Bu daha iyi tradutor Português
6,644 parallel translation
Bak bu daha iyi işte.
Bem, assim está melhor!
Bu daha iyi.
Assim está melhor.
Ama bu daha iyi bir anne olmaya çabalayamam anlamına gelmiyor.
Mas não quer dizer que não possa tentar ser uma mãe melhor.
Tamam. Bu daha iyi hissettirdi.
Pois, isso faz-me sentir melhor.
Bu daha iyi oldu ancak yine de bir zamanlar benden olan bu heybetli grubun 16 yaşındaki bir kız tarafından kısırlaştırılmış olması beni üzdü.
Apesar de estar um pouco desiludido, com a quantidade dos meus outrora formidáveis irmãos que foram castrados por uma rapariga de 16 anos. Onde está ela?
Bu daha iyi mi hissettirecek?
Fazia-te sentir melhor?
Ryan, hayatının geri kalanını geçireceği hapse gidiyor ki orada muhtemelen birisinin orospusu olacak ve babasının polis kankalarının onu öldüresiye dövebileceği gerçeğini düşünürsek, bu daha iyi bir seçenek bile olabilir.
O Ryan vai para a prisão onde será o rapazinho de alguém. Ou os amigos polícias do pai podem espancá-lo até à morte.
Evet, bu daha iyi.
Pois, está melhor.
İşte bu daha iyi.
Está melhor.
İşi ona verdim çünkü bu tür şeylerde o daha iyi.
Eu dei-lho porque ela é melhor a tratar deste tipo de coisas.
Daha iyi yaz. Bu kadar.
Escrever melhor.
Şimdi söyleyeceğim şeyin sana katılmak olarak yanlış anlaşılmasını istemiyorum ama bu durumun daha çok farkına varıp daha iyi olmaya çalışacağım.
Eu não quero que aquilo que vou dizer, seja mal interpretado no sentido de que estou de acordo contigo, mas... irei tentar ter consciência disso e fazer melhor.
Bak, Brian. Bu makineye geçmişi değiştirmekten daha iyi bir amaç için ihtiyacım var.
Ouve, Brian, preciso desta máquina para alterar o passado para melhor.
Bu en iyisi. Sana benden çok daha iyi göz kulak olurlar.
É para vosso bem.
İyi insanlar daha büyüklerini yapıyor ve daha verimli metodlar insanlığın kendini yok etmesine sebep oluyor. Umarım dünya, korkuya olan bu açlığını kaybeder.
- Homens bons inventam maiores e mais eficientes métodos para a Humanidade se exterminar a ela própria, esperando que o mundo perca a sua ânsia pelo horror.
Bu sefer daha iyi olacağım, söz.
Vai ser melhor desta vez, prometo.
Atlantik'in bu yakasında daha iyi bir eş bulacağını düşündü.
Ela achou que encontraria melhor par deste lado do Atlântico.
Bu hiçbir şey söylememekten daha mı iyi peki?
E isso é melhor do que não dizer absolutamente nada?
Bu dünyayı kurtarmak, daha iyi bir yer haline getirmek ister.
Ele quer salvar o mundo, torná-lo um lugar melhor.
Bu çok daha iyi.
Isto é muito melhor.
Bu haftasonundan önce üniversiteyi, T ile parti verdiğimiz ve ailemin kilometrelerce uzaklıkta olduğu daha iyi bir yer olarak hayal ediyordum.
Antes deste fim de semana, imaginei a universidade como o secundário, mas melhor : a T e eu numa constante festa do pijama, os meus pais a centenas de km...
Bu kadının bu iş yerindeki her bir kadından daha iyi olduğunu biliyorsunuz!
Sabem que ela é tão boa como qualquer mulher neste ramo.
Bu ülkenin daha iyi olabileceğini zannediyor.
Ele achou que este país poderia ser melhor.
Sırf daha iyi bir araba sürmek için mi bir grup insanı bu işe sürüklüyorum yani?
Então, afundo o meu pessoal porque quero andar de Lexus?
Bu anılarını zaten tutması gereken yerde, kafasında tutsa daha iyi olur.
Pode muito bem ficar com ele na cabeça, onde as memórias pertencem.
Bu ofisteki kaynakları kullanın. Gina'nın dosyası, kütüphanem beni benden daha iyi tanıyan insanları... Yardımcılarımı.
Usem os recursos deste gabinete, o processo da Gina, a biblioteca, as pessoas que me conhecem melhor, os meus associados.
Bu kötü çünkü kendimize hâkim olmayı öğrenirsek mükemmel bir iş hayatımız, daha güçlü ilişkilerimiz ve zihinsel sağlığımız daha iyi olur.
É mau porque quando exercitamos a auto-contenção, temos maior sucesso no trabalho, relações mais fortes, e melhor saúde mental.
Bu arada boyun konusunda kendini çok daha iyi hissedeceksin.
E as cervicais, de facto. Estás melhor?
Sen daha iyi bilirsin. Buralarda bu isimlerle aşık atamazsın.
Já devia saber que não se pode meter com eles.
Bir fikrin olmasa bu ikimiz için daha mı iyi olurdu?
"Teria sido melhor para ambos se não tivesse acreditado?"
Ha bu arada, senin beni bundan daha iyi tanıman gerekir.
Aliás, conheces-me bem.
Bay Carlyle, hiç kimse bu davanın detaylarını ve Carlyle adının önemini benden daha iyi anlayamaz.
Sr. Carlyle, ninguém entende melhor os detalhes deste caso ou a importância do nome Carlyle.
Hayır. Hayır, bu birden içeri dalmandan daha iyi değil.
Não, na verdade, isto não é melhor do que, simplesmente, invadires a sala.
Bu yer eskiden olduğumuz yerden çok daha iyi.
Este lugar é melhor do que aquele onde estávamos.
Hem, kimse bu işi Mozzie'den daha iyi halledemez.
Além disso, não há ninguém melhor que o Moz.
Bu "evet" demenden daha iyi bir cevap oldu.
Pode ser uma resposta melhor que um "sim".
Tamam, bu Woodford'ı daha iyi bir plan bulmaya yetecek zamanımız olduğuna ikna edecektir.
Isto deve convencer o Woodford que temos tempo para um plano melhor.
Bu yeni çocuklar geliyor ve daha iyi olduklarını söylüyordu...
Os novatos surgiram e diziam que eram melhores que nós.
Bu da beni, olduğumdan daha iyi gösteriyor.
Só me fazem parecer melhor.
Bu işin dışında kalsam daha iyi olacak gibi.
É melhor ficar for a desta.
Bu rehberliği ona bizden daha iyi kim verebilir?
E quem é melhor em educar além de nós?
Bu ölmekten daha iyi değil mi?
Não é melhor do que a morte?
Evet, bu kez yüzü daha iyi seçiliyor.
Sim, uma boa imagem da cara dele, desta vez.
Bu seni daha iyi hissettirebilir.
Talvez isto te faça sentir melhor.
Bu çok daha iyi hissettirdi gerçekten.
Bom, isso faz-me sentir muito melhor.
Bu yeni tehlikelere bizi daha iyi hazırlardı, sizce de öyle değil mi?
Conseguiríamos preparar-nos melhor para combater esta nova ameaça, não lhe parece?
Ama olur da ihtiyaç duyarsan bu unvana sahip olduğunu bilirsem daha iyi hissederim.
Mas, sinto-me melhor sabendo que está aqui para ti, caso precises.
Bu işte daha iyi oluyorsun.
Estás a ficar muito bom nisso.
İyi haber ise bu daha önce de meydana geldi.
A boa notícia é que isto já tinha acontecido.
3K ölüm ile ilgili gerçekle karşılaştığından bu yana ölenlere daha iyi bir yaşam sunmak için çok çalışıyoruz.
Desde que o 3W descobriu a verdade sobre a experiência da morte, temos trabalhado muito para encontrar uma vida melhor para os falecidos.
Bence bu kadar erken döndüler çünkü sonuçları yazı tura atarak belirlediler. En iyi okullardan cevap gelmedi daha.
Ainda nem recebeste os resultados das universidades melhores!
bu daha kötü 16
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha iyisi 53
daha iyi oldu 16
daha iyisi olamazdı 24
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha iyisi 53
daha iyi oldu 16
daha iyisi olamazdı 24