De değil tradutor Português
110,176 parallel translation
Gördüğünüz gibi Judy King yaralı değil, rehine de değil.
Como podem ver, a Judy King não está ferida e não é uma refém.
- Ne yazık ki konuşma sırası sende değil.
- Mas não é a tua vez de falar.
- Ne yazık ki konuşma sırası sende değil.
- Não é a tua vez de falar. - Porquê?
– Marie de değil!
- A Maria também não.
- O güvenilir bir kaynak değil.
- Não é uma fonte de confiança.
Sıçtığımın metrosu buradan geçmiyormuş, ben de 163. Cadde'den yürümek zorunda kaldım ve bir değil, iki, değil, üç penis gördüm.
A linha estava encerrada a meio do caminho, tive de vir a pé pela 163rd Street, onde vi não uma, nem duas, mas três pichotas.
Rehine değil, onu geri alabilirsiniz.
Não é uma refém e podem tê-la de volta.
Ayrıca şunu söyleyeyim sadece yatırımcı değil, müşteri de olsam çok daha iyi olur.
E mais, fazemos assim... Seria muito melhor se eu fosse cliente, assim como investidor.
Tam sana göre bir yer, değil mi baba?
É o tipo de sítio que gostas, não é, pai?
Hiç de kötü değil.
Nada mal.
Fakat karnımız açken hiçbir yere ulaşamayız değil mi?
Não vamos a lado nenhum de estômago vazio.
Bir şey değil.
De nada.
Kendini bizden biri olarak değil onlardan biri olarak görmen.
Que te consideras um deles e não um de nós.
Heidelberg Üniversitesi buna saygı göstermeli, değil mi?
A Universidade de Heidelberg tem de o respeitar.
Walther Rathenau'nun ölümü kutlama sebebi olmalı, yas değil.
A morte de Walther Rathenau deve ser celebrada, não lamentada.
Bir yahudi için epey kişi gelmiş, sence de öyle değil mi?
Veio muita gente, para um judeu. Não dirias?
Atalarımız, bilimlerini deney ve gerçeklere dayandırdı. Rastgele tanımlamalara dayalı yapay formüllere veya reklam peşindeki uzay ve zaman uydurmalarına değil.
Os nossos antepassados basearam a sua ciência em experiências e factos, não em fórmulas artificiais baseadas em definições arbitrárias, ou em invenções de espaço e tempo que procuram publicidade.
Ve böyle bir ofisim de olmaz, değil mi, efendim?
E nunca terei um gabinete igual a este, pois não?
O zaman belki eski karınız Mileva Maric'i konuşabiliriz, değil mi?
Então, talvez possamos falar de Mileva Maric. A sua ex-mulher?
- Gibi gibi. Bana ait değil.
- Parte de uma, não é minha.
Bu iş tek şirketlik bir iş değil. İşe yaraması için beş ailenin de olaya dahil olması gerek.
Não é jogada para uma firma só, precisamos das cinco.
Yayına çıkmadan hemen önce bunun için aranmıştın değil mi?
E soubeste antes de ires para o ar, não foi?
Evet ama kış sınavlarını yüksek notlarla geçti, değil mi?
Mas passou nos exames de Inverno com distinção, correcto?
Fransızca derslerimizde dikkatini hiç vermedin ve maalesef fizik benim uzmanlık alanım değil.
Nunca prestaste atenção nas aulas de Francês e, infelizmente, a física não é o meu forte.
Bu minik gaz molekülleri neredeyse akıl almaz bir hızla ilerlemesine rağmen neredeyse hiç mesafe kat etmemeleri sizce müthiş değil mi? Saç teli kalınlığı kadar bile değil!
Não acha fascinante que embora as moléculas pequenas de gás se movam a uma velocidade quase incompreensível, quase não percorram qualquer distância?
Evde bir karınız ve yeni bir bebeğiniz de var, değil mi?
Também tem uma esposa e um recém-nascido em casa, não tem?
– Sence de biraz kibirli değil mi?
- Não acha arrogante?
Sorun değil. Yükünü hafifletmeyi dert etmem. Bu işe sahip olduğum için de minnettarım.
Não me importo de te ajudar e fico grato por ter um emprego, mas estou obviamente curioso.
O bir profesör değil, bir patent memuru.
Não é professor, é funcionário de patentes.
O şişirilmiş gevezeler bunu yapmamızı engelleyemez, değil mi?
Os chatos inchados não nos impedem de fazer isso.
Senin için söylemesi çok kolay, değil mi?
Isso é fácil de dizeres, não é?
Hayır, hiç de zor değil.
Não, não é nada difícil.
Sizde bir şairin hayal gücü var, bilim insanının değil.
Tem a imaginação de um poeta, não de um cientista.
Ama orada saygın bir işi var, değil mi?
Mas tem um cargo de prestígio, não?
– Hiç değil.
De modo algum.
Tanrı seçmesini incelemek senin fikrin değil miydi?
É divertido. Vou levar a audição de Deus. A ideia é tua, certo?
Hem de bir iki saat değil, ebediyen.
E não é só por uma ou duas horas.
Baban, Louisiana valisi, değil mi?
O seu pai é o Governador de Louisiana, certo?
Tamam. Ödevini bitirdi ama, değil mi?
Ela acabou os trabalhos de casa, certo?
Henüz değil.
De momento, não.
- Farkında olduğun üzere uzmanlığım sadece doğaüstü değil, tarihi de bilirim özellikle de Sleepy Hollow için,... bu kadının ziyâret ettiğine inanıyorum.
Como sabe, a minha experiência não é apenas sobrenatural, mas histórica. Particularmente em respeito a Sleepy Hollow, onde acredito, que esta mulher visitou...
Martha'ya değil, bu kesin.
Não para Martha, de certeza.
Bu bir maraton, sürat koşusu değil.
É uma maratona, não uma corrida de velocidade.
İşine gerçekten dönmen gerekiyor, değil mi?
Tens de voltar para o trabalho, não é?
50 / 50. O kadar da kötü değil.
50 % de probabilidade.
Einstein'ın hiçbir yanı bizimle aynı değil, Profesör Haber.
Não temos nada de igual ao Einstein, Professor Haber.
- İkinize de hatırlatırım : Kayzerin akademiye talimatı pratik bilimi ilerletmektir üzerine kurulu olduğu temelleri yıkmak değil.
Recordo-vos que o Kaiser deu instruções à Academia para incentivar a ciência prática, não para eliminar as suas bases.
Yetki kimde, belli değil.
Nem sabemos de quem é a jurisdição.
Hayal ettiğiniz gibi değil ama sesimizi duyurma fırsatımız var.
Sei que não foi o que imaginaste, mas temos hipóteses de ser ouvidas.
Lahana turşusu, değil mi?
Pickles de couve, certo?
O çatlak anne babaların çocuklarını tuvalet süsü gibi giydirdiği kanal değil mi o?
Também dá um programa em que os pais vestem as filhas, como se fossem bonecas de enfeitar?
değil mi 44479
değil 1746
degil mi 350
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değil 1746
degil mi 350
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75