Fena değildi tradutor Português
676 parallel translation
- Hiç de fena değildi.
- Não foi má.
Bana laf yetiştirmen hiç de fena değildi.
Portaste-te muito bem a improvisar.
- Fena değildi, ama fırtınaya hazır olmalıyız.
- Nem por isso, mas vem aí mau tempo.
Adam efendisini öldürmüştü planı da fena değildi.
Este tipo assassinou o seu patrão mas não o planeou com maldade.
- Her zamanki gibi, fena değildi.
- O de sempre, nada mau.
- Fena değildi.
- Assim-assim.
Çirkindi aslında, ama fena değildi.
Não foi um nocaute, mas Não era ruim.
Çok fena değildi.
Muito boa.
- Fena değildi.
- Não foi difícil?
- Fena değildi.
- Não foi assim tão má...
Yemekler fena değildi.
A comida não era ruim.
- Eh, fena değildi.
Acho que sim, não está mal.
Fena değildi, değil mi?
Não foi assim tão mau.
Hiç fena değildi.
Não está tão mal.
Fena değildi.
Não foi mau.
- Fena değildi hani. - İyi miydi?
- Foi boa.
Ama fena değildi.
Você fez bem.
Hiç fena değildi.
Não foi mau de todo.
Pekala, fena değildi.
Bom, não foi mau.
Yani, fena değildi.
Bem, foi... mau.
Fena değildi.
Sim, bem, não foi mau.
Hiç fena değildi...
Não foi nada mau.
Bu, gerçekten de inanılmaz bir şekilde fena değildi.
Foi realmente incrível, absolutamente nada mau.
Doğal olarak Rudy iyi bir yatırımın kokusunu almıştı. Seçtiğim bazı tablolar da pek fena değildi.
Porque o Rudy pressentiu que era uma boa área de investimento e alguns dos quadros de que eu gostava não eram nada maus.
Fena değildi.
Muito bem.
Fena değildi.
Não era mau.
Bu hiç de fena değildi.
Essa foi boa.
Kulüplerde, kasabalarda filan çıktık ve performansımız hiç fena değildi..
Clubes, as Catskills, o número até nem era mau.
Fena değildi.
Não foi tão ruim.
Fena değildi, bana göre.
Nada mal, digo cá para comigo.
Fena değildi.
Nada mal.
- Fena değildi.
- Bem.
- Fena değildi.
- Não foi má.
Daha hızlı olabilirdim ama fena değildi. Fena değildi.
Nada mau...
Fena değildi!
Nada mal!
Fena değildi.
- Sim, não foi má.
- Fena değildi.
- Foi óptimo.
O kadar fena değildi.
Não foi mau.
- Hiç de fena bir hikaye değildi doğrusu.
- Não teria sido uma história nada má.
Fena bir arkadaş değildi.
- Não era mau tipo.
Bir Mickey Walker ya da bir Rosenbloom değildi ama yine de fena sayılmazdı.
Não era um Mickey Walker, nem um Rosenblum, mas ter-se-ia saído bem.
Fena değildi.
Bastante bom, até.
- Iyiydin asker, fena degildi.
- Bem, soldado, muito bem.
Bu aksam fena degildi.
O espectáculo não foi mau.
- ilk perde fena degildi, degil mi?
- O primeiro ato não foi mau.
- Hiç fena degildi.
- De todo.
Biz geliştirdik. Fena bir mühendislik örneği değildi.
Fomos nós quem a desenvolveu.
O bir kaç küçük şeyi saymazsak, hiç fena bir yer değildi, aslında.
Fora o que mencionou, não era tão mau assim.
Geçmişteki örneklerine göre, çok da fena bir oran değildi.
Olhando para trás, não foi muito.
Bence fena değildi.
Ele estava bem.
- Fena değildi.
- Não muito.
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
fena değil 1160
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
değildir 62
değildim 75
değildin 22
fena değil 1160
fena değilim 34
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilsin 18
fena değilmiş 33