Hazır olduğumda tradutor Português
192 parallel translation
Hazır olduğumda gelirim!
Irei quando estiver pronta!
Hazır olduğumda, sana haber göndereceğim.
Quando eu estiver pronto, mandarei avisá-la.
İstediğim kadar dışarıda kalabilirim, hazır olduğumda eve gelebilirim.
Ficar na rua enquanto me apetecer, vir para casa, quando me der na vontade.
Sana söylediğimde sıkıştırırsın, hazır olduğumda.
O senhor disse para pressionar os Terons. Pressionar quando eu mandar, quando estiver pronto.
Hazır olduğumda haber vereceğim.
Terás notícias minhas quando eu estiver pronto.
Hazır olduğumda öğreneceksiniz, bunu için hiç endişeniz olmasın.
Saberão quando for a altura. Isto não é assunto vosso.
Hazır olduğumda buradan yürüyerek çıkabilirim.
Quando eu estiver pronto eu sairei caminhando deste lugar.
- Hazır olduğumda.
- Quando estiver preparado.
- Olur, ben hazır olduğumda. - Sana şimdi söylüyorum!
- E assim farei, quando estiver pronto.
- Hazır olduğumda söylerim.
- Dir-lhe-ei.
Hazır olduğumda.
Quando estiver pronto.
Hazır olduğumda seni çağırırım.
Eu te chamo quando estiver pronto.
- Boşver. Hazır olduğumda söylerim.
Aviso-te quando estiver pronto.
Hazır olduğumda.
Quando eu estiver pronto.
Hazır olduğumda ayrılacağım.
Assim que estiver pronto, partirei.
- Hazır olduğumda seninle ilgilenirim.
- Eu atendo-o quando puder.
Hazır olduğumda giyinirim.
Eu visto-me quando estiver pronta.
Hazır olduğumda.
Quando eu estiver preparado. É melhor começares a reunir o dinheiro.
Havlu atmaya hazır olduğumda Doktor Jennings'e gideceksiniz.
Henry, quando decidir reformar-me, deve procurar o Dr. Jennings.
Hazır olduğumda seni çağırırım.
Quando estiver pronta, chamo.
- Hazır olduğumda Al.
Quando eu tiver pronto, Al.
Hazır olduğumda oda da değişir.
O quarto muda quando eu estiver pronta.
Hazır olduğumda seni uyandıracağım.
Eu acordo-te quando estiver pronto.
- Hazır olduğumda yatıracağım.
- Tu apostas, Moe? - Aposto quando estiver pronto.
Böylece daha sonra, yani hazır olduğumda bir haber yapabilirim.
Para que mais tarde, quando... quando estiver preparada, possa fazer uma reportagem.
Hazır olduğumda öğrenir.
So quando eu quiser que ele descubra.
Hazır olduğumda onları göreceğimi söylemişti.
Que quando estamos prontos, os vemos.
- Hazır olduğumda.
- Conto-te tudo quando puder.
Tamam eğlenmeye durmaya hazır olduğumda seni bulurum.
Tudo bem, virei à tua procura, quando estiver pronto para parar de me divertir.
- Hazır olduğumda. - İkinizde çenenizi kapatın.
- Quando tiver acabado.
Hazır olduğumda aşağı inerim.
Descerei, quando estiver pronta.
- Hazır olduğumda yapacağım.
- Faço-o quando estiver pronto.
Fakat hazır olduğumda, Sadece söylüyorum Önlem alacağım.
Mas quando tiver pronta para isso, só estou a dizer que... eu irei tomar precauções.
Hazır olduğumda gideceğim.
Vou subir quando estiver preparado.
Hazır olduğumda beni affedecektin.
Disseste que perdoarias quando estivesse pronto.
Bana bak, hazır olduğumda bu tesisi kullanacağım.
Ouve, eu vou usar este equipamento quando estiver preparado.
- Hazır olduğumda yerim. - Merhaba!
- Eu como quando estiver preparado.
Ondan çok hoşlanmıyorum ama daha on altı yaşındayım ve belki evlenmeye hazır olduğumda fikir değiştirebilirim.
Eu gosto mais de ti, do que do Andy, Coop, mas eu só tenho 16 anos. Talvez seja diferente quando eu estiver pronta para me casar, mas agora eu agora só penso em sexo.
Hazır olduğumda söyleyeceğim.
Digo-lhes quando conseguir.
En önemlisi de ihtiyacım olan her şeye zaten sahip olduğumu hatırlayacağım. Sahip olmadıklarımsa almaya hazır olduğumda bana gelecek.
E acima de tudo, lembrar-me-ei que tudo o que realmente preciso já tenho, e o que não tenho virá até mim quando estiver preparado para o receber.
Ben hazır olduğumda senin yerine beni koyacaklarmış.
E, quando eu estivesse pronto, substituiriam-no por mim.
Telefon kulübesinin orada bekleyip, seni arada sırada aramamı bekleyeceksin yeterince uzaklaştığımda ve hazır olduğumda, Graciella ve Raymond'u serbest bırakacağım.
Tu vais ficar ao pé daquele telefone e esperar que eu te ligue de tempos a tempos... e quando estiver recolocado e pronto, eu libertarei a Graciella e o Raymond.
Senin hakkında hissettiklerimi hazır olduğumda söyleyeceğim.
Seja o que for que sinta por ti, devia dizer-to quando eu quisesse.
- Hazır olduğumda Metropolis'e döneceğim.
- Volto, quando eu estiver pronto.
Ama hazır olduğumda...
Mas quando estiver pronto...
Hazır olduğumda.
Quando estiver pronta.
Ben hazır olduğumda, Parker.
Vamos embora.
Bilirsin, ısınmam için ciddi alışveriş gerekir. Şey, tam da alışveriş için hazır olduğumda Puf!
Miúdos, vamos ver um filme, há aperitivos e temo-nos uns aos outros.
Hazır olduğumda.
Quando tiver pronto.
Hazır olduğumda.
Quando estiver preparada.
Hazır olduğumda kapatırım...
- Desligo quando eu quiser...
hazır 1476
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırmısın 32
hazırlar 37
haziran 88
hazır mısın 1689
hazırım 712
hazırız 372
hazırlanıyorum 21
hazırlanıyor 24
hazırlan 155
hazırmısın 32
hazırlar 37
hazırlanın 151
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazırsın 36
hazır mısınız 587
hazır değil 19
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır mı 131
hazır olun 339
hazır mıyız 179
hazırla 22
hazırsın 36
hazır mısınız 587
hazır değil 19
hazır ol 454
hazır değilim 49
hazır mı 131
hazır olun 339