Gözlerine bak tradutor Português
485 parallel translation
Gözlerine bakıp, seslerini dinledim... hep seni bulabilmek umuduyla.
Olhei-os nos olhos e ouvi-lhes as vozes, sempre na esperança de te encontrar.
Evet, gir ve kızımın güzel mavi gözlerine bak.
Entre e venha ver os lindos olhos azuis da minha filha.
Sadece gözlerine bak.
Vamos fitá-los.
Gözlerine bakmak, bakıpta beğenmemek elde değil, insanı kuzu gibi yapar.
Vejo nos seus olhos, o olhar da ovelha, para si... o seu carneiro...
Korkuyorum ama yine de, şarkı söylerken elinden tutup gözlerine bakıp sadece ona söylemek istedim.
Tenho um pouco de medo, mas também gostaria de pegar a mão dele... olhar em seus olhos e cantar para ele.
Gözlerine bak.
Olha os olhos dela.
Gözlerine bak, yanıyorlar.
Olha para os teus olhos, estão em brasa.
Gözlerine bakın.
Veja os olhos dela!
Gözlerine bakınca ne kadar iyi biri olduğunu görebiliyorum.
Acho que você é muito bondosa, vê-se-lhe nos olhos.
Gözlerine bakınca, sanki bir şey seni yakalıyor.
Sentimos os olhos delas... é como se algo nos agarrasse.
Gözlerine bak.
Veja os olhos deles.
Aşağı bak, gözlerine bakma.
Baixa os olhos, não os olhes.
Şu gözlerine bakın, piliç bulmuş gibi parlıyor.
Os olhos dele brilham como se tivesse achado ouro.
Ve kızımın gözlerine bak...
E os olhos da minha filha
Ama kızımın gözlerine bak...
Mas veja os olhos da minha filha
Gözlerine bakıyorsun.
Olha para os olhos dela.
Gözlerine bak.
Olha para os seus olhos.
Dedim ki : " M.J.'in en müthiş yönü gözlerine bakınca ve o da sana bakınca her şeyin normal olmaktan çıkması.
" O mais especial da M. J... é quando olhas os olhos dela... e ela olha os teus, Eu disse : tudo parece fora do normal.
Birbirlerinin gözlerine bakıp el ele tutuşuyorlar.
Estão de olhos nos olhos ou de mãos dadas.
Gözlerine bakıp unutmak istiyorum.
Quero olhar nos teus olhos e esquecer.
Gözlerine bakınca anlayacaksın.
Olhe nos olhos dele. Você verá.
O aradığımız kişi değil, gözlerine bak.
Ele não é o bom, olha-me para aqueles olhos.
Gözlerine bak. Tekrar yapabilirim. Seyret!
Repare nos olhos dela!
Bir karınca görünce, onun o parlak, siyah gözlerine bakınca... ne görüyorum, biliyor musun?
Quando vejo uma formiga, quando olho para o seu olho brilhante, sabes o que vejo?
Şu kurnaz, küçük gözlerine bakın.
Veja bem os olhos dele. Tem uns olhinhos manhosos.
Gözlerine bak.
Olha para os teus olhos.
Gözlerine bakınca ne gördüm biliyormusun?
Eu olhei-o nos olhos. Sabes o que vi?
Birinin gözlerine bakıldığında her zaman kim olduğu anlaşılır.
Quando se olha nos olhos de uma pessoa sabe-se sempre quem é ou quem era.
Köpeğin pençelerinden bende çok çektim fakat onun gözlerine bakınca onu bırakamıyorum.
Eu sofri tanto como toda a gente, com as patas deste cão. Mas quando olho para os olhos dele, não suporto vê-lo partir.
Pekala, doğruca karının gözlerine bak ve ona...
Olha para a tua mulher, bem nos olhos e diz-lhe...
Gözlerine bakınca insanı eriten güzel bir kadınla derin bir ilişki yaşamak istiyorum.
Eu quero uma relação séria... com uma mulher bonita, que fique em chamas assim que se cruzarem os nossos olhares.
Bir kadının gözlerine bakıyorsun ve senin için tam olarak ne yapmasını istediğini düşünüyorsun.
Olhas directamente nos olhos de uma mulher, e pensas exactamente o que tu queres que ela te faça.
Kapıyı açtığımda, gözlerine bakınca... ödüm bokuma karıştı!
Quando vi aquela cara com os olhos esbugalhados... Ela assustou-me bastante!
Gözlerine bak.
Repara nos olhos dele.
Gözlerine bak!
- Topa-me aqueles olhos!
Gözlerine bak.
Olha-lhe nos olhos.
Şimdi buraya gel de kedinin gözlerine bak
Chega aqui e repara nos olhos do Barão.
Birbirimizin gözlerine bakıp... gerçekten gençliğimizi görebiliriz... ve kişisel bir aktarım gerçekleşir.
Podemo-nos olhar olhos nos olhos e vermo-nos rejuvenescer e a transformação pessoal a acontecer.
Tanrım şu gözlerine bak.
Olha-me para esses olhos.
Kendinden hep bu şekilde şüphelenecek olursan, sadece onun gözlerine bak.
Se dúvida de si mesmo, apenas olhe seus olhos.
Gözlerine bakıp onu gördüğümde geri adım atmam gerektiğini hissettim.
Quando eu vi aquele olhar nos olhos dele,
Gözlerine bak.
Repare nos seus olhos.
Ve birbirlerinin gözlerine nasıl bakıyorlar...
E o modo como se olham um ao outro...
Şu gözlerine ve tenine bak!
Olha para esses olhos!
su insanlarin gözlerine bir bak.
Olha para estas pessoas, para os seus olhos.
Yüzbaşı, gözlerine bak.
Capitão, veja os olhos dele.
Ay ışığında o solgun alnına, kapalı gözlerine rüzgârda uçuşan tutam tutam saçlarına bakıp kendi kendime şöyle dedim :
À luz da lua, eu olhava a fronte pálida, os olhos fechados, as mechas de cabelo que tremiam ao vento, e pensava :
Bu üzgün bakış ne koydu gözlerine
# O que foi que colocou esse olhar triste nos teus olhos #
Gözlerine bir bakın yeter
Olhem nos olhos dele
Sadece onların gözlerine bir bak. Ne demek istediğimi anlayacaksın.
Olha-os nos olhos e perceberás o que te digo.
Gozlerine bak.
Mamãe.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
bakma 203
baktım 85
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27
bakire misin 19
bak sen 266
baksana 1623
bakarız 131
bakan 73
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakar mısın 103
bakmadım 27