English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Canım acıyor

Canım acıyor tradutor Português

344 parallel translation
Güldürme beni! Canım acıyor.
- Não me posso rir, dói-me tudo.
Kırık ayağımın üzerine bastım, canım acıyor.
Tropecei e estou com dores.
Çek ellerini üstümden, canım acıyor!
Quieto com as mãos.
Hayatım, canım acıyor.
Querido, dói-me.
Canım acıyor!
Faz doer... estou com dores...
Çok canım acıyor. Kahretsin!
Maldito seja esse George Thomas!
İşaret edince canım acıyor.
Só me dói quando aponto o dedo.
Sadece canım acıyor, gerçekten acıyor.
Só estou dorido, muito dorido.
- Canım acıyor, bir kez vurmam lazım.
Estou à rasca. Preciso da dose.
Canım acıyor.
Dói-me.
- Canım acıyor.
Está a doer.
Neden bu kadar canım acıyor?
Por que dói tanto?
Canım acıyor.
Dói...
Canım acıyor!
Estou ferido!
Kes şunu, canım acıyor.
Estás a magoar-me! Pára!
Öyle çekmeyin, canım acıyor!
- Pode soltar o meu braço?
Kendimi çimdikliyorum ve canım acıyor, demek ki buradayım.
Eu belisco-me a mim mesmo e doí e ainda assim, aqui estou eu.
- Kafamı kayaya çarptığıma inanamıyorum dostum. Çok canım acıyor.
Nem posso crer que tenha batido com a cabeça naquela rocha.
Çok canım acıyor.
Isto dói!
Canım acıyor.
Dói.
Ben düşüyormuşum gibi canım acıyor.
Magoa-me, como se fosse eu a cair.
- Canım acıyor!
- Dói! - Ainda bem.
Canım acıyor!
Dói!
Senden çok benim canım acıyor.
- Mas dói-me mais do que a ti.
Seni öyle seviyorum ki canım acıyor.
Amo-te tanto que até dói.
Canım acıyor.
- Tenho dores.
Canın acımıyor mu?
Faz doer?
Alçaklık yapan her kadın ve erkek için aynı acıma duygularını hissetmen canımı sıkıyor.
Terei de ouvir mais da tua ridícula compaixão por todos os bandidos, homens ou mulheres?
Bu kayışlar, canımı acıtıyor.
Estas correias... magoam-me.
Canımı acıtıyor.
- Está a magoar-me.
Ayağın acıyor mu, canım?
Meu caro, dói-lhe o pé?
Canım çok acıyor.
Dói-me.
Canım acımıyor Ollie.
Não dói, Ollie.
- Teşekkürler, canım! - Dükkân ne zaman açılıyor?
- Quando é que inauguram a loja?
Canımı acıtıyor.
Dói-me.
- Sanırım hiçbir şey canını acıtmıyor.
Suponho que nada te magoa.
Bir gemiyi denize gönderdik, ve o gemiyi limana geri getirememek canımı acıtıyor.
Fico muito triste se não levarmos este barco a bom porto.
Bunun bedelini fazlasıyla ödedim, ama artık canım acımıyor.
Eu paguei diariamente por isso, mas tudo isso já passou.
Canım acımıyor.
Não dói.
Çok güzelsin, ki bu canımı acıtıyor.
És tão bonita que magoa.
Vay canına. Organik tarım böyle mi açıklanıyor?
Meu Deus, isso explica a quinta orgânica?
Soğukta canım daha çok acıyor.
Com o frio, tudo dói mais.
Lloyd, canım çok acıyor.
Lloyd dói, dói muito!
Canım karım, senin de bildiğin gibi belim mahvoldu. Acıyor!
Minha senhora, como sabe, as minhas costas são um desastre.
- Canım acıyor.
- Dói!
- Canı acımıyor anne.
- Ela näo sente nada, Mamä.
Canım acıyor.
- Magoa-me.
Bu canımı acıtıyor. Anlıyor musun?
Provoca-me ansiedade, percebes?
Evet, biliyorum. Bunu düşünmek de benim canımı acıtıyor.
- Doi só de pensar.
Neden acıtıyor canımı?
Porque é que me magoa?
Canımı çok acıtıyor.
Dói muito!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]