English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bu kadın

Bu kadın tradutor Português

12,356 parallel translation
Yani Rosalee'yi kaçıran çocuklar bu kadını kaçıranlar olabilir mi diyorsunuz?
Estão a dizer que os miúdos que levaram a Rosalee podem tê-la levado também?
Bu kadını daha önce gördün mü? Evet.
- Já viu esta mulher?
Bu kadını daha önce görmüş müydün?
Já viu esta mulher?
Kim bu kadın?
Quem é esta mulher?
Eğer bu kadın Taylor Shaw'sa, babam masum demektir.
Se a "Desconhecida" é a Taylor Shaw, então o pai está inocente.
Kim bu kadın?
Bem, alguma ideia de quem é?
Neden bu kadının vücudu bulmacalarla dolu?
Já agora, porque está o corpo desta mulher coberto de puzzles?
Bu kadın adına üzgünüm ve ailesi adına da gerçekten ama anlamanız gereken bir şey var.
Bem, lamento por esta mulher, e lamento muito pela família dela, lamento a sério, mas há uma coisa que precisa de entender.
Lütfen bu kadını bulmak için amblunas kovalamadığı söyleme.
Por favor não me digas que perseguiste esta mulher.
Callen, Sam, bu kadın Sonia Gonzalez değil.
Não, não, não vou desligar. Callen, Sam, essa mulher não é a Sonia Gonzalez.
Bu kadın bana saldırdı.
Esta mulher atacou-me.
- Bu kadınla konuşmalısın.
Tens de falar com essa mulher.
Bu kadın senin dikkatini mi dağıtıyor? Ne?
- Essa mulher é uma distração?
Bu El Murfi, Kurian, bu kadın...
Este El Murphy, o Kurian, esta mulher.
Bu kadınların kimliğini çıkartırsak kimlerle temasa geçtiğini öğrenip katilimizi bulabiliriz, anlaşıldı mı?
Então, identificamo-las, e descobrimos quem as contactou, e assim, encontramos o nosso assassino, certo?
Bu kadının California Adliye bölümü kayıp listesinde adı varmış.
Estava no Departamento de Justiça da Califórnia na lista de pessoas desaparecidas.
Bu kadın, Djinn
Essa Djinn.
Bu kadın resmen köpek gibi tasmayla bağlanmış.
Esta mulher está de coleira como um cão.
Anton bu kadınlardan bazılarını hatırladı, bence ona bir robot resim uzmanı gönderip bunları öğrenmeliyiz. Değil mi?
O Anton lembra-se das caras de algumas mulheres, acho que seria uma boa ideia chamar um desenhador.
Bu kadın kocasını kaybetti, iki oğlunun babasını.
Esta mulher perdeu o marido, o pai dos seus dois filhos.
Tüm bu kadınların hikayesi aynı.
Todas estas mulheres contam a mesma história.
Bu kadını gördünüz mü acaba?
Gostávamos de saber se já viu esta mulher?
Bu kadın uluslar arası bir... şuç teşkilatının anahtarı olabilir.
Esta mulher pode ser a chave para uma rede criminosa internacional.
Arkadaşlarının içinde olduğu... o tehlikenin anahtarı bu kadın... ve ne yani bırakalım gitsin mi?
Esta mulher é a chave para sabermos que perigo o seu amigo está a correr, e quer deixá-la ir?
Sana bu kadının, cinayetlerle bağlantısı olduğunu söyledim. Öyle de zaten.
Eu disse que estava relacionado com as mortes destes homens, e está.
Bu o kadın.
É ela.
Bu adam bir yıl içinde beş kadın asistan değiştirmiş.
Este tipo teve cinco assistentes femininas num ano.
Bu genç kadının ne kadar inanılmaz dudak uçuklatan derecede güzel olduğunu ve bu cücenin ne kadar kısa ve çirkin olduğunu fark eden tek kişi ben miyim?
Alguém mais percebeu o quão deslumbrante é esta jovem e o quão baixinho, suado e horrível é este humanoide?
Bu arada, bugünkü işi çoğunluğun yararına olduğu için kabul etmedin 100.000'e karşı 24 ya da her neyse... işi kabul ettin çünkü çaresizce yardım isteyen bir kadın gördün.
E a propósito, não aceitaste o trabalho de hoje pelo bem maior, 100 mil contra 24 ou o que seja. Aceitaste-o porque viste uma mulher desesperada.
Kurt Kadın, bu raundu kazandın.
Lobisomem, venceste esta batalha.
Kadın yaşayacak, bu da bir şeydir.
- Para começar, ela vive.
Yani kadın kaçırıldı. Bu da Richard'ı o listeyi indirmeye zorladı.
Se ela foi raptada, isso ia forçar o Richard a baixar a lista.
Keşfin için teşekkürler, Chris ama ne yazık ki bu şehirdeki her kadın bir valizle geliyor.
Agradeço a tentativa, Chris, mas, infelizmente, todas as mulheres desta cidade vem com bagagem.
İşte senin tarzın kadın bu.
Este é o teu tipo de miúda.
Ve bence sen bu iş için tam biçilmiş kaftan bir kadınsın.
Acho que seria a mulher perfeita para o trabalho.
Ayrıca sizin iş performansınızın... bu departmanda çalışan kadın ve erkekleri de etkileyeceğinin farkında mısınız?
Também compreendes que o teu desempenho no trabalho afecta os homens e as mulheres deste departamento?
Ayrıca şunu da biliyorsun senin iş performansın bu bölümdeki kadın ve erkekleri de etkileyecek.
Fica também a saber que o teu desempenho se reflecte nos homens e mulheres deste departamento.
Ama içimden bir ses ülke genelinde binlerce kilometre seyahat etmiş ve sınırı geçmeyi başarmış senin gibi akıllı bir kadının başındaki bu ekip hemen her şeyi silah haline getirebilir değil mi?
Mas algo me diz, que uma mulher inteligente como você, uma equipa que já viajou milhares de quilômetros por todo o país, cruzaram a fronteira, pode fazer armas de praticamente qualquer coisa, não é?
Bu zırvaların çoğu, sapkın kadınlardan gelmiş.
A maioria deste lixo é de um bando de mulheres loucas.
Vachs'ın ilişki yaşadığı kadının bu olduğunu nereden biliyorsun?
Como sabes que foi com esta mulher que o Vachs teve um caso?
Kadın bu mu?
É esta? Posso dizer que é uma deles.
Bir vücut. Bu da diğer kayıp parçalarının yepyeni bir beden kadın yapması için aldığını gösterir.
Isso explicaria porque é que a junção de todas as partes que faltam forma um corpo feminino totalmente novo.
Bu adamlar Doğu Avrupalı kadınların iradeleri dışında ticaretini yapıyorlar.
Estes gajos traficam mulheres da Europa do Leste - contra à sua vontade.
! Ve en güzel tarafı Piggy gece programı sunan tek kadın olmana rağmen bu, "Bir erkeksiz başaramam." diyecek kadar cesaretli olduğunu gösteriyor.
E, Piggy, a melhor parte é que mesmo embora tu sejas a anfitriã feminina do programa noturno, isto mostra que és corajosa o bastante para dizer "não o posso fazer sem um homem".
Bence bir kadın bu işi yeterince iyi yapabilir.
Acho que uma mulher será o mais adequado.
Bu şeker hatunlardan birini kadın kovboy ve Kızılderili gibi giyinmesini ikna etmeye çalışmamı kaçıracaksın.
Vais perder a ver-me a tentar convencer uma destas belezas a brincar às vaqueiras e índios.
- Bu hastanenin ilk kadın cerrahi şefi.
- Chefe mulher daqui.
Dünyada neredeyse bir milyon kadın bu adamın sayesinde okuyor.
Há cerca de um milhão de mulheres no mundo que sabem ler por causa deste tipo.
Bu ülkede 1973'te kaç kadının üniversite diploması olduğunu biliyor musun?
Sabe quantas mulheres neste país tinham um diploma universitário em 1973?
Bu yüzden Javier, şu gazeteci, blogcu, iş kadınına gitti. Ve bizim hikayemizi anlatmasını istedi. Ama kadın bunun bizim hatamız olduğunu söyledi.
E o Javier procurou uma jornalista, blogger e empresária e pediu-lhe para contar a história, mas ela disse que era culpa nossa eles terem nos enganado.
Onun dışında bu daha çok bana kadın işi gibi gözüktü
Se bem que penso que sou mais o tipo de maçarico.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]