeksin biliyorum ki ben de senin için öyleyim.
Penso que... sinto que... se tudo o que fizeste antes... faz de ti o que és agora, então... não importa... por terrível que seja... aprenderei a compreendê-lo porque... agora somos... tu e eu, e... és o melhor rapaz para mim, e sei que
ve şimdi Evanın bu ilişkisinden dolayı, kadınlarımız daha kötü.
E agora que a Eva tem uma relação, as nossas mulheres estão ainda pior.
Evet, bu daha da kötü.
Sim, e ainda piorou
Hayır, bu bile beni daha kötü yapamaz.
Não. Já nem isso é o suficiente para me deixar zangada.
Beş yıl ceza aldın ve daha birincisindesin ve bu çok kötü
Condenaram-te a cinco anos, passou um e logo este problema.
bu daha iyi 394
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha kötü 60
daha kötüsü 53
daha kötü olabilirdi 24
daha kötüsü de olabilirdi 50
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha kötü 60
daha kötüsü 53
daha kötü olabilirdi 24
daha kötüsü de olabilirdi 50
daha kötüsü olabilirdi 16
daha kötü de olabilirdi 21
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
daha kötü de olabilirdi 21
kötü 450
kötü çocuk 26
kötüsün 16
kötüyüm 22
kötülük 29
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü hissediyorum 25
kötü bir şey mi 21
kötü haber 90
kötü şans 106
kötü haberlerim var 53
kötü bir gün geçirdim 16
kötü olmuş 26
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü haber 90
kötü şans 106
kötü haberlerim var 53
kötü bir gün geçirdim 16
kötü olmuş 26
kötü bir rüya gördüm 21
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170