Bunu yapmam tradutor Português
3,768 parallel translation
Yani henüz daha bir buçuk dakikadır sürüyordum, sürdüm "Tamam, bunu yapmam gerekiyor."
Quer dizer, eu conduzi uma mota 1 minuto e meio e... ok... Eu tenho que faze-lo!
Hayır. Bunu yapmamın imkanı yok!
Não, não vou fazer isso!
Onun masasında oturup telefonlarına cevap verip kuru temizlemeden kıyafetlerini almak istiyorsan eleman aranıyor ilanı ver çünkü ben bunu yapmam.
Se queres alguém que fique sentada na secretária, te atenda o telefone e vá buscar a tua roupa à lavandaria, então emite um anúncio, porque essa não sou eu.
- Aslında bunu yapmamız iyi oldu. Çünkü ikimiz de davanın esasında kazanmadığını biliyoruz.
Na verdade, ainda bem que fizemos este julgamento, porque ambos sabemos que não ganhaste por mérito do caso.
- Bunu yapmam lazım Ester!
É uma protecção.
Bunu yapmam gerekiyordu.
Eu tinha que fazer isto.
- Yapalım hadi şunu. - Teo. Bunu yapmamız gerekmiyor.
- Não precisamos de fazer isso.
Ama bunu yapmamın tek yolu iyi bir asker rolü yapmak. Amcam için çalışmak.
Mas a única forma de conseguir tudo isto, é fingindo ser um bom soldado trabalhando para o meu tio.
Bunu yapmamı engellemenize izin vermeyeceğim.
Não vou deixar que vocês me impeçam de o fazer.
Catherine, biliyorum güvenini henüz kazanamadım ama bunu yapmamın tek yolu denemeye devam etmekten geçiyor.
Eu sei que ainda não ganhei a tua confiança de volta, mas a única maneira de me poder redimir é continuar a tentar.
Bunu yapmam gerek, Henry.
Preciso de fazer isto, Henry.
Benden bunu yapmamı istedi.
Sim. Ele pediu-me para investigar.
Bunu yapmam gerekiyor baba.
Eu preciso de fazer isto, pai.
Bakın, genelde bunu yapmam ama buyurun içeri geçin?
Não costumo fazer isto, mas quer entrar?
Bunu yapmamızdan nefret ediyor.
- Odeio fazer isto.
Eğer Thor geçmişe dönüp işleri yoluna koyarsa bunu yapmamıza gerek kalmaz.
Se o Thor voltar no tempo e corrigir as coisas, não vamos precisar.
Lütfen, bunu yapmamıza izin ver.
Deixa-nos fazer isto.
Anne babasının izni olmadan bunu yapmam.
Não o farei sem a autorização dos pais.
Bana bunu yapmam için yalvardı.
Ela implorou-me para o fazer.
Charlie bunu yapmam için yalvardı.
O Charlie implorou-me para eu participar.
Yaptığımız edep dışı davranış için çok üzgünüz ama görünüşe göre bunu yapmamış gerekli ve yerindeymiş.
Pedimos desculpas por qualquer violação de decoro, mas pelo que se descobriu, foi absolutamente necessário.
Asla bunu yapmam.
Eu nunca vou fazer isso.
- Rachel, bunu yapmam gerek.
- Rachel... eu preciso de fazer isto.
Çünkü Angela bunu yapmamı söyledi.
Porque a Ângela disse que eu devia.
Bunu yapmam için elimde emir var.
- Tenho as minhas ordens.
Tamam, bir bunu yapmamıştınız.
Está a acontecer. O quê?
Bunu yapmamı isteyemezsiniz.
Não podes pedir-me para fazer isso.
Sadece ve sadece sana ait bir mekana sahip olana kadar. Ama bunu yapmam için gitmem gerek. - Seni terk etmem gerek.
Preferia ver-te partir do que ter-te ao meu lado, apenas para ver a luz dos teus olhos desvanecer.
- Ne kadar süreyle bunu yapmamız gerekiyor?
- Quanto tempo vamos fazer isto?
- Yedirtin. - Bunu nasıl yapmamızı bekliyorsunuz?
Como espera que façamos isso?
Bu adam için aklınızda ne varsa 6 ay ertelemenizi öneririm. Bunu doğru şekilde yapmamıza izin verin.
Independentemente dos planos que tenha para ele, sugiro adiar seis meses, vamos fazer isto como deve ser.
Evet, bunu hiç yapmamıştık.
Sim, nunca fizemos isso.
Bu bir tutku, bu mutlaka yapmam gereken bir şey, ve bunu yapmadığımı hayal bile edemiyorum.
É a minha paixão... e é algo que eu devero fazer não posso nunca imaginar-me não fazendo isso.
Bunu sır olarak saklamak sen ve onlar arasında bir seçim yapmam demekti.
Mas guardar segredo disto implicou ter de escolher entre ti e elas.
Bunu ne yapmamızı öneriyorsun?
O que sugeres que façamos com isto?
Umarım bunu benim yüzümden yapmamışsındır.
Espero que não tenhas feito aquilo por minha causa.
Bunu açıklayamıyorum ama öyle ki, hayatımda ilk kez ne yapmam gerektiğinden eminim.
Não posso explicar isso. No entanto, é como se pela primeira vez na minha vida tivesse a certeza absoluta do que devo fazer.
Bana yüreğimi takip etmemi öğretti ve bunu bunu yalnız başıma yapmam gerektiğini biliyorum.
Ele ensinou-me a seguir o meu coração, e eu sei do que preciso... Preciso de fazer isto... Sozinha.
Bunu benim yapmamış olmamam mümkün!
É possível que não tenha sido eu!
Bunu asla yapmam!
Jamais faria isso. A sério?
Neden bunu kendi savaşın yapmakta ısrar ediyorsun? Bir şeyler yapmam gerek.
- Porque é que tem que ser a tua luta?
Eğer kürsüye çıkarsan seni sorguya çekmem gerekir ve bunu tüm yeteneklerimi kullanarak yapmam gerekir.
Se testemunhar, terei que interrogá-la. E farei o melhor que sei.
Peki bunu nasıl yapmamız gerekiyor?
E como é que vamos fazer isso?
Yapmamız gerektiğini düşünüyorum yeni bir kural birbirimizden o aile üyeleri hakkında tehlikede ve daha beklesinler ertesi sabaha kadar bunu duymak.
Precisamos de uma nova regra de não guardar segredo sobre membros da família estarem em perigo e fazer esperar até a manhã seguinte para saber.
Hayır, bunu tekrar yapmam.
Não, não vou voltar a fazer isso.
Ben bunu asla yapmam.
Eu nunca faria isso.
Bunu daha önce hiç yapmamış değilim.
Já fiz isto antes.
Bunu gördüm ve sadece düşündüm ki daha yapmamız gereken ne kadar çok iş var- -
Bem... olho para esta revista e só vejo o trabalho que teremos pela frente.
Bunu arkadaşlarının önünde yapmamı mı istiyorsun?
Queres mesmo fazer isto na frente dos teus amigos?
Onu sonra yapsan da olur. Benim bunu şimdi yapmam gerekiyor.
Podes fazer depois, tenho de isto fazer agora.
Sadece içimdeki hala kötü bir şey olabileceğine ve bunu durdurmak için elimden geleni yapmam gerektiğine dair o hissi atamıyorum.
- Eu sei. Não consigo de deixar de sentir que algo de mau pode acontecer e tenho que fazer de tudo para impedir que aconteça.
bunu yapmamalısın 79
bunu yapmamalıydım 27
bunu yapmamalıydın 90
bunu yapmamalısınız 21
yapmamalısın 52
yapmam 83
yapmamalıydın 32
yapmam gereken bir şey var 27
yapmam gereken işler var 42
yapmam gereken bir iş var 17
bunu yapmamalıydım 27
bunu yapmamalıydın 90
bunu yapmamalısınız 21
yapmamalısın 52
yapmam 83
yapmamalıydın 32
yapmam gereken bir şey var 27
yapmam gereken işler var 42
yapmam gereken bir iş var 17
yapmam gerekeni yaptım 16
yapmam gereken şeyler var 19
yapmamalıyız 22
yapmamız gereken bu 19
yapmamalısınız 16
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
yapmam gereken şeyler var 19
yapmamalıyız 22
yapmamız gereken bu 19
yapmamalısınız 16
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu da 65
bunu nereden biliyorsun 159
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219