Evi tradutor Português
16,844 parallel translation
- İşte bu yüzden böyle büyük bir evi var.
- Por isso é que tem uma casa grande.
Apostol'un Evi
RESIDÊNCIA APOSTOL
Bu kardeşlik evi saçmalığı.
Aquilo eram tretas das fraternidades.
Evi kaybediyoruz. Gazi İşler yardım etmiyor mu?
O Departamento de Veteranos não conseguem ajudar?
Her şey iyi giderse.. ... yaşam şartları onları korkutmazsa evi satarsınız, tamam mı?
Se tudo correr bem e as condições de habitabilidade não mudarem de forma a assustá-lo, fecham o negócio, certo?
Bana şöyle bağırmıştınız :... "Ne yaparsan yap o evi al."
E vocês gritaram-me : "Faça o que for preciso para ficar com a casa."
Onların aidatları ile evi ödeyin ayrıca para kazanan bir ordunuz olacak.
Elas pagarão as quotas e vocês terão um exército de gente para vos arranjar dinheiro.
Alıcılar yandaki evde kız kardeşlik olduğunu öğrendiğinde evi satın almazlar.
Os compradores não vão querer morar ao lado de uma república!
Alıcıları ürküten bir şey olursa evi satın almaktan vazgeçerler bizde iki ev sahibi olup yaraklara geliriz.
Basicamente, se acontecer algo que assuste os compradores, eles cancelam a compra, nós ficamos a dever duas casas e estamos lixados.
Onlar evi tamamen boşaltıyorlar.
Não, estão muito ocupadas a limpar a casa.
- Evi mi kaybedeceğiz?
- Vamos perder a casa?
Diğer seçenek ise evimizi kaybetmek. Evi kaybedersek Kappa Nu kaybeder.
A outra opção é perdermos a casa e assim perdemos também a Kappa Nu.
Evi kurtarmak için buna güveniyorlar.
Contam totalmente com esta festa para pagar a casa.
Paramız yok yani kesinlikle evi kaybedeceğiz.
- Não temos dinheiro. - Claro que vamos perdê-la.
Artık iki evi doldurabiliriz.
Sim, até podemos encher duas casas.
Sizin evi kiralayabilir miyiz?
Podemos arrendar a vossa casa às excedentárias?
Bir erkeğin kendi evi olmalı.
Um homem precisa de um lugar próprio.
Moskova'daki evi kapatıp, Otradnoe'ya gitmek zorunda kalacağız.
Teremos de fechar a casa em Moscovo e ir para Otradnoe.
- Yeni evi hiç görmedin daha be.
- Nunca viste a casa nova.
Jimmy, beyefendi Allied Cenaze Evi'nden Al Newman.
Jimmy, este é o Al Newman, da Allied Funeral Homes.
Ayrıca üç yıl içinde tüm evi yenilemişler.
E foi remodelada nos últimos três anos.
Bu evi alacağız, neye mâl olursa olsun.
Vamos conseguir, custe o que custar. - Mike...
Ardından umarım yanımda Bakan'la birlikte Elise Evi'ne doğru diğer bir koşuşturmaca sonra da bir içki gecesi daha.
Depois, mais um galope furioso com o ministro ao meu lado, espero, até à Maison Elise, e, depois, mais uma noite de bebida.
- Şu boyutta küçük bir ahşap yılan için hizmetkârlara evi arat İngiliz.
Pede aos criados para procurarem uma cobra de madeira deste tamanho.
Kendi lanet olası işine bakabilirsin ve bu evi kimin çekip çevirdiğini de unutma!
Podes meter-te na tua vida e lembrar-te de quem governa esta casa!
- Elise Evi.
A Maison Elise.
Sen ve Charles'la birlikte Elise Evi'ne mi geleyim?
Que vá à Maison Elise contigo e com Carlos?
- Elise Evi'nde.
Na Maison Elise.
- Sanırım saldırganlar Elise Evi'nde müşteriydiler.
Suponho que os atacantes fossem clientes da Maison Elise. Sim.
Elise Evi'nde bir şeyler öğrendin mi?
Descobriste alguma coisa na Maison Elise?
Sen ve Saint Germain'e detayları müzakere etmeniz için Elise Evi'nde buluşma ayarladım.
Marquei um encontro entre si e o St. Germain na Maison Elise para discutirem os pormenores.
Biliyor musunuz, Elise Evi'ndeki hanımlar müşterileri için çıplak taklit gösterisi yaparlar.
As senhoras da Maison Elise jogam às charadas completamente nuas, para os clientes.
Prens Charles'ın yardıma ihtiyacı olduğu için Efendi Elise Evi'ne çağrılmıştı.
Sua Senhoria foi chamado à Maison Elise. O Príncipe Carlos precisava da ajuda dele.
Efendi ile birlikte Elise Evi'ne gittim.
Fui com Sua Senhoria à Maison Elise.
Lord Lovat'ın kiracıları Tanrı'nın Evi'nde benim gibi birini istemez.
Os rendeiros de Lorde Lovat não gostam de que alguém como eu entre na casa de Deus.
O sene sonra bu evi yaptık.
Construímos esta casa nesse ano.
Bunlardan çok önce, uzun süreliğine valilerin evi olmuştu. Hatırlayacaktır.
Antes disso pertenceu a vários governadores.
Ancak bu sefer, onu evi belleyecek her adam benim sayemde olduğunu bilecekler.
Mas desta vez, por cada homem que lhe chame "casa", saberá que aconteceu por causa de mim.
Bekar evi gibi değil... Sheraton'dan daha iyi..
Não é um estúdio, é bem melhor do que o Sheraton.
Çok sevimliymiş evi.
Até é gira.
- İşte bu! Onun evi bu mu? Mmm-hmm.
É a casa dele?
Muhteşem. Tamam, evi gezmek ister misiniz millet?
Muito bem, querem conhecer a casa?
Evi toparlamalıyım!
Tenho de redecorar a casa!
Burası Spencer Tracy'nin evi.
Esta é a casa de Spencer Tracy.
- Orası kimin evi peki?
E de quem é aquela?
Burası da Robert Taylor'ın evi.
Esta é a casa de Robert Taylor.
Şu anda sadece 16 yaşında ve bu zor anında olabileceği en iyi yer kendi evi.
Agora, ela acabou de fazer 16 anos e o melhor lugar para ela estar nestes tempos difíceis é em casa.
Evi tekrar inşa edebiliriz, ve...
Reconstruímos a casa e...
Evi gerçek çıktı, teknesi gerçek çıktı.
A casa dele era verdadeira. Este barco é verdadeiro.
Turnberry Adasında bir evi var.
Tem uma casa em Turnberry Isle.
- Evi kaybedeceğiz.
- Vamos perder a casa.
evin nerede 36
evini 27
evine hoş geldin 73
evinde 36
evime 52
evimden defol 20
evimde 50
evime gidiyorum 21
evime gitmek istiyorum 18
evine dön 77
evini 27
evine hoş geldin 73
evinde 36
evime 52
evimden defol 20
evimde 50
evime gidiyorum 21
evime gitmek istiyorum 18
evine dön 77