Bu daha da kötü tradutor Português
329 parallel translation
Bu daha da kötü.
Ainda é pior do que pensava.
Bu daha da kötü.
Isto dificulta as coisas.
Bu daha da kötü ya.
Isso ainda é pior.
Bu daha da kötü olur.
Isso vai ser ainda pior.
Belki bu daha da kötü yapar her şeyi. Kendini kötü hissettiğinde tekrar ayağa kalkacak gücü bulmalısın yoksa her şey biter.
Ouve, quando falta a coragem, tens de ter força para reagir e logo ou não haverá nada a fazer.
Bu daha da kötü!
Esse é o problema.
Hayır, sen samimisin, bu daha da kötü.
Não, és sincero, o que é pior.
Bu daha da kötü.
Oh! Ainda é pior.
Bu daha da kötü.
Isso é ainda mais triste.
- Bu kötü oldu. Gazeteleri uzak durmak doğru olur. Ama tabii Times biraz daha farklı.
É bom ficar longe da imprensa, mas o'Times'... é diferente.
Karıma bir daha bu şekilde konuşursan daha kötü olur.
E da próxima vez que você falar assim com a minha mulher, ficará pior.
Biraz daha katlan bu kötü dünyamıza benim hikâyemi anlatmak için.
e neste atribulado mundo, dá alento à tua dor, para contar a minha história.
Bu onu daha da kötü yaptı.
Só a tornaram traiçoeira.
Ayrıca, mantıksal olarak, yüz değişik olasılık da var, bu olasılıklardan biri bizi şu anki durumdan daha kötü bir duruma itebilir.
Também, logicamente, existem centenas de variáveis e qualquer uma delas pode colocar-nos numa situação pior daquela em que estamos.
İngilizler Kuzey Malaya'nın en kötü ihtimalle üç ay daha dayanabileceğini düşünüyordu. Bu süre zarfında da bölgeye önemli bir takviye yapılabilirdi.
Os estrategistas britânicos acharam que no pior dos casos, a Malásia aguentava três meses, tempo de sobra para permitir o envio de reforços para Singapura.
Komik, daha bu sabah senin Salomè'un kuzeni olmanın çok kötü olduğunu düşünüyordum.
Engraçado, esta manhã pensava como era mau seres primo da Salomé...
Yine sarhoş olmuş, bu sefer daha da kötü.
Está outra vez bêbado e hoje como nunca!
Her an için gözyaşlarına boğulabilirim. Oysa ağlamak istemiyorum. Çünkü bu her şeyi daha da kötü yapacak.
Estou à beira das lágrimas e chorar só piora as coisas.
- Ona kötü, bize daha da kötü olur bu.
- Será mau para ele e pior para nós.
Bu da daha kötü bir şey olduğundan farklı görünmeye çalışıyorsun.
E esta é a coisa mais grave. Tentar parecer diferentes do que somos.
Bu adam bu gezegendeki senden daha kötü durumdaki tek adamdır.
Deve ser o único ser humano à face da terra numa situação pior do que a tua.
Patlayıcılar bu işi daha da kötü hale getirecek.
Os explosivos vão fazer ainda pior
Programlanması sırasında oldukça zor zamanlar geçirdi. Bu yüzden onu daha da kötü hissettirme olur mu?
A habituação foi muito difícil para ele por isso não o faças sentir pior.
Yenilgiyi kabul etmek daha iyi, aptallar gibi kendimizi affettirmeye, şehrimizi, oradaki sevdiklerimizi ve bizim yüzümüzden bu kötü kalpli cadının acı çektireceği tüm insanları kurtarmaya çalışmaktansa.
E mais vale aceitarmos a derrota do que corrermos um risco e, qual tolos, tentarmos redimir-nos e salvar a nossa cidade e os que amamos, bem como todas as pessoas da Terra que aquela feiticeira malvada vai fazer sofrer por nossa causa. Saúde!
Bu hikayede başka bir kötü adam var. Ve daha onun kim olduğunu bilmiyoruz.
Há outro mau da fita nesta história, e ainda nem sabemos quem é.
Hayır, daha da kötü. berberim öldü. Ve bu beni çok etkiledi.
Pior, o meu barbeiro, e também fiquei de rastos.
Dostum, bu tuvalet Dayton'da çalıştığımızdan daha kötü.
Meu, este buraco é pior do que aquele onde trabalhámos em Dayton.
Bu iş oldukça kötü başladı ve sanırım daha da kötüleşicek.
Mau é o princípio, pior é o que virá.
Hayır, bu da kötü, hadi Bigelow, bize daha iyi bir isim ver.
- Foleiro. Anda lá, Bigelow, dá-nos um nome melhor.
Bu yılki bölüm daha da kötü.
Pois bem, o episódio deste ano é pior ainda.
Ne kadar içtiğini unutuyor ve bu da olayı daha kötü yapıyor.
Esquece do que já bebeu, o que torna as coisas piores.
Kendisini bu hikayelerle daha da kötü batıracak.
Vai arranjar merda com isto.
Bu her şeyi daha da kötü yapar.
Não estejas. Só vai piorar as coisas.
Bu senin Mr.T şarkından daha da kötü.
Esta música ainda é pior do que aquela de Mr. T.
Bu daha da kötü hale getiriyor.
Isso só piora as coisas.
- Bu daha da kötü.
- Isso é mais vil ainda.
Bu daha da kötü.
- Uns 50 mil volts pior, se é que me entende. - Isso é muito pior.
Keşke daha iyi haberler verebilseydim ama, otopsi raporunu bulabilmiş değiliz. Somut kanıtların çoğu, hala kayıp. Bir kaç görgü tanığı ölmüş ki, bu da kötü oldu.
Queria ter melhores noticias mas não encontrei o relatório da autopsia a maioria das provas físicas não apareceu várias testemunhas estão mortas e não temos tido sorte para achar a transcrição original do julgamento.
Gaddar davranıyorsam iyilik etmek istediğim için. Bu iş kötü başladı ve daha da kötüye gidecek.
Cruel me torno para ser delicado... começa o mal... com o pior já superado.
Eğer yüreğinde bir parça yerim olduysa uzak tut kendini bu mutluluktan. Biraz daha katlan bu kötü dünyamıza benim hikayemi anlatmak için.
Se algum dia ocupei teu coração... ausenta-te da felicidade mais um pouco, e, neste duro mundo... respira em agonia para contar minha história.
Ve o anılar gittikçe güçleniyor, güçleniyor ve bu da her şeyi çok daha kötü yapıyor.
A lembrança fica cada vez mais forte e isso só torna o dia-a-dia pior.
- Bu da suçunu daha kötü yapıyor.
- Só torna o crime mais ofensivo.
Bu karmaşa giderek daha kötü bir hal alıyor.
Esta confusão da Mischke está cada vez pior.
David, bu hayatımın en kötü ayıydı ve seni bir daha görmemek üzere.
David, esta foi a pior semana da minha vida e se não voltar a ver-te na vida, será cedo de mais.
Geri getirecektim ama köpek çiğnedi. Bu da işleri daha da kötü bir hâle getirdi.
Ia devolvê-la, mas o cão comeu-a e isso piorou a situação.
Ama bu yıl daha da zor, çünkü onun öğütleri gerekli bana. Bana kakao yapmasını. Ve kötü giden her şey düzelecek, diyecek.
Mas este ano é pior porque me faltam os conselhos dela o seu cuidado e que me diga que o que agora corre mal vai-se resolver.
Bu daha da kötü.
Isto ainda é pior.
Bu görüş doğrultusunda müzik işinde yapılan haksızlıklar çok daha kötü.
Adequa-se a este argumento, porque acho que as injustiças no mundo da música são bem piores.
İlaç uygulamaya korkuyorum çünkü bu onu daha da kötü yapabilir.
Tenho medo de lhe dar medicamentos porque pode piorar.
Usta şef Sunday, şu andaki fiziksel durumunuz ve daha kötü bir mesele olan kötü davranışlarınız göz önüne alındığında tıbben dalmaktan men edileceksiniz üç ayda bir yarım maaş alacaksınız ve eğitmen pozisyonuna atanacaksınız. En büyük isteğim bu yeni görevi otoriteye saygı icabı kucaklamanızdır.
Chefe Sunday, devido ao seu estado físico e à gravidade da sua conduta nesses últimos acontecimentos será medicamente desqualificado para mergulhar descontado em 50 % do pagamento por 3 meses e transferido para um cargo de treinamento onde desejo muito que possa aprender a ter um pouco de respeito pelas autoridades.
Bu sadece ayrılığımızı daha da kötü bir hale getirecek.
Se vamos nos separar será pior.
bu daha iyi 394
bu daha kötü 16
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha da kötü 35
daha da kötüsü 101
bu da ne 2329
bu da ne demek 442
bu daha kötü 16
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha da kötü 35
daha da kötüsü 101
bu da ne 2329
bu da ne demek 442
bu da senin 34
bu da değil 27
bu da 414
bu da demek oluyor ki 33
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384
bu da senin için 26
bu da neyin nesi 120
bu dansı bana lütfeder misiniz 41
bu da bir şey 32
bu da değil 27
bu da 414
bu da demek oluyor ki 33
bu da ne demek oluyor 285
bu da kim 384
bu da senin için 26
bu da neyin nesi 120
bu dansı bana lütfeder misiniz 41
bu da bir şey 32