Büyükbaba tradutor Português
2,314 parallel translation
Büyükbaba Usta.
- Mestre...
Ama Büyükbaba Usta, Dolumu kötü şekilde öğrenmenin kalbine karanlık yerleştireceğini söyledi.
Mas o velho disse que praticar Du Lum irá condenar-me a ouvir o uivo da escuridão.
Teşekkürler büyükbaba.
Obrigado, Mestre.
Sanki bir büyükbaba gibiydi.
Era uma espécie de nosso avô.
Büyükbaba, herkes bilir ki gerçek yetenek testi Ömür Şort tarafından hazırlanan New York Times bulmacasıdır.
Avô, toda a gente sabe que as verdadeiras palavras-cruzadas são as do New York Times, feitas por Will Shortz.
Tecrübe konusunda haklıymışsınız. Büyükbaba.
Tinhas razão acerca da experiência prática, avozinho.
- Hey, Büyükbaba! - Hey!
Avô!
Belki sonra, Büyükbaba şimdi meşgul.
Mais logo. Agora estou ocupado.
İnsanlara isim takmaya gerek yok büyükbaba.
Não é preciso chamar nomes às pessoas, avozinho.
Bu gece nasılsın, büyükbaba?
Como está essa noite, avozinho?
Söyle bize büyükbaba!
Diz-nos, agora!
Büyükbaba, Olmayan Ülke'de su bulmak zorundayız...
Avô, temos de encontrar água na Terra do Nunca...
Evet, büyükbaba.
Sim, Avô.
Büyükbaba!
Pops!
Notlarım iyi, Büyükbaba, teşekkürler.
Estão boas, Pops, obrigado.
Büyükbaba...
Pops... Gente!
Büyükbaba.
Pops.
Büyükbaba, sen doğduğundan beri hep burada yaşadın, biliyorsun.
O avô, sempre viveu aqui desde que nasceu.
Büyükbaba, ne oldu?
Avô, o que é que se passa?
- Büyükbaba kaçamadı.
- O avô não conseguiu fugir.
- Büyükbaba mı?
- O avô?
Şimdi de, Tanrı'ya şükür, büyükbaba olmak üzeresin.
E agora, graças a Deus, Estás prestes a ser avô.
İşte büyükbaba.
Aqui está o pai.
- Baston lazım mı, Büyükbaba?
- Queres alguma coisa para acordar, avô?
Peki, Büyükbaba McFly.
OK, avô McFly.
Doğum günün kutlu olsun, Büyükbaba McFly.
Feliz aniversário, vovô McFly!
- Merhaba, büyükbaba nice yıllara!
- Oi, avô! Feliz aniversário!
Büyükbaba, sence bir sinek, Ay'a gidebilir mi?
Avô, achas que uma mosca pode chegar à Lua?
Elbette, bu hikâyeyi çok severim büyükbaba.
Claro, adoro as tuas historias, avô
Yolunda gitmeyen neydi, büyükbaba?
O que estava errado, avô?
- Ne yaptın, büyükbaba?
- E o que fizeste, avô?
Günü kurtardın, büyükbaba.
Salvaste o dia, avô.
Ben özel bir şeyler yapmak istiyorum, büyükbaba.
Quero fazer algo especial, avô.
Başardım büyükbaba, başardım.
Eu consegui, avô. Eu consegui.
Merhaba büyükbaba!
Oi, avô!
Başardık, büyükbaba McFly!
Conseguimos, avô McFly!
Seni utandırmayacağız, büyükbaba.
Não vamos falhar contigo, avô!
Elindekini ardına koyma, büyükbaba!
Vai em frente, avô!
Pekâlâ, büyükbaba!
Tudo bem, avô!
İşte bu, büyükbaba.
É isso, avô.
Haydi, büyükbaba!
Vamos, avô!
Evet, bitir işini, büyükbaba!
Sim, avô, pega-o!
Aya gelme şansı bulamadığın için üzüldüm, büyükbaba.
É pena que não tenhas tido a tua hipotese de ir à lua, avô.
- Seni seviyorum, Büyükbaba
- Eu amo-te, avô.
Şüphesiz, bu hikâyeye bayılırım, büyükbaba.
Claro, eu adoro essa história, Avô.
Hem de en iyi yarısı, değil mi büyükbaba?
A melhor parte, certo, avô?
- Merhaba büyükbaba.
- Olá, avô.
Seni görmek güzel büyükbaba.
É bom ver-te, avô.
Teşekkürler büyükbaba.
Obrigada, avô.
- Büyükbaba!
- Avô!
Büyükbaba?
Avô Ham?
büyükbabam 63
büyük 617
büyükanne 565
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86
büyük 617
büyükanne 565
büyük anne 71
büyük patron 23
büyük mü 50
büyük ihtimalle 122
büyük iş 25
büyük iskender 25
büyük baba 86