English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ H ] / Herkes için

Herkes için tradutor Português

5,021 parallel translation
Şu an herkes için yapabileceğimiz en iyi şey, işlerimizi yapmak.
A melhor coisa que nós podemos fazer agora, é o nosso trabalho.
- Herkes için zor zamanlar.
São tempos difíceis para toda a gente.
Herkes için en iyisi.
Melhor para toda a gente.
Bunu tüm dünyayla paylaş, eğer paylaşmazsan senin için ve değer verdiğin herkes için geri geliriz.
Partilha isto com o mundo. Se não o fizeres, vamos atrás de ti e de todos os que amas.
Herkes için sayım yapıldı mı?
Foram todos contabilizados?
Sadece onun için değil ama herkes için böyle.
Não só para ele, mas... Para toda a gente, na verdade.
Herkes için iyi olacak, diyorum sana. Özellikle oğlumuz için.
Sei que vai ser bom para todos, especialmente para o Daniel.
- Herkes için kötü bir iş.
- Mau negócio para todos.
Şimdi gidip Manny'nin yerinde herkes için öğlen yemeklerini sipariş edebilirsiniz.
Agora podem procurar o almoço no Manny para todos os que trabalham internamente.
Bunu herkes için yapardım.
Tê-lo-ia feito por qualquer um.
Dünyanın herkes için, senin için daha iyi bir yer olmasını istediler.
Queriam que o mundo fosse melhor para toda a gente, para ti.
Artık biliyorsun. Uyanman herkes için iyi olacak. Tabi Chicago Polisi kıçına copu sokmadan önce.
Agora que já sabes, é melhor colaborares, antes que toda a força do DPC venha atrás de ti.
Herkes için kazançlı.
Saio vencedora. Saímos todos vencedores.
Görüşmeleri kolaylaştırmak için küçük bir sistem geliştirdim ziyarete gelen herkes için.
Mas eu desenvolvi um pequeno sistema para tornar todas estas entrevistas mais fáceis, para todos.
Ve dün, geri kalan zamanı ayrı geçirmemizin herkes için iyi olacağına karar verdik.
E ontem decidimos que seria melhor para toda a gente se passássemos o resto do tempo separados.
Kalbini desteğin ve yarattığın herkes için olan sonsuz sevginle doldur.
Enche o coração dela com a Tua coragem e amor infinito por tudo o que criaste.
Ve bu orospu çocuklarının hayatını aldığı herkes için yapıyoruz.
E por todos os outros que estes filhos da puta apanharam.
Çünkü ben bir uyarıyım. Herkes için.
Eu sou um aviso para todos.
Bu dediğim düğündeki herkes için geçerli.
- Como os outros na sua festa.
Kendi ülkesinden kovulan herkes için üzülürüm.
Tenho pena de qualquer exilado do seu próprio país.
Sizi bayıltmak zorunda kalmazsak herkes için daha iyi olur.
É melhor para todos se não tivermos que por vocês os dois inconscientes.
Herkes için yapamayacağım şeyi bir kişi için yapamam.
Não posso fazer por um o que não posso fazer por todos.
Herkes için "iyiyim" ben.
É o que eu sou para toda a gente cá de casa.
Dünyadaki herkes yeni anne olmak için zihinsel stabiliteye sahip değildir.
Nem todas possuem a estabilidade mental para aguentar ser mãe neste novo mundo.
Herkes salgına yakalandığı için bugün servisimde stajyer doktor yok.
Não tenho residente hoje, e toda a gente apanhou a praga, então...
Herkes için var.
Para todos.
Neden herkes benim için bu kadar endişeli?
Porque é que estão todos tão preocupados comigo?
Çünkü o dölütün benden daha iyi olduğunu düşündüm! Sen de öyle düşündün herkes de! Onu kiralamam için bana baskı yaptınız!
Porque achei que o feto fosse melhor do que eu, e tu também, e toda a gente a pressionarem-me para o contratar...
Madem herkes bencil ve aptalsa sen neden onlar için savaşıyorsun?
Se toda a gente é um idiota egoísta, porque estás tu a lutar por eles?
Herkes hayır dedikten sonra beni çağırdığın için sağ ol.
Obrigado por me convidares depois de todos terem recusado.
Herkes bardaklarını inanılmaz Jake Peralta için kaldırsın!
Levantem os copos para o incrível Jake Peralta!
Neden herkes hayatlarındaki her şey için parti vermek zorunda?
Porque é que toda a gente tem uma festa para tudo na sua vida?
Herkes görev için çağırılmıştı, ben de burada yalnızdım.
Toda a gente tinha saído para uma emergência, sendo assim, eu era o único aqui.
Sizin yalancı sürüsü olduğunuzu, zengin olmak için aldattığınızı herkes biliyor.
Toda a gente sabe que vocês são um bando de mentirosos e aldrabões que enriquecem às nossas custas.
Aile doktorunuz, terapistiniz kişisel antrenörünüz, beslenme uzmanınız fizyoterapistiniz sağlığınızı korumanız için gerekli herkes.
Como o teu médico, o teu terapeuta, o teu "personal trainer", o nutricionista, o teu fisioterapeuta, toda a tua equipa de saúde e bem-estar.
- Herkes çarpma için hazırlansın.
- Preparem-se para o impacto.
Derinlere dalmadan önce, kardeşimi yakalamak için bu odadaki herkes kadar motive olduğumu belirtmek isterim.
Antes de avançarmos quero deixar uma coisa bem clara : Estou tão motivado como toda a gente nesta sala para encontrar o meu irmão.
Mülkündeki bütün elemanları, onun için çalışan herkes göz önüne alındı mı? Evet.
Todos os empregados da propriedade dele e quem trabalha para ele já se explicaram?
Herkes yarış için kayıt yaptırmaya giderken onları uzaklaşırken gördüm.
Notei que iam todos em direcção, à barraca para fazer a inscrição da corrida, menos eles.
Kızla ilk akşam herkes adamı götürüp götürmeyeceğini görmek için bekledi mi?
Primeira noite com a rapariga, todos esperavam para ver se ela o aceitava ou não?
Neyse işte, restorandaki herkes bakmak için döndü.
Adiante, toda a gente no restaurante volta-se para ver o que se passou.
Yasa diğer herkes gibi benim için de geçerli, efendim.
A lei aplica-se a mim, tal como a qualquer pessoa, senhor.
Nick'in hastalığını tetiklemek için videoyu hackledi, herkes kargaşa halindeyken, sahte olanı götürdü, ve kimse fark etmeden değerli olan tabloyu aldı.
"pirateia" o vídeo para induzir a convulsão do Nick. Então, com toda a gente distraída, ele troca o quadro e foge com uma pintura valiosa, que ninguém sabe que foi roubada.
Nick'in epilepsisini biliyordunuz bu yüzden videoyu hacklemesi için Kaos'u tuttunuz sonra herkes ona odaklanınca, sahte resmi gerçeğiyle değiştirdiniz.
Você sabia que o Nick tinha epilepsia, por isso, contratou o Kaos para fazer o vídeo. Depois, quando estavam todos distraídos com a convulsão dele, você trocou o original pela falsificação.
Keşke bunun için birini bulabilsem ama görünen o ki, herkes başka yerde iş bulmakla meşgul.
Oxalá arranjasse alguém para fazer isso, mas parece que toda a gente anda a arranjar trabalho noutro sítio.
- Herkes için mi yoksa sadece sıradan bir suratı olanlar için mi?
Ridiculo. - Para todos?
Aile doktorunuz, terapistiniz kişisel antrenörünüz beslenme uzmanınız, fizyoterapistiniz masörünüz, sağlığınızı korumanız için gerekli herkes.
Como o teu médico, o teu terapeuta, o teu personal trainer, nutricionista, o teu fisioterapeuta, quiroprático, toda a tua equipa de saúde e bem estar.
Biz olacak herkes Mouch için doldurmak için olsun?
Vamos ter alguém para substituir o Mouch?
Herkes türümüzün ne kadar korkunç olduğunu görmek için bu resimleri görmeli.
Toda a gente devia ver estas imagens, para ver como a nossa espécie é terrível.
Herkes o zaman bunun annemin başına gelenler yüzünden şoka girdiğin için olduğunu düşündü.
Toda a gente achou que era um trauma por causa do que aconteceu à mãe.
Sanki herkes şanssız olmak için mücadeleye atılıyor.
Não é que alguém goste de não ter sorte, não é?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]