Hiç sorma tradutor Português
374 parallel translation
- Hiç sorma.
- Não me pergunte.
Hiç sorma...
Que confusão.
Nasıl olduğunu hiç sorma. Sonra Charley ile beni... "çocuk yuvası" denen bir çöplüğe yerleştirdiler.
Depois puseram-me a mim e ao Charley... numa pocilga chamada "orfanato".
Hiç sorma Ratcliffe, çok korkulu bir rüya gördüm.
Ó Ratcliffe, sonhei um sonho horrendo!
Nedenini hiç sorma.
Não me perguntes porquê.
- Hiç sorma.
- Não me perguntes.
- Hiç sorma.
- Nem pergunte.
Bana hiç sorma, ben bilmem.
Não sei disso, não.
- Hiç sorma!
- Não pergunte!
Hiç sorma.
Não perguntes.
- Hiç sorma.
- Nem perguntes.
Hiç sorma.
Nem perguntes.
Hiç sorma?
Não perguntes.
Hiç sorma.
De que tipo? - Não queiras saber.
Hiç sorma!
Nem perguntes.
Dizel nasıl gidiyor, Jimmy? Hiç sorma.
- E a camioneta a diesel?
Bu nedenle de hiç sorma " dediğini hatırlıyorum.
"Eu não to vou chupar. Depois não mo venhas pedir."
Bunu neden yaptığımı hiç sorma.
Não te atrevas a perguntar-me porque eu fiz isso.
Kefaletimi nasıl ödedin? Neden yaptığımı hiç sorma.
De onde encontraste o dineiro para a fiança?
Hiç sorma be abi!
Merda, muito.
- Hiç sorma.
- Poça.
Hiç sorma, o gece bingo gecesi şekerim.
Por favor não. É noite de bingo.
- Hiç sorma.
- Não perguntes.
- Hiç sorma.
- Nem me lembre.
Onun için ne ödediğimi hiç sorma.
Nem perguntes quanto paguei por ela.
Hiç sorma. Bende de mide ekşimesi var.
Deus, tive quase um colapso, fala-me disso.
- Hiç sorma.
- Não vai querer saber.
- Hiç sorma.
- A quem o dizes.
Hiç sorma.
Nem pergunte.
Hiç sorma. Efendim, yaptığınız şey - - Mulder'ın kıçını kurtarmaktı.
O que o senhor fez pode salvar o couro do Mulder.
- Hiç sorma. Habersiz kaynaşma ziyareti için... -... dün akşamı seçti.
De entre todas as noites, ela escolheu a de ontem para uma visita surpresa.
Hiç sorma.
- Não faco ideia.
Bana hiç sorma.
Não me perguntes!
Güneş lekeleri yarım milyon kilometre uzanan alevler savuruyor. Hiç sorma.
As manchas solares estão a descarregar fachos de luz que se estendem por milhares de quilómetros.
Doktor DeLeon, demek katılmaya karar verdiniz. Hiç sorma!
- Dra. DeLeon, ainda bem que veio!
- Hiç sorma.
- Nem me lembres.
Hiç sorma.
Céus, nem perguntes.
- Hiç sorma.
- Nem perguntes!
Hiç sorma.
Nem me fales.
Hiç sorma.
Você não faz ideia
Ama nasıl yaptığını hiç sorma.
Não me pergunte como é que ela conseguiu.
- Hiç sorma!
Tudo.
Hiç sorma.
Não pergunte.
- Hiç sorma.
- Não perguntes nada.
"Hiç sorma" da ne demek?
Como assim, não perguntes?
Şimdi orada otur ve hiç soru sorma.
Agora senta-te e não faças perguntas.
- Hiç sorma.
Isso é verdade.
Hiç sorma.
Não perguntem.
- Sorma. Her pazar kilisede, değil mi? - Hiç kaçırmaz.
Vai à igreja todo domingo?
Hiç sorma.
Não me chateies!
Hiç sorma.
- Nem queiras saber.
hiç sormayacaksın sanmıştım 16
sorma 131
sormadım 47
sormadın ki 20
sormayı unuttum 24
hiç sorun değil 240
hiç şüphem yok 65
hiç şansım yok 23
hiç sanmıyorum 775
hiç şüphesiz 81
sorma 131
sormadım 47
sormadın ki 20
sormayı unuttum 24
hiç sorun değil 240
hiç şüphem yok 65
hiç şansım yok 23
hiç sanmıyorum 775
hiç şüphesiz 81