Dünyanin tradutor Português
150 parallel translation
Dünyanin en iyi ev hanimidir o.
É a melhor dona de casa do mundo.
Çünkü Roma, bütün dünyanin vergi vermesini hükmetmisti ve herkes sayiImak için dogum yerine gitmek zorundaydi.
Pois Roma havia decretado que todo o mundo pagaria impostos, pelo que todos foram forçados a ir para o seu país natal para serem contados.
Dünyanin en zengin insanisin. "
Sois o indivíduo mais rico do mundo. "
Judy, dünyanin en büyük yalancisiyim.
Judy, eu sou um grande mentiroso.
Dogru dürüst anlatabilirsem sana dünyanin en iyi reçelini gönderir.
Se lhe contar bem, vai receber a melhor compota que já comeu.
Övünülür yanimiz olmasa da küçük bir engele çarptik diye... dünyanin sonu gelmedi ya.
Temos pouco para nos orgulharmos, mas o mundo não acabou... só porque tivemos uma contrariedade.
Dünyanin en güçlü ordusu savasini kaybetti.
O maior exército à face da Terra perdeu a sua guerra.
Hayir, polis umurumda degil. Dünyanin sonu degil ya!
Não, quero lá saber da polícia, não me vai arrancar a cabeça.
Bu dünyanin en kolay isi olacak.
É a coisa mais fácil do mundo.
CHARLEY : İşte size dünyanin en iyi fahişe taşıyan adamı, beyler.
Aqui está o homem mais forte do mundo.
O dünyanin en iyi ögretmeni!
É a melhor professora do mundo!
Dünyanin, bu karanlik çağdan önce nasil olduğunu öğrendim.
Aprendi como o mundo tinha sido antes de as trevas caírem.
Dünyanin atmosferi... onu tasiyacak.
A atmosfera deles irá... sustentá-lo.
Bu kristalin içinde... 28 galaksiye yayilmis düzinelerce baska dünyanin... edebiyat ve... bilimsel ürünlerinin toplami var.
Dentro destes cristais... está toda a literatura e factos científicos de dúzias... de outros mundos, abrangendo as 28 galáxias conhecidas.
Bu hattin batisinda dünyanin en zengin, en pahali emlaklari var.
Tudo a oeste desta linha é o terreno mais rico e caro do mundo.
Bir zamanlar dünyamizin uçsuz bucaksiz gözüktügü bir zaman, kesfedilecek sadece dünyamizin var oldugu eski günlerde, dünyanin gerçek büyüklügünün üzerinde akillica ilk kafa yorulan günlerde, burada, Misir'da milâttan önce 3. yüzyilda bir adam yasadi.
Houve uma época em que o nosso planeta parecia imenso. Quando era o único mundo que podíamos explorar. O seu tamanho real foi calculado a 1ª vez duma maneira simples e engenhosa, por um homem que vivia aqui no Egipto no século iii a.C.
Yani demek istedigim, eger çubuklarin dünyanin merkezine dogru izdüsümlerini uzatirsak, merkezde her birisi birbirinden 7 derece ile ayriliyordu.
Ou seja, se imaginarmos as varas a estenderem-se, até ao centro da Terra, elas interceptar-se-iam num ângulo de 7 °.
Yani, 7 derece ise, 360 derece olan, dünyanin çevresinin tamaminin yaklasik 50'de biriydi.
7 ° são cerca de um quinquagésimo, de 360 °, a circunferência total da Terra.
Bu da dünyanin çevresi olmaliydi.
Essa devia ser a circunferência da Terra.
Bu aletlerle dünyanin çevresini, önemsiz bir hatayla dogru olarak hesapladi.
Com esses instrumentos deduziu correctamente a circunferência da Terra, com precisão e uma pequeníssima percentagem de erro.
Daha sonralari Eratosthenes'te dünyanin çevresini dolasmaya, tesebbüs etmis olmali mutlaka.
Após a descoberta de Eratóstenes, houve quem tentou circum-navegar a Terra.
Bir yüzyil kadar sonra da dünyanin en büyük sehri olmustur.
Um século mais tarde, tinha-se tornado a maior cidade do mundo.
Ve burada eski dünyanin en parlak zekalarina sahip insanlar çalisiyordu.
E aí trabalharam as mais refinadas mentes do mundo antigo.
Zamani dogru olarak belirleyebilme olayi dünyanin her yerinde yayginlasan uzun deniz yolculuklarina ve kesiflere olanak sagladi.
Cronómetros de precisão permitem grandes viagens a veleiros, de exploração e descoberta, o que delimita a Terra.
250 yil sonra ise dünyanin tamami kesfedildi.
250 anos mais tarde a Terra estava toda explorada.
Iki dünyanin en iyisini birlestirdik.
TEMOS tudo do melhor.
- Bunlar dünyanin en iyisi, oğlum.
- Os melhores do mundo, rapaz.
Bütün dünyanin yüzüne tekme atmasi mi lazim?
Queres ter o mundo inteiro contra ti?
Sana dünyanin mutlulugunu vermek istiyorum.
Eu quero dar-te toda a felicidade do mundo.
Long Island'in altin sahilinde 28 bin metrekare. Hizmetçileri, asçilari, bahçivanlariyla dünyanin en pahali malikanesidir.
7 hectares na costa dourada de Long Island, onde se encontram os imóveis mais caros do mundo.
Ve karsinizda dünyanin en mükemmel satis egitmeni Bay Jordan Belfort.
O melhor professor de vendas do mundo, Sr.Jordan Belfort.
Yüzyillarca, Atlantis dünyanin merkezi oldu.
O Centro! Atlântida era o centro do mundo, um mundo que estava em paz.
Solon'a göre o, dünyanin aynasi imis, geçmisi, bugünü ve gelecegi yansitirmis.
Bem, o Sólon dizia que era o espelho do mundo e que reflectia o passado, o presente e o futuro.
Dünyanin binlerce senedir gördügü hiçbir seye benzemiyor.
Isto é algo que o mundo não vê há milhões de anos.
Hemen yap, dünyanin sana bir borcu yok bir baltaya sap olamayanlar arasinda yerini almak üzeresin.
Mas fá-lo já e rápido, porque o mundo não te deve favores e caminhas directo ao falhanço. Tal como ele.
Bu sehri birlikte dünyanin haber merkezi yapacagiz.
E, juntos, iremos fazer desta cidade o centro das notícias mundiais.
Bir dakika önce dünyanin en emin isiydi. simdi Bosna'daki kötü bir güne dönüyor!
Há um minuto, era um serviço seguro... agora virou um dia ruim na Bósnia!
Bütün dünyanin görmesini mi istiyorsun?
Quer que todo mundo veja?
Aklinda sadece bir düsünce olabilir... o da bütün dünyanin bu emsali olmayan basariya odaklanmasidir herhalde.
Só podemos imaginar os pensamentos que passam pela sua mente enquanto a atenção do mundo se concentra neste acontecimento sem precedentes.
O dünyanin tüm asansörleri ile ilgileniyor!
Ele trata de elevadores em todo o mundo!
Sana dünyanin tüm mutlulugunu verecegim!
Vou dar-te toda a felicidade da vida!
Bu nedenle ona'Dünyanin en Meshur Asigi'diyoruz!
Tenho orguho em ti! É por isso que lhe chamamos "O maior amante do mundo"!
Dünyanin tüm Mejnunlari icin, siz ideal bir Mejnunsunz!
Não diga que não. Para cada Romeu, você é o Romeu ideal!
Dünyanin en güzel kizi kim?
Quem é a menina mais bonita do mundo?
Belli ki dünyanïn en iyi dedektifleri davetli.
È óbvio que os maiores detectives do mundo foram convidados.
Dünyanïn en büyük suç uzmanïnïn bu masada oturdugunu süphe götürmeyecek sekilde kanïtlayacagïm ve hepiniz ona bakïyorsunuz.
O significado disto é que decidi provar, para além de qualquer dúvida que o maior criminologista do mundo està sentado nesta mesa e vocês estäo todos a olhar para ele.
Biz bunu çözemezsek dünyanïn en iyi dedektifi o olacaktï.
Se näo fôssemos nós a resolver isto, ele seria o melhor detective do mundo.
Dünyanïn en güçlü adamlarïndan Marcel tavanïnïzïn bizi ezmesini 135 santimetrede önledi.
O Marcel, sendo um dos homens mais fortes do mundo evitou que o tecto nos esmagasse, a 1 metro e 13 centímetros.
Hadi Jake. Dünyanin sonu degil.
Vá lá, Jake.
"Çocuk, dünyanin pesinde oldugu çocuk.."
Querida o mundo progrediu muito além.
Bütün dünyanîn bize karşî olduğunu düşünmelerini istemiyorum.
Não vão eles pensar que está tudo contra nós.
dünyanın 28
dünyanın sonu 17
dünyanın sonu değil 21
dünya 1278
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünyanın sonu 17
dünyanın sonu değil 21
dünya 1278
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157