Hiç şansı yok tradutor Português
1,050 parallel translation
Hiç şansı yok.
Ela não tem chance!
Bacağına sülfanilamid sürülmezse, hiç şansı yok.
Sem sulfamidas, não resistirá.
Ama onun hiç şansı yok ve senin ki kazanacak
Mas o dele não tem chance, e o seu vai ganhar.
Hayatta kalanların hiç şansı yok sanırım.
Os sobreviventes não têm a menor hipótese, imagino.
Ve çiftçilerin hiç şansı yok!
Os agricultores não têm hipótese.
Senin ve arkadaşlarının hiç şansı yok.
Tu e os teus amigos não têm hipóteses.
Portsmouth'ta hiç şansı yok, biliyorsun.
Ele não tem qualquer hipótese em Portsmouth.
Hiç şansı yok.
Não tem qualquer hipótese.
- Hiç şansı yok.
- Não terias hipóteses.
Unut gitsin, hiç şansın yok!
Não tens hipótese com ela!
Hiç şansın yok, biliyorsun.
Sabes que não tens possibilidades.
Hiç şansınız yok.
Não têm hipótese.
Santa Anna'nın kanunları, hiç şansın yok.
Chefes de Santa Anna mandam em Potosí.
Benimle aynı şansa mı sahipsin, hiç şansın yok.
Tens as mesma chances que eu, nenhumas.
Hiç şansın yok ulan.
Pouca sorte, bronco.
Geronimo, hiç şansımız yok.
Gerónimo, não temos hipótese.
Hiç şansın yok.
Não tens hipótese.
Gunthorpe yetişmeye çalışıyor, ama hiç şansı yok.
O Gunthorpe tenta.
Hiç şansınız yok.
Não têm hipóteses.
Hiç şansımız yok.
Não temos hipóteses.
Eğer bu olduysa hiç şansımız yok!
Se isso acontecesse, não teríamos hipóteses!
Hiç şansınız yok!
Não vai dar.
Hiç şansımız yok.
Não temos a menor hipótese. Calma.
Sen ve adamlarının hiç birinin şansı yok.
Para matar-te, e aos idiotas dos teus homens também.
"bir de Texas'la savaşman gerekiyorsa, hiç şansın yok" derdi.
Tínhamos de lutar contra o Texas, senão não teríamos hipótese.
Amerikan, kimi istersen alkışlayabilirsin, hiç şansın yok.
Pense o que quiser, eles não têm hipóteses.
Kaçacak bir yeriniz yok. Hiç şansınız yok.
Não piorem a vossa situação, não têm escapatória!
Hiç bir şansınız yok.
Não têm qualquer hipótese.
Hiç şansın yok.
Não tens hipóteses.
Hiç şansın yok Jess.
Estás com azar, Jess.
Hiç bir şansımız yok. Hiç bir şans.
Não temos a menor hipótese!
Terry, girmek için hiç şansımız yok mu?
Terry, há uma chance de sair?
Hiç şansınız yok.
Não podem escapar!
Engellemek için hiç şansımız yok mu?
Alguma chance de passar por eles?
Fazla bir şey istemeye hakkım yok ama sen de kabul et, uzun zamandır bana hiç şans vermedin.
Sei que não posso pedir muito, mas não me tens dado muita atenção.
Hiç şansın yok.
Nem pensar.
Hiç şansın yok.
Eu posso tentar, Sr Warfield.
Hiç şansım yok yani.
Não há jeito de se evitar isso.
- Hiç şansın yok.
- Não tem tanta sorte.
Silahlı çatışmada hiç şansımız yok.
Perderíamos, num tiroteio.
Hele senin hiç şansın yok.
Não obstante em você seguramente que não.
Fakat şu küçük ayrıntılara girmeyeceğiz. Hiç şans yok, sevgilim.
Não vale a pena estar a falar de pormenores.
Hiç bir şansınız yok.
Não pode escapar!
Hiç bir şansınız yok.
Não há saída!
Hiç şansınız yok.
- Não se preocupe.
Hiç şansın yok!
Não tens hipóteses!
- Aptalca bir plan. Hiç şansımız yok.
É um plano estúpido.
Seninle hiç şansım yok gibi görünüyor, Çinli.
Não tenho sorte nenhuma com chineses.
Hiç şansımız yok, efendim.
Nem pensar.
Hiç şansımız yok.
Não temos hipótese.
Hiç şansınız yok, yatak ıslatan İngilizler.
Nem pensar, seus ingleses mijões.
hiç şansım yok 23
hiç şansın yok 135
hiç şansınız yok 35
hiç şansımız yok 34
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
hiç şansın yok 135
hiç şansınız yok 35
hiç şansımız yok 34
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24