Gerçekten değil tradutor Português
5,165 parallel translation
Bu genç adamı gerçekten suçlu bulmak için erken değil mi?
Não é um pouco cedo demais... para realmente condenar este jovem?
Ve gerçekten umrumda değil. Biliyorsun, değil mi?
Na verdade eu não me importo, Tu sabes disso, certo?
- Bu kelimeyi gerçekten seviyorsun, değil mi?
- Adoras essa palavra, n � o �?
- Evet. Ancak adlarınızdaki bu küçük benzerlik gerçekten benzediğiniz paylaştığınız tek şey değil mi?
Mas o quase anagrama dos vossos nomes é tudo o que partilham, não é?
Babam gerçekten bir banka soydu mu? sen Rebecca olmalısın değil mi?
- O meu pai roubou mesmo um banco?
Şimdi... gerçekten... benim bir bankayı soyduğumu düşünmüyorsun, değil mi?
Não achas que roubei um banco, pois não?
Ben insanları bulurum, bilirsin, o kadar şaşırtıcı değil gerçekten.
Acho que as pessoas não são tão surpreendentes.
Gerçekten önemli değil Bayan Peterson.
Não tem de quê, Sra. Peterson.
- Gerçekten tehlikeli biliyorsunuz değil mi?
- Isso é muito perigoso, sabes?
O kadar büyütülecek bir şey değil, gerçekten.
- Não é assim grande coisa.
Gerçekten ereksiyonlarını sonsuz sanıyorsun değil mi?
Tu realmente tens a tuas ereções como garantidas, hein?
Çokta önemli değil, gerçekten.
Nada de importante.
Gerçekten her şeyin içine ettim. Hem de komik olan tarzda da değil. Ki biliyorum o da sıkıcı olmaya başladı.
Fiz asneira da grossa e não daquela típica da Piper que adora divertir-se, o que eu sei que já enjoa mas desta vez, foi a sério e duvido
Bu olay gerçekten her şeyi görmemiz sağladı değil mi?
Isto coloca tudo em perspetiva.
Gerçekten hükümetten nefret ediyorsun değil mi?
Tu realmente odeias este novo Governo, não é verdade?
Bu gerçekten burada bir şey olduğu anlamına gelmez, öyle değil mi?
Bem, não é que tenha acontecido alguma coisa por aqui, aconteceu?
Gerçekten mühim değil.
A sério que não faz mal.
Hayır, hayır kendisi gerçekten burada değil.
Não, não, ele não está mesmo aqui!
Bu gerçekten de harika değil mi, çocuklar?
Sim, é óptimo, não é, malta?
Bu kadar çekici olmam gerçekten haksızlık değil mi?
Eu sei. É injusto ser assim tão charmoso, sabias?
Gerçekten bunların gerçek olduğunu düşünmüyorsunuz değil mi?
Não acreditam mesmo em nada daquilo, pois não?
Kazaydı, gerçekten sorun değil.
Foi um acidente, está tudo bem.
Burada amaç beni gıcık etmek değil. Senin bilinç altına inmek, böylece gerçekten neler olup bittiğini anlayabiliriz.
O objetivo não é fazer-me perder a cabeça, mas sim entrar na tua, para percebermos o que se passa.
Bir dakika, annene onunla gerçekten aranda ne olduğunu söylemeyeceksin, değil mi?
Não vais contar à tua mãe o que realmente aconteceu com ele, pois não?
Eğer eşek şakası anlayışın buysa gerçekten hiç komik değil.
Se esta é a tua ideia de brincadeira, não tem graça.
- Yapma, gerçekten sorun değil.
Não faças isso. Eu vou embora.
İstediğim ilişki şekli bu değil. Ama seninle ve Lukas'la konuşabildiği için gerçekten çok mutluyum.
Esta não é a relação que eu quero, mas, estou feliz por ele te ter posto a ti e ao Lukas a conversar com...
Çünkü bu gerçekten bizim verebileceğimiz bir karar değil.
Porque isso não deveria mesmo depender de nós.
Bunu gerçekten sormana gerek yok değil mi?
Não é mesmo necessário perguntares isso, pois não?
Melekler arası savaş gerçekten oluyor değil mi?
Então esta guerra entre anjos vais mesmo acontecer, certo?
Henry amca, gerçekten seni muayene etmeden önce buradan gidebileceğini düşünmüyordun değil mi?
Tio Henry, não acha de verdade que se vai embora sem que faça um exame, pois não?
Gerçekten hepsini hatırlıyorsun, değil mi?
Na verdade lembras-te de isto tudo, não é?
Bu oyun benim için gerçekten bir dönüm noktasıydı çünkü hayatta sadece kendine güvenebileceğimi öğrendim, aslında... başkalarına güvenemezsin anlamında değil ama evet, dediğim gibi hayatta seni yarı yolda bırakmayacak tek kişi sensin.
O jogo foi mesmo o ponto de viragem para mim porque eu acabei por aprender que na vida só podes confiar em ti próprio... não no sentido de que não podes confiar nas pessoas mas sim que a única pessoa que nunca te vai desapontar és tu mesmo.
Sen gerçekten güzelsin öyle genel anlamda da değil.
És mesmo bonita, e não de forma genérica, tipo :
Gerçekten 2016 seçimlerine kadar koltuğu dolduracak bir şeyden fazlası değil.
É apenas para desenrascar até 2016, sem sombra de dúvida.
Her yere gittin, herkesle tanıştın o çalkantılı yüreğinin istediği her şeyi yaptın. Ama hiç gerçekten mutlu olmadın, değil mi?
Foste a todo o lado, conheceste todos, fizeste tudo o que o teu coração desejou, mas nunca foste verdadeiramente feliz.
Hannibal konusunda sağ çıkıp çıkmayacağını gerçekten bilmiyorsun, değil mi?
Não sabes mesmo se lhe irás sobreviver, pois não?
Gerçekten başkalarının konuşmalarını dinlemek güzel bir şey değil.
A sério, não é bonito estar à escuta.
Bu benzetme, gerçekten çalışıyor değil mi?
Esta analogia não está realmente a funcionar, pois não?
Gerçekten yapıyoruz bunu, değil mi?
- Vamos mesmo fazer isto, não vamos?
Etrafında olmak istediğini gerçekten düşünmüyorsun değil mi?
Achas mesmo que ele não quer estar perto de ti?
Gerçekten de görmüyorsun değil mi?
Não consegues mesmo ver, pois não?
Gerçekten burada kalmayacak, değil mi?
Ele não vai mesmo ficar a viver nisto, vai?
Benim gerçekten yani biz normalde O benim kız arkadaşım değil.
Bem, ela não é mesmo... Digo, nós na verdade nunca... Ela não é a minha namorada.
Yani eğer bu bir kayıtsa gerçekten olmuş bir şeyi gördüm demektir bu değil mi?
Então, se isto é um gravador, significa que aquilo que eu vi, realmente aconteceu?
Bak, gerçekten güvenli değil.
Olha, não é seguro.
Bu utanç verici cinsel saldırı gerçekten işine yarayacak, değil mi?
Esta violação sexual vergonhosa não está a jogar a teu favor, pois não?
Gerçekten bitti değil mi?
Terminou mesmo, não foi?
Çocuğum, bir suç işlediğinde, onu gerçekten yaparsın, değil mi?
Quando te metes em algo, levas as coisas mesmo a sério.
Hapishanede ölmek gerçekten berbat bir şey, değil mi?
É mesmo lixado morrer na prisão.
İnsanlar gerçekten istedikleri şeyi yapamadıklarında buna son vermeleri sizce de tuhaf değil mi?
Tem piada o que as pessoas fazem quando fracassam.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75