Fena değilim tradutor Português
138 parallel translation
O raddeye gelene kadar fena değilim.
Enquanto não chegar a isso, não estou mal.
Ben fena değilim.
- Não sou mau. - Tome.
- Fena değilim.
- Eu estou bem.
Ben hiçbir şeyden fena değilim.
Sei lidar com qualquer coisa.
- Miskette mi? Fena değilim.
- Não tão mal.
- Fena değilim.
- Bem, mais ou menos.
- Fena değilim.
- Nada mal.
Fena değilim, sağ olun doktor.
Vou andando, obrigada, doutor.
- Fena değilim, fena değilim.
- Nada mal. Nada mal mesmo.
Fena değilim.
Não estou muito mau.
- Fena değilim.
- Vamos andando.
- Fena değilim.
- Estou bem.
Fena değilim de mi?
Nada mal.
Fena değilim.
Não estou muito mal.
Nasılsın? - Bu çöplüğe rağmen fena değilim.
- Menos mal, considerando que estou nesta espelunca.
Fena değilim.
Sou aceitável.
Hiç fena değilim.
Não está mau.
Bugün fena değilim, biraz titriyorum.
Hoje não estou mal, um pouco trêmulo.
- Nasılsın? - Fena değilim.
- Como estás?
Bazı günler fena değilim.
Certos dias, penso que estou bem.
- Fena değilim.
- Está tudo bem contigo?
- Fena değilim.
Vou-me safando...
- İyi misin? - Fena değilim.
- Podia estar pior.
Ama fena değilim.
Eu cá aguento-me.
- Sanıyorum, fena değilim.
Como estás, Kart? - Tolerável, presumo.
- Fena değilim.
Mais ou menos.
- Fena değilim. Sen?
- Estou bem, e tu?
Ölmek üzere olan bir adam için fena değilim.
Nada mal, para um homem que vai morrer.
Fena değilim, Jackie. Bu yolu sonuna kadar takıp edip sola döneceğiz, öyle mi?
Seguimos até o final e depois a primeira à esquerda?
- Fena değilim, Jim.
Como está?
Fena değilim.
Sinto-me bem, acho eu.
Fena değilim.
Não estou mal.
- Fena değilim.
- Não estou mal.
- Evet, fena değilim.
- Sim, mais ou menos.
Fena değilim. Söylesene!
Estou optimo. diz!
Bazen iyiyim yerine fena değilim diyorum.
Às vezes eu digo "OK" em vez de "bem".
Senin kadar hızlı koşamıyorum, ama kısa deparlarda fena değilim.
Não consigo correr como tu, mas se não corro 50 metros, consigo correr 10 cincos.
- Evet fena değilim.
- Sim, estou bem.
- Fena değilim - Güzel.
- Obrigado.
- Fena değilim.
- Safo-me.
- Evet. Fena değilim.
- Não sou mau.
- Kahretsin, hiç fena değilim. - Öyle mi?
- Raios, sou mesmo boa.
İşinde çok iyi olmalısın. - Fena değilim.
Deves ser muito bom!
- Fena değilim, Doak.
Tudo bem, Doak
Yaptığımdan hoşnut değilim. Sakin biriyim, ama bu iş beni çok fena çıldırttı.
Sou normalmente um homem calmo, mas tudo isto faz-me sair dos carretos.
Tamam, çok yakışıklı değilim... ama fena sayılmam. 10 üstünden 7 alırım.
Admitam. Não sou lindo, mas não estou mal. Nota sete.
Çek parmaklarını boğazımdan çünkü kolay sinirlenen, terslenen biri değilim....... ama tepemde attığında fena yaparım. - Onun için aklın varsa bırak beni.
Rogo-te que soltes minha garganta... pois, embora não seja explosivo, tenho algo em mim... que tua razão deveria temer.
- Fena değilim.
É estranho.
Çaylak olarak fena değilim, değil mi?
Nada mau para um recruta, pois não?
Dinle Jimmy, şu anda Duffy ile başım fena halde dertte ve inan hiç kafa bulucak halde değilim.
Estou-me nas tintas para o que deves ao Mahoney. Ouve, estou mesmo à rasca com o Duffy.
Evet, fena değilim, Johnny.
Tudo bem.
değilim 815
fena değil 1160
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
fena sayılmaz 95
fena fikir değil 86
fena değil 1160
fena değil mi 27
fena olmaz 18
fena değilsin 18
fena değilmiş 33
fena değildi 104
fena değil ha 24
fena sayılmaz 95
fena fikir değil 86