English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bu sabah geldi

Bu sabah geldi tradutor Português

461 parallel translation
Bu sabah geldi.
Ela chegou esta manhã.
Bu sabah geldi. Birkaç hafta kalacak. Bayan Page de önümüzdeki hafta kısa bir tatil için ona katılacak.
Chegou esta manhã e ficará algumas semanas... e a Miss Page virá ter com ela na próxima semana... para umas curtas férias.
Fort Wort'dan bu sabah geldi..
Chegou esta manhã.
Hanımefendi bu sabah geldi.
A rapariga foi admitida esta manhã.
Bu sabah geldi.
Recebi-o esta manhã.
- Bu sabah geldi.
- Chegou esta manhã.
Bu telgraflar dün akşam ve bu sabah geldi.
Estes telegramas vieram ontem à noite e hoje de manhã.
Dördü bu sabah geldi.
Estes quatro chegaram cá esta manhã.
Bakıcısı Bay Cosgrove, Bu sabah geldi ve onu yanında götürdü.
O Sr. Cosgrove, chegou esta manhã e levou-a com ele.
Bu sabah geldi.
Chegou esta manhã.
Evet, efendim. G-2'den bu sabah geldi.
Ela veio do G-2 esta manhã.
Aslında bu fikir her sabah Wall Street'teki işime gittiğim metroda aklıma geldi.
Bem, verá, tive a idéia... quando estava indo trabalhar toda manhã... no metrô para Wall Street.
Bu sabah çocuk gemiye bir geldi, yakaladığımız balığa bak.
O miúdo apareceu hoje de manhã e vejam o que pescámos.
Bu sabah üç Sovyet ajanı geldi.
Esta manhã chegaram três agentes soviéticos.
Ama bu sabah bir telgraf geldi kızım evlenmek üzere nişanlanmış.
Mas chegou um telegrama de manhã a anunciar... que a minha filha está noiva.
Sanırım Amerikalı bu sabah onları almaya geldi.
Calculo que o Americano as veio buscar esta manhã.
Bu sabah jambonlu yumurta yemeye bir Alman pilot geldi.
Esta manhã, tive cá um piloto alemão a comer ovos e fiambre.
Bu sabah seyyar yargıç kasabaya geldi.
O juiz de circuito passou pela cidade esta manhã.
Neden? - Bu sabah kahve içmeye otele geldi.
Ele veio ao hotel tomar café, esta manhã.
Bu sabah bir göçük meydana geldi.
Tivemos um desmoronamento esta manhã. - À sim?
Para bu sabah Berlin'den kurye ile geldi.
O dinheiro chegou esta manhã de Berlim, por mensageiro.
evet, mutlu çift henüz bu sabah buraya geldi.
Sim, o alegre casal chegou esta manhã.
Bu sabah kasabaya bir adam geldi. Birinin daveti üzerine.
Hoje pela manhã chegou um sujeito, veio a convite.
Bu sabah aklım başıma geldi.
Eu tive a prova esta manhã.
Bu sabah postayla geldi, ancak görünüşe göre iki hafta önce yazılmış.
Chegou hoje, mas foi escrita há semanas.
Bu sabah aklıma bir şey geldi.
- Sim, Sr Arpel. Tive uma ideia.
Olay bu sabah meydana geldi.
Foi esta manhã bem cedo.
Olay dün gece meydana geldi, katil bu sabah tespit edildi ve en geç bu akşam da yakalanacak.
O crime cometido numa noite. O assassino identificado na manhã seguinte. E capturado na noite do mesmo dia, afinal.
Karım bu sabah motelinize geldi.
A minha mulher registou-se aqui esta manhã.
D-Day geldi. Bütün gece ve bu sabahın erken saatleri boyunca...
Durante a noite e a madrugada uma enorme armada...
Bond bu sabah beni görmeye geldi.
Bond veio ter comigo de manhã.
Bu arada, bu sana bu sabah Londra'dan uçakla diplomatik bir çantada geldi.
Olhe, isto veio para si de Londres esta manhã, no avião, na mala diplomática.
Bu sabah Beyaz Saray'a benimle röportaj yapmaya geldi.
Veio entrevistar-me à Casa Branca.
Bu sabah, gazetede seni göremeyince başına bir şey geldi sandım.
Pensei que te tinha acontecido algo.
Bu sabah yeni geldi efendim!
Tirado da fábrica nesta manhã.
Karım bu sabah Berlin'den geldi.
Minha esposa chegou esta manhã de Berlim.
Pardon. Biliyor musun, aynı şey bu sabah tekrar başımıza geldi.
Sabe que nos aconteceu de novo esta manhã?
Frank bu sabah ofisime geldi.
Frank esteve no meu escritório esta manhã.
Bu sabah kasabaya biri geldi.
Bem, hoje chegou um homem à cidade.
Bu sabah Kremlin'den en güncel talimatlar geldi.
Recebemos instruções do Kremlin.
Zoraide, Bayan Aida'ya bu sabah meşgul olduğumu söyler misin? Bir akrabam geldi. Bu taraftan.
Zoraide diga à Sra. que hoje não posso, porque tenho a visita de um familiar?
Bu sabah bana karşı davranışları değişik geldi de.
Pareceu-me que se comportaram de uma forma estranha.
Bir Çinli adım Caine diyor. Bu sabah kasabaya geldi.
Um chinês... chamado Caine, chegou à cidade esta manhã.
Şimdi, onun yerine özel olarak en iyi arkadaşı Connie White geldi. Bu sabah kanal tedavisi gördüğü dişçi koltuğundan kalkıp ve buralara kadar sizlere şarkı söylemeye geldi.
E agora, alguém especial em seu lugar, temos a sua amiga querida, Connie White, recém saída da cadeira do dentista, de fazer uma endoscopia, e veio até aqui para cantar.
Bu sabah 6 : 00'da geldi.
Isto chegou às seis horas.
Biliyor musun bu sabah geldi ve aynen şunları söyledi.
Esta manhã, ela disse-me :
Bu sabah saat 11'de bu şehrin havaalanında emsalsiz bir olay meydana geldi.
Às 11 horas da manhã. um evento sem precedentes... teve lugar no aeroporto... desta cidade.
Bu sabah ayinden sonra, Bay McHugh beni görmeye geldi.
Esta manhã depois da missa, o Sr. McHugh veio falar comigo.
Sadece bu sabah eşyalarının kalanını almaya geldi.
Ele veio esta manha para buscar o resto das coisas dele.
Bu sabah geldi.
Chegou hoje.
Bu sabah binlerce insanın Sharp gevreklerini yedikten sonra acil servise kaldırıldığı haberi geldi. Neyseki yanlış uyarı olduğu anlaşıldı.
Esta manhã milhares de pessoa pelo país deram entrada nas emergências de hospitais... depois de comer Cereais Sharp... mas tudo não passou de um alarme falso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]