English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ E ] / Evet anne

Evet anne tradutor Português

1,360 parallel translation
Evet anne de geldi.
A mamã está de volta.
Evet anne, birazdan evde olacağım.
Sim, mãe, estarei em casa em breve.
- Evet anne, spor kitabı!
Exactamente, mãe, um livro de desporto.
Evet Anne?
Bem, Anne?
Evet anne, hatırladım.
Sim, mãe, lembro.
Evet Anne. Kanal 4 iyi.
Sim, mãe, pode ser no Canal 4.
Evet ama Marshall'ı SD-6'dan çıkarabiliriz. Evet anne, birazdan evde olacağım.
Mas podemos tirá-lo do SD-6.
- Arkadaşların, kızlar, anne-Baban? - Evet.
Amigos, namorada, pais?
Evet, o. Anne-Babam.
- Ah, sim, é isso.
Evet, genç bir çocuk, anne babası evde yok ve arabanın anahtarı onda.
- Sim. Adolescente, sem pais, chaves na ignição.
Evet ama anne demenden hoşlandığını biliyorsun. Bak, sadece karıştırıyorum.
Estou só... a combinar as coisas.
Evet, Marie'ye anne demeye başladım.
Vou começar a chamar mãe à Marie. Não é simpático?
Sadece ona anne dediğini duymak tuhaftı, çünkü senin annen benim. - Evet. Ne oldu?
Qual é o problema?
- Anne. - Evet.
- Mãe?
Evet, lütfen. Şerefe anne.
- Saúde, mãe.
- Evet ama anne...
- Sim, mas, mamãe...
- Evet, anne.
- Pois é mãe.
Evet, anne.
E... Sim, mãe...
Evet. Çok iyi bir anne olmayı düşünüyorum.
Conto ser uma boa mãe.
- Evet anne.
Sim, Mãe.
Evet, çocuklarından daha fazla yaşamak her anne babanın hayalidir.
Viver mais do que os filhos é o sonho de qualquer pai.
Evet, tabii anne.
Claro, mãe.
Beşinci kez söylüyorum, anne, evet.
- Pela quinta vez, mãe, sim.
Evet, Tanrı aşkına, anne, söyle onlara.
Por amor de Deus, mãe, conta-lhes.
Evet ama, anne bu garip.
Sim, mas mãe, isto é estranho.
Evet, bu iyi, anne.
- Isso é óptimo, Mamã. Jesus!
Onların anne ve babası öldüğü zaman çok genç ve yalnızdılar. Bu yüzden birbirlerine destek olmak zorundaydılar. Evet.
Os pais delas morreram quando elas eram novas e deixaram-nas sozinhas, portanto elas tiveram que se manter unidas.
Evet, anne.
Sim, mãe.
Evet, bu ona ait olmalı. Onu Anne'ye göstereceğim.
Pois, deve de ser dele.
- Evet! - Anne.
Ó Mãe!
Evet, Anne. Çıkmalısın.
Sim, devias ir.
- Evet, anne.Eminim.
Sim, mãe, tenho.
- Açar mısın Maya canım? - Evet, Anne.
- Abres o café, Maya, amor, por favor?
Evet, anne.
O que é, mãe?
Evet, Anne.
- Sim, Anne?
Evet, anne.
Sim, mamã.
Evet, anne, arkadaş.
Sim, mamã, um amigo.
Evet, ama biz bir anne olduğunu bilmiyordum.
Sim, mas não sabemos se era a mamã.
- Evet, anne.
- Sim, mãe.
- Ama sen futbol sevmezsin. - Evet, ben senin gibi ölümüne bir taraftar değilim anne ama bu Rory'nin okulu.
Não, não sou fanática como a Mãe, mas é a escola da Rory.
- Ben istemem anne sağol. - Evet bana da yeter.
- Para mim não, obrigada, mãe.
- Evet, anne babası sağırdı.
- Os pais dela eram surdos.
- Evet, anne, ben iyiyim.
Sim, mãe, estou óptima.
Evet ama belki sen olmasan anne ve baban evlenmeyi seçmezdi.
Talvez os teus pais não se tivessem casado, se não tivesses acontecido.
Evet. Anne, bu Olivier Castro-Staal. Şekil ve Alan dersi öğretmenim.
Mãe, este é o Olivier Castro-Staal, o meu professor de Forma e Espaço.
Evet. İyi bir anne.
Ela é... boa, sim.
Evet, anne. Her şey halledildi.
Sim, mãe, está tudo tratado.
- Tamam. - Evet, anne.
- Sim, mãe.
- Evet. anne. Bilirim.
Sim, mãe, eu sei.
- Evet! - Anne. çok üzgünüm.
- Sim, levem-na daqui.
Evet, Peri Anne.
Sim, Fada Madrinha.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]